Parti kurmalar…!
Çerkesler uzun yıllardan bu yana bu topraklarda varlıklarını sürdürürken,süregelenasimilasyon politikalarından kurtulmak için çeşitli örgütlenmelere gitmişlerdir. Bu amaçla birçok dernek, grup ve vakıflar kurmuşlardır. Bu örgütlemelerin asimilasyonu durduramayacağı,temel hak ve özgürlük taleplerinin aynı zamanda asimilasyonun durdurulmasını da sağlayacağı, dernek tipi örgütlenmelerin ise bu ihtiyacı karşılayamayacağı çeşitli Çerkes girişimleri tarafından zaman zaman dillendirilmiştir. Çerkeslerin büyükçoğunluğu temel hak ve özgürlükler taleplerinin, ancak siyasal partiler aracılığı ile TBMM’de karşılanabileceği kanaatindedir.
“Nasıl ve hangi parti?”sorusu ise Çerkesleri birkaç parçaya bölmektedir. Zira; bir kısım Çerkes, şu anda iktidarda olan AKP’nin yaptığı reformlarla Çerkeslerin asimilasyon sorununu da çözeceğini inanırken, diğer bir kısım Çerkes ise, AKP’nin Çerkes hakları ile ilgili bir politikasıolmadığını, hatta AKP’nin demokrasi ile de işi olmadığını, sadece Devlet ile Kürtler arasında süre gelen 30 yıllık çatışmave bu çatışmanın yarattığı tahrifatın Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından sürdürülemez hale gelmiş olması nedeni ile Kürtler’le zorunlu bir uzlaşmaya gittiği, bu uzlaşma sonucu atılan adımlardan Çerkeslerinde yararlandığını düşünmektedir.Çerkeslerin varoluş sorununu ve ülkede bütün kimlikleri tehdit eden asimilasyon politikalarını AKP’nin çözmeyeceğini düşünen ikinci grup Çerkesler, çözüm konusunda farklı farklı düşüncelere sahipler. Örneğin bir kısım Çerkes, sorunun mevcut siyasal partiler içinde çalışma yaparak çözülebileceğini iddia ederken, diğer bir grup Çerkes ise, Çerkeslerin yeni birparti kurması gerektiği konusunda hemfikir olmuşlardır. Üçüncü grup Çerkesler ise; “BizimTürkiye’deki siyasal partilerle işimiz yok, biz anavatana döneceğiz, dönüş işini ise dernekler aracılığı ile örgütleyeceğiz” diye düşünmektedirler.
Benim de içinde bulunduğum birçok Çerkes; “TÜRKİYE’DE YAŞAYANÇERKESLER;TÜRK, LAZ, KÜRT,GÜRCÜ vb. HALKLARLA BİRLİKTE ÇOK KÜLTÜRLÜ YAPININ AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR…HER HALK DİĞER HALKIN GERÇEKLİĞİNİ VE TARİHSEL DEĞERLERİNİ YADSIMADAN, ÖZGÜRİRADELERİN ÖN KABULÜ DOĞRULTUSUNDA BİR ARADA YAŞAMALIDIR…HALKLARIN GÖNÜLLÜLÜK TEMELİNDE BİRLİKTE YAŞAMALARINIENGELLEYEBİLECEK SENARYOLARA KARŞI AYRIŞMA DEĞİL, BİRLEŞİKMÜCADELE VE BİRLİKTE YAŞAM ANLAYIŞI ÖNE ÇIKARILMALIDIR..!” şiarınısavunmakta ve bu ilkeleri benimseyen her türlü siyasal parti ile birlikte çalışmayı ön koşulsuz kabul etmektedir.
Çoğulcu Demokrasi Partisi
Geçtiğimiz hafta bir grup Çerkes tarafından kurulan ÇDP, kamuoyunda çok farklı tepkiler aldı. Kurucularını ağırlıklı olarak,kamuoyunda ÇHİ olarak bilinen Çerkes Hakları İnisiyatifi’nin oluşturduğu bilinmektedir. Her ne kadar bu parti,kamuoyuna Çerkes Partisi olarak takdim edilmişse de, aslında 3-5 milyon Çerkes olduğu varsayılan Türkiye’de küçük bir Çerkes grup partisidir.Zira ÇHİ ve çevresinin Türkiye’deki karşılığı 1000-2000 kişi ile sınırlıdır.
Her ne kadar partinin demokratik hak ve özgürlükler talebi ile kurulduğu iddia edilse de, realite partinin yukarıdan aşağı inşa şeklinde kurulduğu, her hangi bir tabana dayanmadığı ve sistem partilerinden bu anlamda da farklılık göstermediği, başlangıç faaliyetinden anlaşılmaktadır. Her ne kadar partinin adında “çoğulcu” yazmakta ise de, partinin eş başkanlarının ikisinin de Çerkes olması gözden kaçmamaktadır. Yani bu parti Laz, Gürcü ya da diğerazınlıkları da temsil etmemektedir. Taban ilişkisinin olmadığını da en azından kendimden biliyorum. Zira uzun yıllardan bu yana Çerkes ulusal sorunu ile ilgilenen birisi olarak böyle bir partinin kurulduğunu basından öğrendim.
Partilerin başarı ölçülerini iki şekilde tanımlamak mümkündür. Birincisi; bir parti toplumsal karşılığı ne ise bu karşılığın %80’ini örgütleyebilmelidir. İkincisi ise partinin toplumsal karşılık ve bu karşılığın somut ihtiyaçlarına göre aşağıdan yukarıya doğru demokratik mekanizmalarla örgütlenmesidir. Her şeye rağmen böyle bir partinin başarılı olup olmayacağını yaşamın kendisinden öğrenmeyi beklerken yeni kurulan partiye de başarılar dilerim. (Devam edecek)