Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Kunuri Boğazı’nda Bir Kafkasyalı

Kore savaşına Türkiye de bir birlikle katılmıştı.
Kendisine görev verilen Türkiyeli askerler, Kunuri bölgesinde karşılaştıkları düşmanla iki gün boyunca kıyasıya savaşırken, bir Amerikan birliğini kesin hezimetten kurtardıklarının farkında değillerdi.“Türk Alayı” 2/5’ini şehit, kayıp ve yaralı olarak kaybeder.
Alay çekilmeye karar verir.
Bu arada Kars ilinin Sarıkamış ilçesi Taşlıgüney (İslamsor) Köyünden Hacı Altuner ondörtten fazla yara almıştır. Takati kalmamıştır, arkadaşlarına;

-Ben zaten öleceğim, beni burada bırakın, der.
Karşılıklı olur-olmaz derken arkadaşları razı olur. Bırakmaya karar verirler.
Altuner arkadaşlarından son bir ricada bulunur;
-Bana bir makineli tüfekle, bolca mermi bırakın, der.
İsteği komutana iletilir. Makineli tüfekle, bolca mermi yanı başına bırakılır.
Türk birliği geri çekilmeye başlar.
Orada yalnızca Kunuri Boğazı bir de Altuner kalır.
Düşman ise boğazın karşı tarafındadır.
Boğazdan Han nehri geçiyordu. Han nehrinin üzerinde de geçişi sağlayan bir köprü bulunuyordu.
Yattığı mevziden köprüyü gözleyen Altuner, düşmanın her atağında makineli tüfeğiyle ateş ederek düşmanı geri püskürtüyordu.
Saatler öylece geçti.
Sonunda Amerikan birliğinden bir asker onu buldu.
Bulunduğu yerden alarak Amerikan birliğine götürdü.
Saatler süren ameliyat ile kurşun ve şarapnel parçaları çıkartıldı.
Sağlığına kavuştu.
Amerika’ya götürüldü.“Kunuri Kahramanı” olarak şehirler gezdirildi.Gümüş Nişan ile ödüllendirildi.“New York Şehri Onur Madalyası” ile ödüllendirildi.
Amerika’da bir kahraman gibi ağırlandı.
Amerikan vatandaşı olması istendi. Kabul etmedi.
Sonra yine bir kahraman gibi Türkiye’ye uğurlandı.
Sonra o da diğerleri gibi bir köşede unutuldu.
1972 yılı Aralık ayında yaşananları hatırlatmak için Kore gazisi silah arkadaşlarıyla beraber “Kore’de Savaşanlar Derneği”nin kurucuları arasında yer aldı.
Hep Kafkasyalı, Çerkes olduğunu söylerdi…
Rahmetli nur içinde yatsın.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Jiy Zafer Süren
Jiy Zafer Süren
1951’de Samsun’da doğdu. Üniversite’yi terk etmiş ve muhasebeci olarak çalışarak emekli olmuştur. Çeşitli dergilerde şiir ve araştırma yazıları yayınlandı. Kafkasya üzerine yayın yapan, As Yayın’ın kurucuları arasında yer aldı. “Çipxe, Kafkas Aile Armaları” (derleme) ve “Tama Bahar Gelmeyecek” (şiir) isimli iki kitabı vardır. Nisan 2008 itibariyle Jıneps gazetesi yazarları arasında yer aldı, Ocak 2011 tarihinden bu yana yayın kurulu üyesidir.

Yazarın Diğer Yazıları

O Gelecek

Sen! Gölgelerde saklı halk, O kara, kudurmuş gecelerden, Sağ çıktığını unutma! Gizlense de cismin, Denizlerin duruluğunda, Vuruyor aksin, Güneşin altın ışıklarına, Setenay çiçeği gibi, Arı, duru ve vakur. Kim demiş ki bitmez gece, Olsa da...

Janxot bir aşkla nasıl yandı!

Janxot sarhoştu; aşk sarhoşu… Uzak akraba halası olan, Fatimat’ın oğlunun düğününe gittiğinden beri başı bulutlarda, yıldızlarda, kendisi, belki biraz ferahlarım diye, nerede olursa olsun soğuk...

Sessiz deniz

-Batı kafkasya kıyılarında can verenlere-   Ts’emez kıyısı, boylu boyunca, Açmış bağrını, bakıyordu, Duygulardan yoksun, O koyu mavi engin sulara, Atlantis çöktüğünden beri, Hemen yanı başında derin kuytulara. Kim bilebilir, belki sarsılmıştır, Ya...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img