Fehim Taştekin
Deneyimli gazeteci Fehim Taştekin’in yazdığı “Suriye: Yıkıl Git, Diren Kal!” İletişim Yayınları’ndan çıktı. Türkiye’nin komşusu olduğu halde cevabı iyi bilinmeyen “Suriye’de ne oldu?” sorusuna cevap arayan Taştekin, dört yıldır süren savaşın harap ettiği Suriye’nin iç dinamiklerini, küresel güçteki devletler ve örgütlerin yarattığı etkileri de hesaba katarak açıklamayı amaçlıyor. Farklı dinî ve etnik grupların dahil olduğu bu çatışma sürecinin ayrıntılarını Türkiyeli okurlara yönelik olarak kaleme alan Taştekin, her gün haberlerde bahsi geçen ancak derinlemesine vakıf olunması zor bir konuda, ayrıntıları atlamayan ve netliğini yitirmeyen bir analiz ortaya koyuyor.
Suriye, 2011’den beri süregelen bir savaşla cehennemi soluyor. Şehirlerin yıkıldığı, yüz binlerce insanın öldüğü ya da yaralandığı, milyonlarca insanın yerinden yurdundan olduğu bir savaş. Muhaliflerin özgürlükler için başlattığı gösterilerin feci şekilde bastırıldığı, silahların ivedilikle devreye sokulduğu, öfkenin kısa sürede silahlı isyana dönüştüğü, çok geçmeden bölgesel ve küresel aktörlerin vekâlet savaşına giriştiği, ardından küresel cihat ağları ve Selefi grupların inisiyatifi ele geçirdiği kanlı bir süreç.
Sünni, Alevi, Şii ve Hıristiyan cemaatlerin; Arap, Kürt, Türkmen, Süryani, Ermeni, Keldani, Çeçen ve Çerkes halklarının bir arada yaşadığı Suriye’nin toplumsal fay hatları çatırdadı. Denklemlerden denklemlere savrulan, kaynakları IŞİD tarafından kullanılan, bölünme senaryolarına konu olan bir coğrafya artık Suriye… Bir tarafta Türkiye, Katar, Suudi Arabistan, ABD ve Avrupa ülkelerinin, diğer tarafta İran, Rusya, Irak ve Hizbullah’ın yer aldığı bir savaş düzeni; her savaş gibi pek çok diplomatik, siyasi ve iktisadi çıkar hesabını içinde barındıran bir şiddet sarmalı…
“Suriye: Yıkıl Git, Diren Kal” sadece Suriye’yle sınırlı olmayan, bölgenin tarihine ve toplumsal zeminine de vâkıf bir araştırmacının bilgisiyle ve bir gazetecinin ihmal edemeyeceği insan hikâyeleriyle kaleme alınmış, kapsamlı bir eser.
Suriye, 2011’den beri süregelen bir savaşla cehennemi soluyor. Şehirlerin yıkıldığı, yüz binlerce insanın öldüğü ya da yaralandığı, milyonlarca insanın yerinden yurdundan olduğu bir savaş. Muhaliflerin özgürlükler için başlattığı gösterilerin feci şekilde bastırıldığı, silahların ivedilikle devreye sokulduğu, öfkenin kısa sürede silahlı isyana dönüştüğü, çok geçmeden bölgesel ve küresel aktörlerin vekâlet savaşına giriştiği, ardından küresel cihat ağları ve Selefi grupların inisiyatifi ele geçirdiği kanlı bir süreç.
Sünni, Alevi, Şii ve Hıristiyan cemaatlerin; Arap, Kürt, Türkmen, Süryani, Ermeni, Keldani, Çeçen ve Çerkes halklarının bir arada yaşadığı Suriye’nin toplumsal fay hatları çatırdadı. Denklemlerden denklemlere savrulan, kaynakları IŞİD tarafından kullanılan, bölünme senaryolarına konu olan bir coğrafya artık Suriye… Bir tarafta Türkiye, Katar, Suudi Arabistan, ABD ve Avrupa ülkelerinin, diğer tarafta İran, Rusya, Irak ve Hizbullah’ın yer aldığı bir savaş düzeni; her savaş gibi pek çok diplomatik, siyasi ve iktisadi çıkar hesabını içinde barındıran bir şiddet sarmalı…
“Suriye: Yıkıl Git, Diren Kal” sadece Suriye’yle sınırlı olmayan, bölgenin tarihine ve toplumsal zeminine de vâkıf bir araştırmacının bilgisiyle ve bir gazetecinin ihmal edemeyeceği insan hikâyeleriyle kaleme alınmış, kapsamlı bir eser.