Dünya Çerkes Birliği muamması

0
500

Dünya Çerkes Birliği’nin “Çerkes milliyetçi hareketlerini nötralize etmek” amacıyla geliştirdiği projeye destek bulabilmek için Rusya Federasyonu Sivil Toplum Komitesi’ne başvuruda bulunması, diaspora kurumlarının tepkisini çekti. Konuyla ilgili olarak İstanbul Kafkas Kültür Derneği ve Kayseri Kafkas Derneği yönetim kurulları, Kafkas Dernekleri Federasyonu’ndan (KAFFED) açıklama istedi.

Kafkas Dernekleri Federasonu Yönetim Kurulu’na

Son günlerde Dünya Çerkes Birliği (DÇB) tarafından yürütülen ve kabulü mümkün olmayan birtakım projeler ve hamleler yazılı ve görsel medyaya taşmaya başladı. Çerkesler özelinde kuruluş felsefesine ve genel bakış açısı ile sivil toplum örgütü mantığına uygun düşmeyecek şekilde “devletçi ve vesayetçi” zihniyetle, Çerkes anavatanına ve diasporasına hizmet etmeyen, devlet güdümlü, gizli servislerce planlandığı aşikar bir takım sözüm ona “projeler” ile toplum fişlenmeye, demokratik ve barışçıl muhalefet her açıdan pasifize edilmeye çalışılmaktadır. İşin tuhafı bu süreç Rusya’nın kendi dinamikleri ile değil DÇB gibi Çerkes sorunsalını çözme iddiası ile kurulmuş yapılarla hayata geçirilmektedir. DÇB kurulduğu günlerde ortaya koyduğu vizyoner yapıdan uzaklaşmış (veya uzaklaştırılmış) olup, kendi bileşeni olan yapıları dahi kontrol etmeye, pasifize etmeye, farklı amaç ve hedeflere yöneltmeye gayret etmektedir.
DÇB’nin kuruluşundan beri üyesi olan ve kurumsal üyeleri arasında nitelik ve nicelik olarak temsiliyet kabiliyetine haiz yapı KAFFED’dir. Ancak yıllarda DÇB’nin karar alma süreçleri, kabulü imkansız kimi faaliyetleri, Türkiye ve diasporaya müdahale biçimleri ile adeta bir devlet kuruluşu görüntüsü vermektedir. Bu durum toplumun konuya uzak-yakın ilişkili tüm kurum ve şahısların tepkisine sebep olmaktadır. Bu tepkiler zaman zaman yazılı medyada dile getirilmekte, sosyal iletişim alanlarında sıkça tartışılmaktadır. Tüm bunların ötesinde KAFFED’in üyesi derneklerde de konuya ilişkin rahatsızlığın boyutu gün geçtikçe artmaktadır.
Yapılan değerlendirmelerden sonra ortaya çıkan manzara; DÇB’nin sivil ve bağlantısız kurum kimliğini yitirdiği, Rusya Federasyonu devleti ile yakın çalıştığı ve Çerkes sorunsalını çözme istek ve kararlılığına artık sahip olmadığı istikametindedir. Öyle ki DÇB mevcut haliyle KAFFED ile istişari mekanizmaları çalıştırma gereği dahi duymamakta, kabul edilmesi asla mümkün olmayan adımlar atmakta ve inandırıcı olmaktan hayli uzak açıklamalar yapmaktadır. Ortaya çıkan tablonun oluşturduğu genel algı DÇB’nin tehlikeli ilişkiler içinde olduğu ve hatta misyonunu tamamladığı yönündedir.
Gelinen noktada İstanbul Kafkas Kültür Derneği olarak aşağıda sıraladığımız hareket tarzının benimsenmesi gereğine inanıyoruz:
1. DÇB’nin en büyük bileşeni olan KAFFED’in, mevcut savrulmayı toparlayıcı olmak amacıyla bir dizi adım atmasını zorunlu kılmaktadır. Öncelikle KAFFED diasporayı pasifize etmeye, kurum ve bireyleri fişlemeye yönelik iddialar karşısında DÇB’nin doyurucu açıklamasını ivedilikle talep etmelidir.
2. DÇB’nin yeniden sivilleşmesi ve devlet güdümünden kurtulmasının artık mümkün olmadığı değerlendirilmektedir. Bu noktada KAFFED günlük ve kısır mülahazalardan kurtulmalı, uzak geleceğe projeksiyon yapmalıdır. Bunun yolu ulusal ve uluslararası geniş katılımlı bir arama sürecine girmektir.
3. KAFFED açısından DÇB’nin mevcut yapısına üyeliğin devamı kabul edilemez bir duruma dönüşmüştür. Bu noktada DÇB yöneticileri ile olağanüstü bir toplantı ve değerlendirme sürecine girilmelidir. Bu aşamada KAFFED mevcut yapıya üyeliğinin gözden geçirileceği, gerekli görüldüğü taktirde üyelikten ayrılma seçeneğinin ciddi olarak gündemde olduğu beyan edilmelidir.
4. Çerkeslerin gerek anavatandaki problemleri ve gerekse diasporanın sorunları açısından uluslararası kamuoyu oluşturmak, haklılığını ve isteklerini uluslararası zeminlerde hiçbir devletin etki ve güdümünde olmaksızın gündeme getirme sorumluluğu vardır. Bu sorumluluk toplumumuzu uluslararası camiaya daha yakın ve etkileşim halinde olabileceği mecralara itmektedir. Bu itibarla yeni hedef zemini Çerke sentelijansiyasınına yaslanan Avrupa’da örgütlenmenin yolunu açmak olmalıdır.
İstanbul Kafkas Kültür Derneği olarak değerlendirme ve önerilerimizi kurumsal disiplin ve örgüt inancından ayrılmaksızın, toplumumuza ve üyelerimize sorumluluğumuzun gereği olarak yapıyoruz. Ancak mevcut durumdan ilerleme kaydedilememesi, tatminkar açıklamaların yapılmaması ve gerekli adımların atılamaması durumunda kurumsal anlayışımızı ve mevcut tabloya karşı duruşumuzu kamuoyu ile paylaşmak zorunda olduğumuzun bilinmesini isteriz.
Saygılarımızla,

Hava Karadaş
Başkan

İKKD Yönetim Kurulu Adına

***

Sayın Havva Karadaş, İstanbul Kafkas Kültür Derneği Başkanı

Sayın Karadaş, 23 Temmuz 2014 tarihli, Dünya Çerkes Birliği’nin (DÇB) son dönemdeki bazı faaliyetlerine ilişkin mektubunuz için teşekkür ederim. Mektubunuzda belirtilen tespit ve önerileri büyük ölçüde paylaştığımı belirtmek isterim.
Göndermiş olduğunuz yazıda belirttiğiniz gibi DÇB, dünyadaki tüm Çerkeslerin sorunlarının gündeme getirilmesi ve çözüm yollarının geliştirilmesi amacıyla anayurt ve diasporadakiÇerkes sivil toplum kuruluşları tarafından kurulmuş bir örgüttür ve bugüne kadar önemli çalışmalar yapmıştır. Ancak özellikle son dönemde DÇB yönetiminin, DÇB kuruluş ilkeleri ile uyumlu olmayan ve tam da bu nedenle mevcut karar alma mekanizmaları işletilmeden yürürlüğe sokulan bazı uygulamaları hepimizi kaygılandırmaktadır.
Bu durum karşısında DÇB’nin kurucu ve en önemli bileşenlerinden biri olan KAFFED’in Yönetim Kurulu olarak, mektubunuzda da önerildiği gibi, KAFFED’in mevcut savrulmayı toparlayıcı olması amacıyla bir dizi adım atılması kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda, DÇB tarafından Rusya Toplum Odası’ndan hibe almak için hazırlanmış proje başvurusu ve Ukrayna Parlamentosu’na Çerkes Soykırımının tanınması için yapılan başvuru konusunda Kabardey Balkar Pravda gazetesinde 4 Temmuz 2014 günü çıkan habere ilişkin iki açıklama KAFFED web sitesi aracılığıyla yapılmış ve DÇB Genel Başkanı Sahurokue Hauti’ye gönderilen mektup ile;
a) Özellikle yukarıda belirtilen iki konuda DÇB yönetiminden kapsamlı açıklama istenmiş,
b) DÇB’nin kuruluş ilkelerinin yeterince sahiplenilmediğine ilişkin kaygıların hızla arttığı ve DÇB Yönetimi’nin, Yönetim Kurulu ve üye kuruluşların mutabakatına dayanmayan ve gerekli istişareleri yapmadan bazı faaliyetleri gerçekleştirmesinin durumun vehametini arttırdığı vurgulanmış,
c) KAFFED-Yaşar Aslankaya isminin katılmadığı bir toplantının katılımcısı olarak gösterilmesi durumuyla ilgili gerekli düzeltmenin gazete sayfası ve DÇB web sitesinden yapılması, ayrıca sorumluların hesap vermesi, böylesi hataların bir daha gerçekleşmemesi için gerekli tedbirlerin alınması,
d) DÇB’nin önümüzdeki dönem gerçekleştireceği faaliyetler ile karar verme süreçlerinin de değerlendirileceği bir Yönetim Kurulu toplantısının en kısa sürede yapılması, talep edilmiştir.
Mevcut sorunlarımızın niteliğinden dolayı anayurt ve diasporadakiÇerkes sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek ortak sorunlarına ortak çözüm yolları geliştirmesinin gerekliliği açıktır. DÇB’yi oluşturan bileşenlerinin büyük çoğunluğu halen aynı ilke ve amaçları paylaşmaktadır. Bu nedenle, DÇB’nin kuruluş ilkeleri doğrultusunda ve güçlü bir şekilde çalıştırılabilmesi gerekmektedir. Bu da büyük ölçüde KAFFED’in ve üye kuruluşlarının daha aktif olması ve etkili faaliyetler gerçekleştirmesi ile sağlanabilecektir. DÇB Yönetiminden gelecek cevaba göre bu doğrultuda gerekli adımlar, Başkanlar Kurulu ve Yönetim Kurulumuzda kapsamlı olarak istişare edildikten sonra atılacaktır. KAFFED Yönetimine DÇB konusunda yapılan eleştiriler, “KAFFED’in DÇB üyeliğinden acilen ayrılması” konusunda yoğunlaşmaktadır.
KAFFED Yönetim Kurulu olarak, DÇB’nin Anavatan-Diaspora arasında kurumsal bir köprü olması gerektiğine inanıyoruz. Geçmişte yaptıkları ve yapabilecekleri göz önünde bulundurulduğunda, yaşatılması ve kuruluş amacına uygun çalışması için özel çabalar gösterilmesi gerekmektedir. Bu çabalar gösterilmeden ve yerine başka bir kurumsal muhatap bulunmadan/oluşturulmadan, DÇB köprüsünün yıkılması anavatan ile diaspora arasındaki kurumsal ilişkilere tamir edilemez bir darbe vuracaktır.
Bütün bunlara bağlı olarak yazınızda belirttiğiniz; “…Çerkeslerin gerek anavatandaki problemleri ve gerekse diasporanın sorunları açısından uluslararası kamuoyu oluşturmak, haklılığını ve isteklerini uluslararası zeminlerde hiçbir devletin etki ve güdümünde olmaksızın gündeme getirme sorumluluğu vardır…” konusu ise, bir önceki Başkanlar Kurulunda, katılımında az olması nedeniyle kısaca görüşülmüştür. Çalışma Programımızda “Diaspora Birliği” olarak anılan yeni örgütlenme modeli, geniş katılımlı Başkanlar Kurulu ve İstişare Toplantılarında somutlaştırıldıktan sonra gerekli çalışmalar yapılacaktır.
Bu vesileyle ilgi ve desteğiniz için teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Yaşar Aslankaya
Genel Başkan

***

Kafkas Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu ve Kamuoyunun Bilgisine

Türkiye’de faaliyet gösteren Çerkes ve Kafkas derneklerinin üst yapısı olan KAFFED, toplumumuz açısından önemli bir kazanım olarak görülmektedir. Buna binaen KAFFED’den beklenen, toplumuzu ilgilendiren kritik sosyal ve siyasal gelişmeler, güncel hassasiyetler ve kamuoyu gündemini meşgul eden çeşitli konularla ilgili Türkiye diasporasını öncelikle hızlı ve sağlıklı bir şekilde bilgilendirmek, toplumumuz adına gerekli, doğru inisiyatifi acil ve etkin bir şekilde almaktır. Böylesi önemli hususlarla ilgili olarak KAFFED’in sergileyeceği duruşun hayati önem taşıdığı düşünülmektedir. Bu bağlamda KAFFED ortaya koyduğu söylem ve eylemleri ile etkinliğini ve etkililiğini tartışma konusu haline getirmemelidir.
KAFFED’in de üyesi olduğu DÇB’nin yakın tarihte yaptığı çalışmalar ve açıklamalar; diğer yandan KAFFED’in böylesi kritik, hassas ve Çerkes toplumunu ve geleceğini derinden etkileyebilecek bir konuda sergilemiş olduğu duruş, toplumsal bir tepkiye yol açmış, bizleri de sosyal sorumluluklarımız ve toplumuzun geleceği adına derin bir kaygıya sevk etmiştir. DÇB’nin kuruluş amaç ve ilkeleri de göz önüne alınarak mevcut gelişmelere bakıldığında;
• Soçi 2014 Kış Olimpiyat Oyunları ile ilgili olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e DÇB’nin mektup yazarak teşekkür etmesi;
• DÇB’nin, milliyetçi faaliyetlerin önlenmesi çalışmaları için RF’den fon talebinde bulunması;
• DÇB’nin “Ukrayna Parlamentosunda Çerkes Soykırımının tanınması için önerge verilmesi”ne “Bu konunun Rusya’nın iç işi olduğu”nu belirterek karşı çıkan açıklamalar yapması;
• Kabul edilemez unsurlar içeren DÇB Genel Başkanı Hauti Sohrokov’un vermiş olduğu röportaj;
ve benzeri önemli gelişmelerle ilgili olarak KAFFED kendisinden beklenen tepkiyi; zamanında, gerekli içerik ve netlikle vermemiştir. Kaldı ki, KAFFED Ukrayna parlamentosuna verilen önerge ile ilgili olarak kamuoyuna yaptığı açıklamalarda, içeriğe karşı çıkmak ve tepki göstermek yerine, KAFFED Başkanın isminin, kendisinden izin alınmaksızın kullanılmış olmasına tepki göstermekle yetinmiş olup; bu tepkide hadisenin özüne yönelik bir içerik bulunmamaktadır. Ardından ortaya çıkan “internet yazışmaları süreci” de, acil çözüm bekleyen bu sorunlar yönünden toplumsal bir fayda üretmekten ziyade, iletişim eksikliğini derinleştirmiş, diyalog imkânlarını önleyerek çeşitli farklı sakıncaları beraberinde getirmiştir.
Tüm bu gelişmeler ve sonrasında yaşananlarla ilgili kaygı, yaklaşım ve önerilerimiz son Başkanlar Kurulu toplantısında dile getirilmiş, ilaveten 16 Temmuz 2014 tarihinde Başkanlar Kurulunun iletişim grubunda deklere edilmiştir. Ancak geçen zamana rağmen KAFFED beklenen adımları atmaktan uzak kalmış, sonuç olarak hassasiyetlerimizin kamuoyu ile paylaşılma ihtiyacı doğmuştur.
Bu bağlamda Kayseri Kafkas Derneği Yönetim Kurulu Olarak öneri ve beklentilerimiz aşağıda sıralanmıştır.
1. KAFFED’den yukarıda bahsi geçen mevcut gelişmelerle ilgili duruşunu ortaya koyan; resmi, doyurucu bir açıklama beklenmektedir.
2. KAFFED tarafından gönderilmiş mevcut DÇB yönetim kurulu üyelerinin güncel kritik konularla ilgili herhangi bir açıklama yapmadıkları, birinci ağızdan mevcut konularla ilgili bilgilerini, tepki ya da duruşlarını kamuoyu ile paylaşmadıkları görülmektedir. Dolayısıyla ilgili DÇB yönetim kurulu üyelerinden harekete geçmeleri beklenmektedir.
3. Son söylem ve eylemleri ile DÇB’nin ortaya koyduğu duruş utanç vericidir. KAFFED’in bu konudaki tutumu, açıklamaları ve DÇB nezdindeki eylemleri oldukça yetersiz kalmaktadır. Bize göre; DÇB’ye gönderilen yönetim kurulu üyelerinin geri çekilmesi, DÇB ile ilişkilerin dondurulması, gerekirse bitirilmesi gündemiyle ivedi bir çalışma başlatılması gerekmektedir.
4. Konunun önemi ve aciliyeti göz önüne alınarak her biri kendi tabanını doğrudan temsil eden üye Derneklerin Karar Organlarının ve Federasyon delegelerinin, etkin bir çalışma ortamı sağlayabilecek yöntemle bir araya getirilmesi doğru olacaktır. Bu anlamda acilen bir ortak akıl toplantısı veya çalıştay düzenlenebilir. Bu çalışma, inisiyatif alınmasını bekleyen acil gündem maddeleri konusunda izlenecek yolun, yapılacak açıklamaların, gerekirse ortaya konacak tepkinin ya da çözüm odaklı başkaca yöntem veya faaliyetlerin belirlenmesine imkan tanıyacaktır. Organize edilecek çalıştay ya da toplantıda KAFFED’in; hızlı, etkin, denetlenebilir, kamuoyunun ortak amaç ve beklentileri ile uyumlu kararlar alma ve uygulama noktasında desteklenmesini sağlayacak çalışma ilke ve yöntemlerinin belirlenmesi sağlanabilecektir.
5. KAFFED’in İKKD deklerasyonuna verdiği cevapta görüldüğü üzere; Başkanlar Kurulu toplantısında konunun istişare edilebileceği; atılabilecek adımların belirlenmesi için çalışmalar yapılacağı ifade edilmiştir. Ancak bilinmektedir ki tüzükte ifade edildiği üzere, başkanlar kurulu, yapısı ve işleyişi itibariyle etkili ve işlevsel bir konumda değildir. Bu bağlamda çalıştay gündeminde değerlendirilmesi gereken bir diğer önemli hususun, Başkanlar Kurulunun yapısı ve işleyişi olduğu düşünülmektedir. Başkanlar Kurulu; çalışma yöntemi, kurul üyelerinin etkin katılımları ve katılımın gerçekleşmediği durumda ortaya konabilecek müeyyideler ve kurulun alacağı kararların etkinliği noktasında yeniden değerlendirilmeli (gerekirse bir sonraki genel kurulda bu konuda bir tüzük değişikliği yapılması gündeme alınarak) Başkanlar Kuruluna da bu süreçte olması gerekli işlevsellik kazandırılmalıdır. Böylelikle KAFFED’e üye Derneklerin uzaktan izleyen, katkı sağlamaksızın sadece eleştiri getirmeleri şeklinde ortaya çıkan olumsuz tutum ve davranışlarının önlenebilmesi ve sürece etkin katılımlarının ortaya çıkması sağlanabilecektir.
Saygılarımızla.
Kayseri Kafkas Derneği YK

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz