Rusya Federasyonu’nun Politikaları

0
463

Kapitalist-Emperyalist sistemde; ABD, AB, RF gibi devletler, ezilen bağımlı küçük ulusların rekabet edebilme konumlarını hep boşa çıkarmaya çalıştılar. Emperyalist odaklar karşılıklı rekabet halinde krizler çıkarıp bu krizleri derinleştirdi, bölgesel hâkimiyet savaşları yürüttüler. Savaşın kaynağı emperyalistlerin kendisi oldu. Bölgesel savaşlarda emperyalist blokların aralarındaki rekabet, siyasal çelişki ve savaş hali; emperyalist blok devletleriyle, ittifak halindeki gerici tümrejimler karşı-devrimcidirler. Onlar girdikleri bölgelerde yerel iktidarlardaki işbirlikçileri ve uşaklarıyla, halklar üzerinde hâkimiyet kurmak, egemenliklerini tesis etmek istediler. Karşılarında bağımsız halk hareketlerinin güçlü duruşları olduğunda ise bölgeyi o vakit terk etti, geri adım attılar. ABD, AB ve RF kendine bağlı uluslararası güçler olan NATO, BM, AGİT gibi mekanizmalara bile başvurma gereği duymadan pek çok defa pek çok bölgeye, ülkeye işgal hareketleriyle girdiler. ABD dünyanın pek çok bölgesinde, RF de kendi coğrafyasında küçük uluslara işgal hareketleri başlattı.
ABD, AB, RF gibi ülkeler kendini Kafkasya gibi küçük uluslar karşısında büyük kabul ederler. Büyük ülke, büyük devlet, dünyada biraz da büyük yalnızlık! Milyonlarca ezilenin, sömürülenin gönlünde nefret edilmesi yalnız kalınması demek… “Büyük kent büyük yalnızlık” denildiği gibi! Bu bir Roma sözüdür. Köleler, Roma şehrine sokulmuyorlardı. Şehrin dışında, varoşlarda yaşamaya mahkûmdular. Hayatları zehir edilmişti. Sonunda Roma ezilenlerce yıkıldı.
Büyük devletler, büyük uluslar bölgesinde ve coğrafyasında; küçük uluslara, küçük devletlere ve onların halklarına saldırmakla, büyük devlet ve büyük ulus olamazlar! Onlaryaptıkları işgal hareketlerinin hesabını, ezilen uluslara, halklara vermek durumunda kalacaklar. Emperyalist-kapitalist sistem, bir gün tarihte Roma iktidarları gibi yok olup gidecek. Zulüm destek görmeyecek!
Ezilen ulusların ve halkların; zulüm karşısında haklı mücadelesi, tarihi etkilemesi ve gücü hiçbir zaman yadsınamaz. Kafkasya, Çarlık döneminden beri; yüzlerce yıl, türlü zorbalığa ve saldırılara direnmişti. Bugünde RF’nin emperyalist-kapitalist politikaları, her zaman Kafkasya’yı ezme anlayışı üzerine kurulmuştur. Ama gene de Kafkasyalı küçük ulusların direnişlerinin gücü; RF’nin karşısında büyüktür. Kafkasya’nın, RF karşısındaki gücünü yadsıyanlar fena aldanıyorlar. İleride oluşabilecek en kötü gelişmeleri önlemesi için Kafkaslar, RF karşısında, kendi ölçüsünde çaba göstermeyi akıllarından çıkarmadılar. Dün de bugün de olana bitene, anti-demokratik uygulamalara, saldırılara karşı yetersiz kalsalar da Kafkasya’da; emekçiler, ezilenler her zaman birlikte davranarak, birlikte olarak güç kazanmışlardı. Öyleyse bugün RF karşısında, Kafkasya’da geniş kitlelerin sorunları, sorumlulukları nasıl birleştirilmeli? Ülke birlikteliği; ekonomik, siyasi, politik, kültürel güç haline nasıl getirmeli?
Emperyalist-kapitalist sistemler demokrasiden korkarlar. Her zaman diktatörleri desteklerler. Sonuna kadar onların yanında olurlar. Kendi çıkarlarına, stratejik uygulamalarına ters düşmedikçe onları desteklerler.
RF emperyalist-kapitalist sistemi, dünya ölçeğinde halkların, Kafkasya’da da Çerkeslerin siyasi mücadelesi önünde hep zorlaştırıcı, saldırgan tutum almıştır. Ezilen halklara karşı, onlara yıkımı, sefaleti ve anti demokratik davranışları uygulamıştır. Dün Çarlık zamanında ve Sovyetlerin dağıtılmasından sonra da bölgesinde ve Kafkasya’da işgalci politikalarla halklara saldırmıştır. Ayrıca RF kendi içinde ezilenlere, yoksullara karşıda anti-demokratik yöntemlerle her yönlü çürüme ve faşizan uygulamalar başlatmıştır.
Bugün dünyanın pek çok bölgesinde ve Orta Doğu’da ABD ve AB’nin yapmak istedikleri gibi RF de Kafkasya’da benzer uygulamalar yapmaktadır. Bölgesinde ve Kafkasya’da halklar her zaman etkisizleştirilmek istenilmiştir. RF, diktatörce yetkilerle Kafkasya’da yerel iktidarları destekleyerek kendi emperyalist-kapitalist çıkarlarının önündeki engelleri temizlemek istemektedir. Kafkasya’nın yerel iktidarları her zaman emperyalist-kapitalist RF’nin işbirlikçileri ve yandaşları olmuştur. Kafkasya’da mücadele eden yerel halk güçleri, sivil inisiyatifler pasifize edilerek, onların özgürlük mücadeleleri bastırılmıştır. Var olan türlü ileri adımlar sindirilmek istenmiş, etkisizleştirilmiştir.
Kafkasya’daki iktidarlar her daim RF ve RF çıkarları için işbirlikçiliğe çekilmiştir. Yürütülen politikalar Kafkas halklarının değil, emperyalist-kapitalist RF sisteminin çıkarlarını daha güçlü kılmak için uygulanan politikalara dönüştürülmüştür. 19. yüzyılda kötü kaderlerinin üstesinden gelemeyen Kafkasya ezilenleri, sömürülen halkları; Ekim Sosyalist Devriminin kazanımlarıyla varlıklarını ileri taşımışlardı. Sovyetlerin dağıtılmasından sonra kazanımlarını da kaybettiler. Ardından RF, Çarlık uygulamaları gibi Kafkasya’da işgal hareketleri başlattı. Kafkasya’da, Çeçenya’da çok kan akıtıldı. Savaşlarda yüz binlerce yaşlı, genç, çocuk katledildi. İnsan hakları ihlal edildi. İnsanlık suçu işlenildi. Kafkasya’da Çerkesler yeni bir yüzyıla girmişken, RF’nin sömürge anlayışına ve sömürü karanlığına, emperyalist-kapitalist gericiliğin ve saldırganlığın eskisi gibi devam etmesine izin vermeyecekler. RF’nin anti-demokratik yöntemlerine rağmen, Kafkasyalılar, gelecekte kendi kaderlerini kendileri tayin edecekler.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz