Cumhur Atay (HDP Milletvekili Aday Adayı): “Devlete doksan yıllık ezberini bozdurmak gerek”

0
632

-Neden HDP aday adayısınız?

-HDP’yi Gezi olayları sonrasında kendim arayıp buldum. Orada Sırrı Süreyya’nın herkesin bildiği gibi kepçelerin önüne çıkması bence mücadelenin kazanılması için gereken başlangıç ivmesini kazandırmıştır. Bu direniş insanların yaşadıkları yere sahip çıkabileceğinin, belediye, hükümet, şirket kim olursa olsun ilgili yurttaşlara danışmadan kendi çıkarına iş yapanları engelleyebileceğinin kanıtı oldu. Parti çalışmalarına katılınca içerisinde benim gibi düşünen ama kökeni ve siyasi geçmişi farklı birçok kişi ve kuruluş olduğunu gördüm. Bu renklilik beni daha da sevindirdi. Belediye başkanlığı seçimlerinde partim bana Hendek başkan adaylığını uygun gördü. Sakarya’da Belediye ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oyumuz ülke ortalamasının altında kaldıysa da giderek artmakta.

-Diğer partileri veya bağımsız adaylığı neden düşünmediniz? Diğer partilerden Çerkes aday adaylığını ve bağımsız adaylığı değerlendirir misiniz?

-Diğer partileri düşünmedim, çünkü siyaset amaç ve tarzlarında benim değer verdiğim şeyler yer almıyor. Kişisel servetin artırılmasına, bir dinin/mezhebin ya da bir ırkın/etnik kökenin egemenliğine ya da bozuk ulus devlet düzenin sürdürülmesine öncelik veren bir partide değil siyaset yapmak, nefes bile alamam. HDP’de cinsel, etnik, dinsel, vs. her türlü ayrımcılığa, doğanın ve insan yapısı çevrenin ilgili insanların fikri sorulmadan çıkar uğruna talan edilmesine, emek sömürüsüne, iş cinayetlerine ve emperyalist savaşlara karşı olduğu ve olduğum için görev aldım. Bu dört ayağın biri eksikse siyaset topal bir masa gibi olur. Bu partiyi etnik kökenim nedeniyle değil, bu siyaset nedeniyle seçtim. Diğer partilerde de Çerkesler var, ama sanırım onlar bu fikirlerle henüz tanışmadıkları ve diğer kimlikleri daha ön planda olduğu için oradalar. Bağımsız adaylığı hiç düşünmedim, zaten maddi ve manevi bakımdan kaldırabileceğim bir şey değil. Ayrıca örgütlülük ve kendini geniş bir kitleye ait hissetmek güven veriyor.

-Gazete yayınlandığında muhtemelen netleşecektir ama soralım yine de, aday adaylığından adaylığa geçebileceğinizi düşünüyor musunuz?

-Aday olacağıma eminim. İl, ilçe teşkilatlarının ve parti bileşenlerinin desteği var. Yalnız bana değil, tüm aday adaylarımıza.

-HDP %10 barajı aşar mı? Aşamazsa HDP ne yapar, siz ne yaparsınız?

-HDP % 10 barajını kesinlikle aşacaktır. Bu konuda hiç kuşkum yok. Hepimiz için en iyisi olacak ve AKP anayasayı istediği gibi tek başına değiştirecek milletvekili sayısına ulaşamayacaktır. En az altmış milletvekiliyle partimiz siyasetini daha yüksek sesle yapacak, en yoz kafalarda bile meşruiyeti artacaktır. Çözüm süreci hızlanacak ve ülkeye kalıcı bir barış gelecektir. Aşamazsa parti barajın kaldırılması ve erken seçim için seferberliğe girişir. Bu ihtimali düşünmek bile istemiyorum. Ben her halükârda partiye hizmete devam edeceğim.

-Mecliste Çerkes kimliğinizle yer alırsanız, HDP içinde nasıl bir siyaset izleyeceksiniz? HDP tüzük ve ilkeleri nettir, özelde Çerkes kimliği özelindedir sorumuz.

-Mecliste HDP’li sosyalist, çevreci, barışçı bir Çerkes kimliğiyle yer alacağım. Bu konuların hepsiyle yakından ilgileneceğim ve komisyon çalışmalarına, partinin vereceği görevlere talip olacağım. Bu ülkede yaşayan tüm halkların kendi sorunlarını hem yerelde hem genelde kendisinin belirleyip çözmesi için örgütlenmesini destekleyeceğim.

Soruya Çerkes kimliği özelinde cevap vermek gerekirse, öncelikle diğer partilerden gelen Çerkes milletvekilleriyle bir çalışma grubu kurmaya ve kendi sorunlarımızı ortaya koyup çözmek için dayanışma sağlamaya gayret edeceğim. Mutlaka yapılması gerekenleri şöyle sıralayabilirim: Anavatan Kafkasya, ama milletin dörtte üçü burada. Bu ikisini olabildiğince bir araya nasıl getirebiliriz, bunun üzerinde çalışmalıyız. Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin kimliğini unutmaması için bazı yerlerde okul çocuklarına verilen seçmeli dil dersi yeterli değil. Dil bilmeyen yetişkinlere Latin alfabesiyle ve tek lehçeyle pratik Çerkesce öğretilmesi zorunlu. Yeni doğanlara Çerkesce isimler verilmesi ve eski soyadlarının alınabilmesinin yasal yolları duyurulmalı, yardımcı olunmalı. Rusya Federasyonu Hükümetiyle görüşülüp çifte vatandaşlık, isteyenlerin anavatana dönüşü kolaylaştırılmalı. Ethem Bey’in itibarı iade edilmeli. Resmi tarih objektif bir şekilde yeniden yazılıp herkese öğretilmeli.

-Okuyucularımıza mesajınız?

-Gazetenin Çerkes ama çeşitli partilere oy verdiğini düşündüğüm okurlarına şunları söylemek isterim. Bilindiği gibi insanın tek bir kimliği yoktur. Sınıfsal, dinsel, mezhepsel, etnik, cinsel kimliklerin hepsine birden aynı anda sahibiz. Siyasal tercih yaparken bu kimliklerin tümü etkili oluyor. Yurttaşlarına muhafazakârlık kisvesi altında kapitalizmin vahşi kurallarına her alanda boyun eğdirilmeye çalışılan Türkiye gibi bir ülkede yaşıyoruz. Dünyadaki Çerkes nüfusunun büyük çoğunluğunun yaşadığı bir ülkede hain ilan edilen, yok sayılan, büyük oranda asimile edilen hem Osmanlı hem de TC devletinin gönüllü fedaisi haline getirilen Çerkeslerden kişisel çıkarlarına öncelik veren, kendini esas Türk zanneden, dinini soyunun önünde tutan bazılarının destekleyecekleri partiler bellidir. Onlara söyleyecek birşeyim yok. Diğerlerinin, yani yukarıda saydığım dört konuda bizimle hemfikir olanların bize oy vermelerini bekliyorum. Çünkü âdetlerini ve dilini bir ölçüde koruduğu köyden kente göçüp eğitim ve geçim mücadelesine girişen soydaşımızın kimliğine yeniden sahip çıkabilmesi için daha iyi örgütlenmesi ve devletin ‘samimi’ teşviki gerekiyor. Devlete doksan yıllık ezberini bozdurup bunu yaptırabilmekse biz siyasetçilere düşüyor. Mücadelemizde bizi yalnız bırakmayın ki, ‘eski gözyaşı’ biraz da gülümsemeye dönüşsün. Sözlerimi ünlü atasözümüzle bitireyim: “Psem yipe nape: Candan önce onur”.

Saygılarımla.


Cumhur Atay

1958 Adapazarı doğumluyum. Nüfus kütüğüm bir Şapsığ köyü olan Adliye. Köyümüzden birçok dönem milletvekilleri çıkmıştır.

Büyük büyük dedemizin 19. asrın başındaki yıllarda Anapa kalesi civarında yaşayan ünlü savaş önderlerinden DajiokoŞıupaşe olduğunu biliyoruz. Rahmetli babam ve muhterem amcam Adapazarı’nın meşhur avukatlarından ve ileri gelenlerindendir. İlk ve orta öğrenimimi aynı şehirde tamamladıktan sonra zorlu bir yedi yılın ardından 1984’te ODTÜ İşletme Bölümünden mezun oldum. Askerliğimi sakıncalı piyade asteğmen olarak Sarıkamış’ta yaptım. Sakarya ve Kocaeli’nde birkaç özel sektör sanayi kuruluşunda yönetici olarak çalıştıktan sonra 2011 yılbaşında emekli oldum. Halen İngilizce’den kitap çevirileri yaparak zamanımı değerlendiriyorum. Genellikle siyaset, sosyoloji, ekonomi ve tarih konularında yayınlanmış 25 çeviri kitabım var. Kitap okumayı, aktif spor yapmayı, motosiklet kullanmayı seviyorum. Sapanca’da oturuyorum. Evliyim ve üç yetişkin çocuğum var.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz