Kafkasya’da emperyalistlerin konumu

Kafkasya, Balkanlar ve Ortadoğu, her zaman emperyalistlerin üzerinde oynadıkları bircoğrafyadır. Bir defa bölge, enerji nakil hatları üzerinde bulunmaktadır. Petrol ve doğal gaz nakil yolları Kafkasya’yı stratejik kılan diğer pek çok nedenlerden biridir. Ayrıca ABD kendi egemenlik alanını Kafkasya’ya dayandırmıştır. ABD bölgede kendi ‘siyaset okullarında’ yetiştirdiği, kendine yakın liderleri “gül ve karanfil devrimleri” ile desteklemiş, Gürcü lider Saakaşvili gibileri iktidara getirmişti.
Uzunca bir süredir Kafkasya’da hem ABD hem de Batı eliyle Gürcü lider ateşle oynamaktaydı. Avrupa ile Rusya’nın ilişkilerini bozan bir davranış içine girmişti. Gürcistan, uluslararası platformlarda her defasında NATO ve Batı yanlısı politikalar sonucu Rusya ile ters düşmüştü. Batı’dan aldığı para ve silah yardımları ve diğer desteklerle Gürcistan ABD’nin bölgedeki siyasi çıkarları doğrultusunda politikalara onay vermekte, bu durum uzunca bir süredir Rusya’yı rahatsız etmekteydi. ABD Kafkaslar’daki politik tavırlarıyla Rusya’yı geriletebilseydi, Batı Avrupa’daki füze kalkanı sistemini sorunsuzca yaşama geçirebilecekti. ABD hep Kafkasya’da, Rusya’yı yalnızlaştırmak için pek çok politik manevralarla oyunlar sergilemekteydi.
8 Ağustos 2008’de ABD ve Batı yanlısı Gürcü lider Saakaşvili, Güney Osetya’ya (Güney Alanya) saldırı başlattı. Rusya ani hareketle karşı saldırıya geçti ve Gürcü lider Batı’dan beklediği desteği göremedi. Saakaşvili ve Batı, Rusya’nın ani müdahalesi karşısında şaşkınlığını gizleyemedi. Batı Saakaşvili’yi yalnız bırakmak zorunda kalmış, onu gözden çıkartmıştı. Gürcistan’ın hem Abhazya politikası hem de Güney Osetya’yı işgal girişimi, NATO ve Batı hayallerinin öyle kolay olmadığını göstermişti. Rusya, Kafkasya’da kendi egemenlik alanlarını Batı’ya terk edemezdi.
1992’den beri Gürcistan-Abhazya savaşı ve siyasi sorunları bölgede varlığını eksiltmeden sürdürürken, Oset (Asetin/Alan) halkının Gürcülerle sorunları 1989’dan beri sürmekteydi. Gerek Osethalkı, gerekse Abhaz halkı 1992’den beri Kafkaslarda, Ruslarla birlikte hareket ediyorlardı. ABD ve Batı destekli “gül devrimi” hareketiyle Gürcistan’da iktidara taşınan Saakaşvili, Rusya için hep gerginlik kaynağıydı. 1994’ten beri Çeçenya’da başı dertte olan Rusya, Kafkasya’da yeni sorunlar yaşamak istemiyordu. Fakat Rusya, Kafkasya’da ABD ve Batı destekli yerel iktidarlarla sorun yaşıyordu. Son olarak Gürcistan’ın Osetya’ya girmesi Ruslar açısından bardağı taşırmıştı. Gürcü lider Saakaşvili, 1992’de kaybettikleri savaş sonucu bağımsızlığını ilan eden Abhazya’yı ve ayrıca Güney Osetya ile Acarya’yı yeniden Gürcistan toprak bütünlüğüne katacağını vaat etmişti. İktidar koltuğuna bu vaatlerle oturmuştu. Saakaşvili, Abhazya ve Güney Osetya’yı hep “ayrılıkçı cumhuriyetler” olarak görüyordu. “Ayrılıkçı cumhuriyetleri geri alacağını” 2003’den beri söylüyordu. Güney Osetya’yı bu amaçla işgale kalktı. Gürcistan, Rusya’nın karşı yanıt “veremeyeceği” hesabı içerisindeydi. ABD “beni destekliyor” diye cesaretleniyordu. Uzunca süredir Gürcistan’ın Kafkaslarda kanlı bir saldırı başlatabileceğini her fırsatta bölge halkları bekliyorlardı. Böyle bir saldırı karşısında Rusya’nın, Gürcistan’a/Tiflis’e girebileceğini de Gürcü lider ve ABD ile Batılı güçler beklemiyordu. Gürcü lider Saakaşvili Rusya’nın, Gürcistan’a gireceği andan itibaren ABD’nin kendisini destekleyeceğini, yalnız bırakmayacağını beklerken, düşündüğü olmamıştı. Gürcistan bu politik hesaplarla Güney Osetya’yıyakıp yıktı, iki binden fazla yaşlı, genç ve çocuğu, kadınları, sivil insanları katletti. Kafkaslarda kanlı oyunun sorumlusu, önemli bir parçası Gürcü lider Saakaşvili oldu.
ABD bundan sonra da “21. yüzyılda Avrasya’ya kim hâkim olursa dünyanın hâkimi o olur” inancıyla Kafkasya’da egemenlik alanları yaratmaktan geri kalmayacak. Bunun karşısında Rusya, Kafkaslarda kendi egemenlik alanlarını ABD ve Batılı güçlere terk etmeyecektir. Kafkaslarda, Rusya’nın etkisinin kırılması demek ABD’nin egemenlik alanlarının Avrasya’ya kadar genişlemesi demektir. Avrasya’da ise Rusya ve Çin’in etkisinin kırılması ABD’nin egemenlik alanlarını geliştirecektir, emperyalistlerin hesapları budur.
Doğu Avrupa’da ise Baltık ülkelerinin NATO’ya alınması, petrol boru hatları ve enerji nakil yollarının kontrolü, Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO ve BM’e girmek için izlediği siyasetler ile Rusya, kendini kuşatılmış saymaktadır. Bütün bu plan ve taktikler Kafkaslarda savaşların çıkmasına neden olmuştur. Gürcistan’ın NATO’ya girme ısrarına karşı, Rusya, Abhazya ve Güney Osetya taktiğini çok uzun zamandır elinde tutuyordu. Saakaşvili’nin “ayrılıkçı cumhuriyetleri geri alacağım” söylemleri aradan yirmi dört saat geçmeden havaya uçmuştu. Bütün bu çıkar hesapları Kafkaslar‘daki savaşları kışkırtmaktadır. Bu savaşta kaybeden bilinmelidir ki yine Kafkas halkları olacaktır. Abaza halkı ve Güney Osetya halkı, diğer kardeş Kafkas halkları ile birlikte Kafkaslarda kanlı savaşlara ve katliamlara ve emperyalistlerin oyunlarına birlikte hayır demişlerdi.
Gürcistan’ın Güney Osetya’yı işgali sona erdirilmiş ve Güney Osetya, Abhazya ile birlikte, bağımsızlığını ilan etmiş, bu bağımsızlığı ilk olarak Rusya Federasyonu tanımıştı.