Abhazya Geri Dönüş Devlet Komitesi bilgilerine göre, Suriye’den Abhazya’ya 520 kişi geldi. Bunlardan 180’i Abaza kalanları ise Adıge asıllı… Gelenlerden 390’ı Abhazya’da kalırken diğerlerinden bir kısmı Suriye’ye döndü, bir kısmı da diğer ülkelere yerleşti. Abhazya’da kalanların çoğunluğunun geleceğe dair planlarında Abhazya’da kalmak yok. Bunun birkaç nedeni var. En önemlisi iş bulma şanslarını azaltan dil engeli… Bu engel özellikle orta yaşlardaki kesimi etkiliyor. 2015’te yapılan bir araştırmaya göre, Abhazya dışında yaşayan 1000 Abaza asıllı kişinin sadece 77’si Abazaca konuştuğunu söyledi. Mülteciler Rusça da bilmiyor. Abhazya’ya yerleşen birçok Abaza Adıgece biliyor çünkü Kabardeyler arasında yaşamışlar.
Mülteciler için bir başka olumsuz etken ise din sorunu… Suriye’den gelenlerin çoğu Sünni, Abhazya’daki Abazalar ise Ortodoks… Bu yüzden Suriye Çerkeslerinin çoğu kültür ve dini gelenekler konusunda daha rahat olmak için Kuzey Kafkasya’ya gitti.
Yıllar önce Suriye’den Krasnodar’a giden Navruz Abas’ın öyküsü çarpıcı bir örnek… Navruz, “Ordudaydım, babam da hayatı boyunca Suriye ordusuna hizmet etmişti. 1999’da bir bilet alıp Krasnodar’a gittim. Dedelerim şu anki Tuapse şehri topraklarının yerlisiydi. 19. yüzyılda savaşın ardından İstanbul’a gitmişler, sonrasında Şam civarına yerleşmişler” diyor.
Navruz şu anda Abhazya’da yaşıyor ve inşaat işçisi olarak çalışıyor. Dedeleri Şapsığ dilini konuşuyorlarmış ama çoğunluğunu Kabardeylerin oluşturduğu bir köyde yetişen Navruz Kabardey dilini konuşuyor.
Navruz yaşadıklarını şu sözlerle ifade ediyor: “Suriye’de savaş başlayınca karımla 12 ve 14 yaşlarındaki iki kızımın hayatı tehlikeye girmişti. 2013 yılında Abhazya’ya gelmelerini sağladım. Onlar Abhazya’da kalırken ben Nalçik’te inşaatlarda çalışıyordum. Onları da Nalçik’e götürmeyi düşünüyorum.
Resmi olarak ne mülteci ne de vatandaşım. Pasaportumu kaybettim ve savaş yüzünden yeniden çıkarma ihtimali yok. Ailem turist vizesiyle gelmişti. Şimdi vizeyi yenilememiz gerekiyor. Vatandaşlık alabilmek için birçok belge gerekli ama savaş devam ettiği için Suriye’ye gidip alma şansımız yok.
Abhazya’da iş bulmak zor ama yerleşmek çok daha zor… Yıllardır Nalçik’te çalıştığım için çok arkadaşım var, bu yüzden ailemi de oraya götürmek istiyorum. Ailede sadece bir kişinin çalışması yeterli olmuyor ama hayatta olduğumuza şükrediyoruz.”
Görüşmemizde bu konuda sessiz kalsa da Nawruz’un Nalçik’i seçmesindeki bir diğer etken ise din… Eşi ve kızları kapalı…
Abhazya’daki Müslümanlar üç gruptan oluşuyor. Müslüman Abazalar, Türkiye-Ürdün-Suriye’den gelip Abhazya’ya yerleşen diaspora Abazaları ve Kuzey Kafkasya ülkelerinden gelenler…
Farklı kurumların yaptığı anketlere göre Abhazya’daki Müslümanların sayısı nüfusun yüzde onunun biraz üzerinde…
12 yaşında oğlu ve 7 yaşında kızı olan Mustafa Alo ile eşi Abaza asıllı ve iki yıldır Sohum’da yaşıyorlar.
Mustafa, “En büyük sorunum iş bulmak. İnşaat mühendisiyim, Suriye’de büyük bir inşşat firmasında çalışıyordum. Eşim doktor ama çalışamıyor çünkü uygunluk onayı belgesi alabilmesi için gerekli evraklarımız yok. Dil bilmememiz de büyük sorun, zar zor Rusça öğrenmeye başladık. Suriye’den gelen ve Abhazya Devlet Üniversitesi’nde öğrenci olan bir gençle birlikte bina tamirat işleri yapıyoruz. Yazın para kazanıyoruz ama kış aylarında isiz kalıyoruz” diyor.
Suriye’den geldiklerinde bir süre diğer mültecilerle birlikte sanatoryumda kalmışlar, sonra Gudauta’da bir ev verilmiş.
Mültecilerin var olan sorunlarının yanına 2015 yılında ekonomik problemler de eklendi. Rusya’nın finansal desteği azaltılınca ülkenin siyasi durumu da etkilendi.
“Rusya faktörü” hem Abhazya’daki durum hem de diaspora Çerkesleri üzerinde büyük bir etkiye sahip…
Mültecilere bir başka tokat da Türkiye ile Rusya arasında yaşananlar ve Türkiye’ye uygulanan yaptırımlar oldu. Türkiye’nin stratejik ortağı pozisyonunu alan Abhazya şu anda iki arada bir derede kalmış durumda… (inosmi.ru)
Çeviri: Serap Canbek