Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Rusya halkının “demokrasi” anlayışı

Kamuoyu Görüşü Vakfı (FOM), Rusya halkının demokrasi konusundaki görüşlerini ve demokrasiden ne anladıklarını araştırmak için bir anket yaptı. Anket sonuçlarından yola çıkılarak hazırlanan rapora göre, Rusların çoğunluğu demokrasinin önemli olduğunu düşünüyor ama üçte biri demokrasinin ne olduğunu açıklayamıyor.
Demokrasinin demokratik hak ve özgürlükler olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 43… Bu oran önceki yıllarda gerçekleştirilen anketlere oranla oldukça düşük.
Sosyolog Olga Kristanovskaya bu sonucun Rusya eğitim sistemindeki eksikliklerden kaynaklandığını belirterek, “Aslında demokrasinin tanımı çok kolay. Öğrencilerin ilköğretimi bitirmeden demokrasinin ne olduğunu öğrenmiş olması gerekir. Eğer öğrenirse Rusya’da demokrasi olup olmadığını da söyleyebilir” diyor.

Özgürlük mü, kaos mu?

Ankete katılanlar demokrasiyi tarif edemezken, üçte biri Rusya’nın yeterince demokratik olduğunu belirtti. Sosyolog Kristanovskaya, Rusların demokrasiyi özgürlükle eşanlamlı gördüklerini belirterek, “Eğer özgürlük çoksa bu demokrasidir, özgürlük yoksa demokrasi de yoktur gibi bir anlayış var. Bu nedenle de Rusya yakın tarihinin en dramatik zamanlarından biri olan Yeltsin dönemi en demokratik dönem olarak tanımlanıyor. Özgürlük kaosa evrildi. Bu da demokrasiyi yabancılaştırdı” açıklamasını yaptı.

En demokrat lider kim?

FOM araştırmasının “Rusya tarihindeki en demokratik dönem hangisiydi?” sorusunu cevaplayanların yüzde 27’si “halihazırdaki dönem”, yüzde 12’si ise “Vladimir Putin’li 2000- 2008 dönemi” dedi. Soruya cevap vermeyenlerin oranı yüzde 37… Anket katılımcıları, Rusya’nın en demokrat lideri olarak Leonid Brejnev’i seçti.
Moskova Uluslararası İlişkiler Devlet Enstitüsü profesörlerinden Valery Soloviev, ankete cevap verenlerin, “demokrat” ile “popüler” kavramları arasında karmaşa yaşadıklarını söyleyerek, “Mesela Putin’in Sovyet sonrası dönemin en popüler lideri olduğunu söylemek mümkün ama demokrat bir politikacı olduğu söylenemez” diyor.
2009- 2012 yılları arasında Birleşik Rusya Partisi üyesi olan Sosyolog Kristanovskaya, sivil toplum kuruluşlarının hükümet üzerindeki etkisinin son yıllarda arttığına inandığını ve devletin yaptıklarını halkın bilmek istediğini söylüyor.
FOM analistlerinden İrina Osipova ise Kristanovskaya’dan farklı düşünüyor ve sivil toplum faaliyetlerinde herhangi bir artış olmadığını vurguluyor. Levada Center Araştırma Merkezi’nin yaptığı araştırma, Osipova’nın görüşünü doğruluyor. Levada’nın araştırmasına göre halkın yüzde 76’sı, siyasal sürece aktif katılmaya ilgi duymuyor. (rbth.co.uk)

Çeviri: Serap Canbek

Yazarın Diğer Yazıları

Adiyuf’un 10. sergisi Kayseri’de açıldı: Çerkes el sanatları ziyaretçileriyle buluştu

Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren Adiyuf Çerkes El Sanatları Atölyesi'nin “Kadim Çerkes El Sanatları ve Günümüz Uygulamaları” başlıklı 10. sergisi 14...

Balagov’un yeni filminin kadrosu şekilleniyor

Amerika’da yaşayan Kabardey yönetmen Kantemir Balagov’un çekeceği “Butterfly Jam” filminin kadrosuna yeni bir oyuncu daha katıldı. Başrollerini Barry Keoghan ve Riley Keough’un oynayacağı ABD-Fransa...

Hak, Hukuk, Adalet! Demokrasi-Özgürlük-Eşitlik

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından yüz binlerce kişi sokaklara çıktı   19 Mart 2025… İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı’na yönelik gözaltı süreci başlatıldı....

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img