Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Çirikba: “Gürcistan ve dostlarının tepkisi beklediğimiz gibi”

Abhazya Dışişleri Bakanı Viyaçeslav Çirikba, gündemde olan ve bakanlığının görev alanına giren konularda merak edilen soruları cevaplandırdı.

-Abhazya ve Rusya devlet başkanları tarafından imzalanan İttifak ve Stratejik Ortaklık Anlaşması’nın Abhazya için önemini nasıl görüyorsunuz?

-Anlaşma, devletlerimiz arasındaki temel pozisyonu belirliyor, jeopolitik anlamda yaşanan değişikliklere bağlı olarak, özellikle güvenlik ve askeri işbirliği konularına vurgu yapıyor; ayrıca yakın gelecekte, sosyo-ekonomik alanda, dış politika, eğitim ve diğer konularda da işbirliğini de öngörüyor. Anlaşma özellikle, Abhazya Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri’nin modernize edilmesi, Abhazya Cumhuriyeti ve Gürcistan arasındaki devlet sınırının güçlendirilmesi, ortak önlemlerin alınması, karasularının korunması, yasadışı suçlar ile mücadele, gümrük mevzuatının uyumlu hale getirilmesi, devlet personeli ve emeklilerin maaşlarının Rus vatandaşlarının maaş düzeyine çıkartılması, Abhazya vatandaşlarının Rusya Federasyonu vatandaşlığını elde etmeleri için gerekli koşulların kolaylaştırılması gibi birçok konuyu içermektedir. Anlaşmanın imzalanmasından sonra sektörel, kurumsal konularda planlanan uyum anlaşmaları ve ayrıca Rusya Federasyonu’nun Abhazya Cumhuriyeti’ne destek süreci çalışmalarına başlanmıştır.

-Gürcistan ve onun Batılı müttefiklerinin, anlaşmanın imzalanması ile ilgili tepkilerini nasıl yorumluyorsunuz?

-Daha önce de belirttiğim gibi Gürcistan’ın tepkisi histerik bir şekilde gerçekleşti. Tiflis, Abhazya’nın Rusya tarafından ilhak edildiği iddialarına takılmış görülüyor. Aynı zamanda, Gürcistan otoriteleri Abhazya ile Rusya arasındaki askeri alanda ve güvenlik konusundaki yakınlaşma ihtiyacının kaynağının, Gürcistan’ın Abhazya’ya karşı uyguladığı saldırgan politika olduğunu ve kendi toprakları içerisine NATO askeri güçlerini yerleştirme girişiminin hem Abhazya hem de Rusya için doğrudan bir tehdit olduğu basit gerçeğini anlamak istemiyor. Ancak, bu tipik bir Gürcistan davranışıdır – provokasyon çıkartmak ve daha sonra başkalarını suçlamak, çıkan sonuçların sorumluluğundan kaçmaya çalışmak ve benzeri girişimlerde bulunmak.

Aslında, Gürcistan’ın “Dostları” nın tepkisi de oldukça tahmin edilebilir. Bizler, Abhazya’nın ve Güney Osetya’nın bağımsızlıklarının Rusya tarafından 2008 yılında tanınmasından bu yana Avrupa ve ABD’den bu tür sesleri duyuyorduk. Burada, genel anlamda yeni bir şey yok. Ve “Gürcistan’ın Toprakları” işgal altında ve ilhak ediliyor diye konuşuluyor.

Anlaşmaya bağlı olarak ortaya çıkan bu siyasi gürültüde yine sorumluluk söz konusu değildir. Sonuç olarak, Amerikan şahinleri ve bazı Avrupa başkentleri, Atlantik Birliği’nin doğusundaki sınırlarını genişletmek amacı ile manik bir histeri içerisinde bulunuyorlar ve sınırlarını Ukrayna ve Gürcistan’a taşımak istiyorlar. Rusya’nın güney sınırını tamamen kendi askeri güçleri ile çevrelemeye çalışıyorlar ve bu durum, uluslararası istikrarın bozulması için ana faktördür. Eğer ABD’nin kendi topraklarında askeri bir koalisyon tarafından ağ oluşturulmaya çalışılsaydı, buna karşı tepkisi ne olurdu? Yanıt açık; savaş çıkardı. Avrupa’da son yıllarda işte böyle dramatik olaylar gerçekleşiyor; NATO’nun Rusya sınırlarına yakın bir biçimde konuşlanma umudu bulunuyor. Ve Gürcistan, Avrupa’nın güvenliğini tehdit eden bu duruma etkin bir biçimde provokasyon unsuru olarak katılıyor.

-Cenevre Görüşmeleri’nin 30. turunda Abhaz heyeti tarafından hangi konular dile getirilecek?

-Süregelen konulara ek olarak; bir yandan Gürcistan’ın karşısında da Abhazya ve Güney Osetya’nın bulunduğu, karşılıklı kuvvet kullanılmaması anlaşmasının yasal olarak bağlayıcı konuma getirilmesinin görüşülmesi, diğer yandan ise, Abhazya ve Güney Osetya’nın Gürcistan ile olan devlet sınırındaki bölgelerinin güvenliği, kayıp kişiler ve kalıntıları, Gürcistan ile yaşanan savaş sırasında, el konulan Abhazya’nın arşiv belgeleri ve kültürel değerlerinin geriye dönüşü konuları gündeme getirilecek. Ayrıca, sürekli olarak etkin bir biçmde Abhazya ve Güney Osetya vatandaşlarına karşı AB ülkeleri tarafından, doğum, ölüm, evlenme, eğitim belgelerinin yanı sıra yaşamsal önemi bulunan ulaşımlarına karşı uygulanan vize politikası vb. gibi önemli konular da gündeme taşınacak. Bu arada Cenevre görüşmelerinde vize uygulamalarıyla ilgili olarak ısrarlı tutumumuz sonucunda ABD Temsilcisi, Abhazya ve Güney Osetya vatandaşlarına verilen Rus pasaportlarına uygulanan vize işlemlerinin ABD hükümetince kaldırıldığını belirten bir bildiri yayımladı. Bu, Abhaz dış politikası açısından büyük bir başarıdır.

-Rusya ile imzalanan anlaşma Cenevre görüşmeleri sürecini nasıl etkiler? Gürcistan temsilcilerinin anlaşmanın imzalanmasını bahane ederek Abhazya temsilcilerinin yapıcı önerilerini reddetmesi gibi herhangi bir endişeniz bulunuyor mu?

-Gürcistan tarafından, Abhazya anlaşmasının imzalanması bahane edilerek, görüşmelerin başarısızlığa ulaşacağı konusundaki açıklamalar gelmekte ve ayrıca Karasin- Abashidze görüşmelerinin formatını da etkilenmektedir. Ben görüşmelerin süreceğini ve sağduyunun hakim olacağını umuyorum. Şimdi, bu açıklamalardan sonra Gürcistan da dahil hiçkimse başarısızlık hakkında konuşamaz.

-Anlaşmanın imzalanması Abhazya’nın uluslararası toplumda tanınmasını etkileyebilecek mi?

-Bildiğiniz gibi, anlaşmanın 4. maddesi, Abhazya ve Rusya arasındaki dış politika üzerine ayrılmış durumda. Maddenin 2. paragrafı, koordineli bir biçimde yürtütülecek olan dış politika çalışmalarında Rusya tarafının “Abhazya Cumhuriyeti’nin uluslararası ilişkilerini güçlendirmek, Abhazya Cumhuriyeti’nin resmi olarak tanıyacak olan ülke sayısını artırmak ve uluslararası ilişkilerini güçlendirmek, Rusya Federayonu’nun desteği ile oluşturulan uluslararası kuruluşlar ve birlikler dahil olmak üzere Abhazya Cumhuriyeti’nin üyeliği için gerekli olan koşulların yaratılması adına her türlü desteği verecektir” konumunu net olarak belirtiyor. Bu yeni anlaşmanın hükümlerinin uygulanmasının toplumumuz açısından yaşamsal öneme sahip olduğunu düşünüyorum.

-Abhazya ve Rusya yetkili makamları arasında sektörel anlamdaki anlaşmalar ne zaman uygulanmaya başlayacak?

-Çok yakında…

Yazarın Diğer Yazıları

“Derneklerimiz kültürel temelde örgütlenmeler olmakla birlikte sürgün ve soykırım, anadili, dönüş hakkı gibi taleplerimizin aslında siyasetin konusu olduğu açık”

-Nasıl bir KAFFED/Federasyon/Birlik hayaliniz var? Üye derneklerle ilişkiler, uluslararası kurumlarla ilişkiler, sürgün, soykırım, başta anadili olmak üzere kimliğe ve kültüre dair her konuda nasıl...

Vefat: Zafer Sürer

Ankara Çerkes Derneği’nin kültür ve anadili emekçilerinden, Adana Kayapınar Köyü’nden Şejoko Zafer Sürer vefat etmiştir. Ailesi, yakınları ve sevenlerine sabır dileriz. Tha bu acıyı unutturacak başka...

İKKD’nin küçük yönetmenlerinden ‘Kavuşma’

Bayrak tüm dünyada bir ulusu oluşturan en temel yapıtaşlarından biri olarak kabul görülür. Aslında bir sembol olmaktan öte milletin tarihidir, ruhudur. Geçmişten geleceğe...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img