Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Soyadım

Abazalar tanışma sırasında birbirlerine iki şekilde hitap ederler;
-Vızvada?/ Kimsin?
-Vüvlazagu?/ Sülalen ne?
Bunlara verilecek cevaplar genellikle;
-Falanca sülaleden falancanın oğluyum, ”Jiyasırıvop, Dursun yıpasagup.” (Jiyalardanım, Dursun’un oğluyum.)
-Falanca sülaledenim. “Sıvüla Ajibop.” ( Sülalem Ajibadır)
Bilindiği gibi, çoğu halklar şahısları falancanın oğlu/Ahmet’in oğlu vs diye anar ve isimlendirirken Çerkes halkı, ait oldukları büyük aile adlarını/soyadlarını kültürleri gereği binlerce seneden beri kullanagelmektedir.
Bu soyisimleri, o ailenin ilk ad verilen kişisinden itibaren kullanılagelmektedir.
Örnek verecek olursak ben “JİY” ailesine mensup bir bireyim. “JİY” kelime anlamıyla “demirci” demektir. Ailem binlerce yıldan beri bu isimle yaşamaktadır. Abazaların demircilik tanrısının adı da AYNAR JİY’dir*.
Bu çağda dahi halihazırda, Abhazya’da JİY ailesine mensup olanlarda her yeni yıl, Ocak ayının 13. günü bir araya gelerek (ki bu tarih Abazalarda aynı zamanda yeni yılın başlangıcı, yılbaşı günüdür), hanelerinde mevcut simgesel olarak bulunan yanan bir demirci ocağı (AJİRA) etrafında kurbanlar keserek günün anlam ve önemine dair “AJİRNÜHA” denen bir anma töreni gerçekleştirirler. Bu törenler arkaik çağdan beri devam edegelmektedir.
Soyadlarının yörelere göre değişik söyleniş tarzları vardır.
Yine kendi soyadımdan örnek vereyim;
Apsualar (Abhazlar) genellikle Ajiba,
Aşualar Jiyra,
Aşhkarualar Jiya şeklinde söylerler.
Ajiba söyleniş şeklinin anlamı, Aji oğlu (Demircioğlu) demektir.
Jiyra ve Jiya söylemi ise “Jiy+ler” anlamını ifade eder. “ra” ve “a” çoğul eki olarak “ler-lar” anlamını vermektedir.
Ajiba’nın açılımı ise şöyledir; “A+ji+ba”/Artikel + demirci + oğlu/.
“Ba” eki aslında Abazaca’da “gör” ve “sen”(birinci tekil şahıs, dişil) anlamlarına gelmektedir. Burada olması gereken ek “oğul” anlamına gelen “pa” iken söyleyiş kolaylığı ve ses uyumun sağlamak için “ba” sesine dönüşmüştür. Bazı şahıslarda “İnal-ipa” (İnal-oğlu) veya “İnal-ipha” (İnai-kızı) örneğinde olduğu gibi kullanırlar.
Soyadları bayanlar için kullanılırken sondaki “ba”(“pa”) eki değişir. Oğul yerini kız anlamına gelen” pha” sözcüğü alır;
“Ajipha”= “Dermirci kızı”
Bazen bu yanlış kullanımlara da yol açmaktadır. Bayan olduğu halde soyadı eki olarak “ba”(“pa”) ekini kullanmaya devam edenlere de rastlanılmaktadır.
Soyadlarını eril veya dişil kullanmanın günümüzde bir avantajı veya dezavantajı yoktur. Soyadı adı üstünde, kişinin mensup olduğu büyük ailenin adıdır.
Tüm bunları göz önüne alarak soyadı kullanımında daha doğru olanın Aşua ve Aşhkaruaların söylemi olduğundan hareketle -yalın olarak, eril, dişil ek kullanmadan kullanıldığı için- ben daha önce kullanmakta olduğum,. “Ajiba” yerine -ki atalarım da “Jiya” diye kullana geliyorlardı- yalın haliyle “JİY” kelimesini kullanmayı tercih etmeye başladım.
“Jiy ailesindenim” veya kısaca “Jiy’im” dediğimde hitap ettiğim kişi benim zaten eril mi dişil mi olduğumu görüyor. Ayrıca “oğluyum” demeyi eklemenin bir anlamı yok, aynı şey bayanlar için de geçerlidir.
Hiç şüphesizdir ki soyadlarımız geçmişimizdir. Aynı zamanda yaşadığımız bugündür. Bizi geleceğe taşıyacak olan da taşıdığımız soyadlarımızdır.
Onların manaları bugün için ne kadar anlamsız, ne kadar aykırı, ne kadar güzel anlamlı da olsa onlar istisnasız dünümüz, bugünümüz ve yarınımızdır.
Onlar geçmişle bizi birleştiren, yaşayan, nefes alıp veren kodlarımızdır.
Onları küçümsemeden, onların binlerce yıllık yaşam mücadelelerine, azimlerine saygı duyarak isimlerimizin önünde kıvançla yer verelim.
Soyadlarımız bizleri var edenlerdir.
Onları günlük yaşamımızda kullanarak sahip çıkalım.
Soyadlarımıza sahip çıkalım!

*AYNAR JİY: “Şefsı=Şesvı, madencilik tanrısıdır. Görünüşe göre Şefsı’nın unvanı da Aynarjiy’dir… Aynarjiy, (demirci ve diğer metaller ustası, taş yontucu, heykel yapıcı) insansever, dahi, geleceği bilici, dertlere çare bulucu peygamberimsi mitik bir üstattır… Kahramanları ölümsüzleştirmek ve her şeye dayanıklı yapmak için bünyelerini çelikleştirici, çareler bulucu, duası kabul olunucu, kutsal dahi bir yiğit olarak anılır. Anısı en çok Nartlar hakkındaki efsanelerde geçer.” (Abhaz Mitolojisi Anaç mı? B. Ömer Büyüka, Abhazoloji Yayınları No:2, İstanbul Matbaası-1971)

Jiy Zafer Süren
Jiy Zafer Süren
1951’de Samsun’da doğdu. Üniversite’yi terk etmiş ve muhasebeci olarak çalışarak emekli olmuştur. Çeşitli dergilerde şiir ve araştırma yazıları yayınlandı. Kafkasya üzerine yayın yapan, As Yayın’ın kurucuları arasında yer aldı. “Çipxe, Kafkas Aile Armaları” (derleme) ve “Tama Bahar Gelmeyecek” (şiir) isimli iki kitabı vardır. Nisan 2008 itibariyle Jıneps gazetesi yazarları arasında yer aldı, Ocak 2011 tarihinden bu yana yayın kurulu üyesidir.

Yazarın Diğer Yazıları

O Gelecek

Sen! Gölgelerde saklı halk, O kara, kudurmuş gecelerden, Sağ çıktığını unutma! Gizlense de cismin, Denizlerin duruluğunda, Vuruyor aksin, Güneşin altın ışıklarına, Setenay çiçeği gibi, Arı, duru ve vakur. Kim demiş ki bitmez gece, Olsa da...

Janxot bir aşkla nasıl yandı!

Janxot sarhoştu; aşk sarhoşu… Uzak akraba halası olan, Fatimat’ın oğlunun düğününe gittiğinden beri başı bulutlarda, yıldızlarda, kendisi, belki biraz ferahlarım diye, nerede olursa olsun soğuk...

Sessiz deniz

-Batı kafkasya kıyılarında can verenlere-   Ts’emez kıyısı, boylu boyunca, Açmış bağrını, bakıyordu, Duygulardan yoksun, O koyu mavi engin sulara, Atlantis çöktüğünden beri, Hemen yanı başında derin kuytulara. Kim bilebilir, belki sarsılmıştır, Ya...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img