İyad Yakup ve Yanal Cahid, üç çocuklarıyla birlikte Terek’teki bir sanatoryumda kalıyor. İki oda için 8 bin ruble ödüyorlar. Ev alımı için para veren hayırseverlerin listesinde adları olmadığı için yardım alamıyorlar. Şu anda başka bir sorunları var. Gözyaşlarını zor tutan Yanal anlatıyor: “Buraya iki yıl önce geldik. Kaynakçı olan kocam iş bulamadı. Şam’daki evimizin satmıştık ama para çabucak bitti. Çünkü evimizi çok ucuza satmak zorunda kalmıştık. Türkiye’ye gidebileceğimiz söylenince kabul ettik. Açıkçası çok da gönüllü değildik çünkü Nalçik’i anavatanımız olarak görüyorduk. Türkiye’de kalamadık ve geri gelmeye karar verdik.
Vize Dairesi belgelerimizi hazırladı ve geçici oturum izni vermişti. İstanbul’daki havaalanında büyük kızımızın oturum süresinin dolduğunu söylediler. Bize üç yıl, kızımıza ise iki buçuk yıllık izin verilmiş. Yetkililere yalvardık. Minvodi havaalanını aradılar ve sorunun çözüldüğünü söylediler. Ama Minvodi’ye gidince 17 yaşındaki kızımızı İstanbul’a geri yolladılar. Türkiye’de bize kucak açan aileyle temas kurduk. Onlar kızımızı aldı. Vize Dairesi birkaç hafta içinde sorunu çözeceğini söyledi ve Nefin’le ayrılmış olduk.
Ancak bir aydan fazla süredir sorun çözülmedi. Nefin’le hergün telefonlaşıyoruz. Ağlıyor ve yanımıza gelmek istediğini söylüyor.
İçim acıyor ama diğer çocuklarımı da düşünüyorum. Biz onları huzur içinde yaşamaları için savaştan kaçırdık ama Janset okula gitmek istemiyor, çünkü Rusça bilmiyor. Eşim, Dünya Çerkes Birliği’ne (DÇB) başvurdu ve ev almak için yardım edilecekler listesinde olup olmadığımızı sordu. Bir sorumlu, DÇB’nin Suriyelilerden daha önce anavatana gelenlere yardım ettiğini söylemiş.
Biz yuvamıza döndük ama bürokratik işlemler yüzünden anavatanda yabancılar gibiyiz. Memurlardan biri belge için para ödememiz gerektiğini söylerken bir diğeri bedava olduğunu söylüyor, üçüncü bir memur ise bilmediğini söylüyor. Herşeyi yaşayarak öğreniyoruz, neye inanacağımızı bilemiyoruz. İnsanlar bize iyi davranıyor ama bu durum yaşanan gerçekleri değiştirmiyor. Vize Ofisi kendi hatasını düzeltmek için hala karar veremedi.” (aheku.org)
Çeviri: Serap Canbek