Jıneps ve 4 Mevsim

0
402

Gazete ve kitap satışlarının yerlerde süründüğü bir ülkede yaşıyoruz. Üstüne üstlük bir de sanal medyanın her geçen gün, yazılı basının etkisini azalttığı gerçeğini de görünce; gazetelerin yaşama şanslarının ne kadar zorlaştığını net bir şekilde anlıyoruz.

Elinizde tuttuğunuz JINEPS GAZETESİ on yılını başarıyla doldurdu. Çok şükür. Tirajına, yayın politikasına baskısına vs. ayrı ayrı eleştiri getirip, dudak bükenler olacaktır.

Öncelikle bir tespiti net bir şekilde yapmak gerekir. Bütün olumsuz şartlara rağmen, bir gazetenin 10 yıl çıkması gerçek bir başarı hikayesidir; ve bunu başarmış arkadaşlarımız, öncelikle tek tek kutlanmalı ve gazeteye şu veya bu şekilde destek olmuş herkese teşekkür edilmelidir.

Yaşar Güven bir önceki sayıda bu on yıllık serencamı gayet net ve güzel bir şekilde anlatmış. “Jıneps için çağrı” başlığı ile kaleme aldığı yazısı her şeyi gayet güzel ortaya koymuş.

Birkaç konuyu bir de ben vurgulamak istedim açıkçası. On yıldır süren ve nice on yıllara temennisini dillendirdiğimiz Jıneps’in yaşaması gerek. Çerkeslerin yegane sesi olarak çıkmakta olan Jıneps’e, gerek abone olarak/ bularak; ve de reklam vererek en önemli desteği verebileceğiniz gibi; bilgi, belge, yazı, haber noktasında da destek olabilirsiniz. Bu gazete en nihayetinde profesyonel kadroları olmadan pür amatör çabalarla çıkmakta. Emin olun ki, bu kadrolar da çok yoruldu ve hırpalandı. Biraz omuz vermenin zamanı geldi de geçiyor inanın.

Attığımız zaman mangalda kül bırakmayan biz Çerkesler; Türkiye’deki Çerkes sayısı borsasını milyonlardan açarken, gazetenin satış sayılarının içler acısı halinden ne düşünüyorlar acaba. Tirajı komik ve trajikomik halimiz benim içimi acıtıyor inanın.

Gazeteyle ilgili bir dolu eleştiri getirebilirsiniz elbet. Ben de zaman zaman eleştiriyorum. Köşemden eleştirilerimi dile getirirken kalemimin ucunun oldukça da sivri olduğunu açıkça ifade etmeliyim. Ama bir gerçeği bir kez daha altını çizerek ifade etmekte yarar var. Bütün bu eleştirel yazıların, bugüne kadar virgülüne dokunulmadı. Bunu büyük bir açık yüreklilikle belirtmek; bir hakkaniyeti teslim etmek gerekli muhakkak.

Öyle veya böyle JINEPS tek gazetemiz. Solcusu ile sağcısı ile; Dönüşçüsü ile Birleşik Kafkasyacısı ile bütün Çerkeslerin tek gazetesi Jıneps. Başta Kaffed, Çerkesfed ve Abhazfed olmak üzere tüm federasyonlara yakın olanların da tek yayın organı. Keşke sayımızla ilgili anlamsız böbürlenmeler gerçek olsa da aramızdaki farklılıkların her birinin birer gazetesi olsa. Hepsi dolu dolu gazeteleri, yüksek tirajları ile camiamızı aydınlatsa. Maalesef böyle bir durum yok. Hepi topu bir gazetemiz var ve onun da yaşaması gerekli.

Ufak bir iki eleştirimi de içeriden biri olarak ifade etmeliyim bu arada. On yıl çıkmış bir gazete Türkiye özelinde bir başka iktidar tanımadı. Doğru. İktidar eleştirileri de elbette olacak. Olacak olmasına da biraz da hakkaniyeti gözetmek gerekir diye düşünüyorum. Her kim ne derse desin. Son on-on iki yıllık demokratik kazanımları cumhuriyet tarihinin doksan yıllık tarihi ile oranladığımızda her şey ayan beyan ortadadır diye düşünüyorum. Elbette daha demokratikleşme bağlamında kat edilecek mesafe çoktur. İktidar da eleştirilecek ama daha da önemlisi iktidarı alternatifsiz kılan muhalefet de eleştirilmeli. Muhalefeti oluşturan Türkçü, Kürtçü ve Kemalist akslar mı daha demokratik bir yol vaat etmektedirler sizce?

Anayasa değişikliği dendiğinde Türkçüler ve Kemalistler hiç bir adım atmamakta; Kürtçülerin talepleri noktasında bir orta yola kimse gelmeyince bütün bu vebalin altında da iktidar kalmakta.

Gezi Süreci’nden sonraki kutuplaşmanın tek adresi olarak da iktidar gösterilmekte ki buna karşı ‘el insaf’ demekten kalanı yalandır.

Kendi adıma on iki yıldır ülkeyi seçimlere sağlıklı bir şekilde götüren iktidarla ilgili endişem yoktur. Sandıkla geldikleri gibi sandıkla gide(bile)ceklerdir. Benim esas kaygım doksan yıldır süren, sandık dışı yöntemlerle iktidarı değiştirmek ve ayakta tutma çabalarıdır.

Maalesef düne kadar temsil edilme noktasında destek olunması gereken kesimlerin; şimdi sandık dışı yöntemlerle iktidarı daha doğrusu devleti ele geçirme çabaları var ki en acıklısı da bu. Semirdikçe girdikleri “güç zehirlenmesi” psikoloji beni açıkçası korkutuyor.

Açıkça söylemek gerekirse bu ülkede tartışıl(a)maz bir grup olarak Kemalistleri görürdüm. Şimdi onlara cemaat mensupları da katıldı ki; düne kadar kendi çapımızda destek olduğum için pişmanlık duyuyorum ne yazık ki.

Solcusu ile insan hakları ve eşitlik bağlamında; Türkçüsü ve Kürtçüsü ile İslam kardeşliği noktasında; diğer etnik gruplarla azınlık hakları noktasında buluşup tartışabildiğim insanlarla bir asgari müştereği yakalayabiliyordum.

Ama Kemalist zihniyetle bir müştereği asla yakalayamazken; şimdi de kendi Kemalizmini yaratan Cemaat var karşımızda. Allah encamımızı hayreylesin.

Aşağıdemirci 4 Mevsim Gazetesi

Jıneps 10. yılını kutlarken bir başka başarı öyküsünü de buradan yazmazsak “haynape” olur diye düşünüyorum. Efendim bendeniz Bigalı bir Çerkesim. Köyüm Aşağıdemirci. Eski ismi Beceşkoy. Köyümüzün bir de gazetesi var. Onun da on yedinci yılı tamam oldu. On sekize adım attığı bu günlerde onunla ilgili birkaç kelam etmemi hoş görürsünüz umarım.

Benim de hasbelkader içinde olduğum ama esas itibarıyla Necati ve Kemal Şenyıldız’ın (amca oğulları) çıkardıkları, Ersin Özek’in de desteğini esirgemediği 4 Mevsim Gazetesi’nin varlığını bilin istedim. Bir köy gazetesinin on yedi yıl çıkması noktasında destek olanlara başta Biga Doğuş Gazetesi sahibi Kamil Yeşilfiliz olmak üzere teşekkür ederim.

Not: 4 Mevsim Gazetesi’ni www.asagidemirci. com internet sitesinden de takip edebilirsiniz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz