Aras’ın Kuzeyi, Samur’un Güneyi

0
464

Aras’ın kuzeyinden Samur’un güneyine kadar uzanan coğrafyada Persler, Makedonyalılar, Sasaniler, Hazarlar, Araplar, Selçuklular, Moğollar, Timur, Safeviler, Rus çarlığı, Sovyetler Birliği egemenlik kurdu. Fakat adı geçen bölgede Safevi, Osmanlı, Rus çarlığı üçgeninde başkaldıran Lezgilerden kimse söz etmedi. İlk çağlarda Lezgan, sonra Alban devletininin mirasçısı olan Lezgi halkı Emeviler döneminde Arapların Müslümanlık sonrası ise nedense üç büyük devletin gözüne battı. Araplar dil yasağı getirme, eski inancın sembolü olan mabetleri yıkma, demografik yapıyla oy- nama yöntemleriyle dikkat çektiler. Afganistan’a Lezgi sürgünü başladı. İkna heyetleri de devreye girince 150 yıl süren sancılı dönem Müslümanlığın çar naçar kabul edilmesiyle sonuçlandı.
Şeyh Şamil’den çok önce Kuba’da 1583, 1601 ve 1701’de Safevi şahları isyanlarla karşılaştılar. Çünkü Şia mezhebine geçmek istemeyen Lezgilere gözdağı veriliyordu. 1712’de diğer bölgeleri de içine alan toplu ayaklanma I. Abbas’ı çok zorladı. 1712-1714’te Hacı Davud liderliğinde o dönemde çok önem taşıyan Rus, Gürcü, Ermeni tüccarlarının Şakamakhi şehri Lezgilerce zaptedildi. Ve birçok şehir daha alındı. Afganistan tarafından Mir Mahmut’un baskısıyla Safevi iktidarı yıkıldı. Osmanlılar bağımsızlık peşindeki Hacı Davud’u önce hilat verip ödüllendirdi sonra davet edip tuzağa düşürerek tutuklayıp ailesiyle birlikte Gelibolu’da zorunlu ikâmete tabi tuttular. İran Avşar, daha sonra Kaçar hanedanı bölgeyi hiç rahat bırakmadı. Nadir Şah’ın ihtirası Samur nehrini de aşıp Derbent’i sınırlarına katmaktı.
Rusya, her zaman kendisini Safevilerin mirasçısı olarak gördü ve Osmanlı Devleti yıklıncaya kadar İran’ı ayakta tutmaya çalıştı. 1813 Gülistan Antlaşması ile coğrafya, Rusya ile İran arasında paylaşıldı. 1828’deki Türkmençay Antlaşması ile bu sınırlar teyit edildi. Kuzeydeki coğrafyanın demografik yapısı ile tekrar oynandı. Derbent, Shacki, Kuba, Ganja, İrevan hanlıkları tasfiye edildi.

 

Bakü’de “Gız Kalası” diye bilinen yer İstanbul’daki “Kız Kulesi” benzeri ve o isimden etkilenerek uydurulmuştur. Aslı, Hunzak Kalesi’dir. Bitişiğindeki Lezgi Kervansarayı yıkılmış ve yine aynı yerdeki LezgiMescidi’nin üstündeki levha sökülerek tepkiler üzerine yeniden asılmıştır.
Kale kalıntısının benzerleri Lezgilerin yaşadığı Khusar’da, Derbent’te de vardır.

 

 

1837‘de Çar’ın zulmüne karşı Axtı isyanı başladı. Ruslar Kuba’da ibret olsun diye olmadık baskılar uyguladılar. Bölge iyice yıpranmıştı. Ardından Kırım Savaşı ve Şeyh Şamil liderliğinde başlayan süreç devreye girdi.
Şeyh Şamil’in teslim olması sonrası Çarlık, Lezgi topraklarını Derbent ve Bakü gubarnötörlükleri adı altında Samur’un güneyi ve kuzeyi olmak üzere iki coğrafyaya böldü.
1918’de Bolşevik devrimi sonrası ortaya çıkan otorite boşluğunda Taşnak, Hıncak saldırıları bölgede etkili oldu. Lezgiler bu saldırıları püskürtmede, bölgede can ve mal emniyeti sağlamada büyük rol oynadılar.
Bolşevik devriminin ardından Tiflis merkezli Ermeni, Gürcü, Türk birliği çok yaşamadı. Mehmet Emin Resulzade’nin liderliğinde kurulan Azerbaycan hükümeti de çok uzun ömürlü olmadı. Bölge kızıl orduların işgaline uğradı. Azerbaycan Respublikası kuruldu.
Sovyetler, Samur nehrini esas alarak Lezgileri ikiye bölme politikasını sürdürdü. Sovyet cumhuriyetlerinin dört bir yanına sürgünler başladı. Önce ana dilde eğitim hakkı verildi, ardından ana dil yasağı getirildi. Üniversitelere kabulde Lezgi öğrencilere güçlükler çıkarıldı.
Sovyetler dağıldıktan sonra Azerbaycan, bölgedeki isimleri çarpıtarak, ekolojik saldırılara girişerek tahribata devam etti. Lezgilerin çoğunlukta olduğu Kuba, Khusar, Khudat, Mingeçevir, Khaçmaz bölgeleri en yoksul yerler olarak dikkati çekti. Samur nehri debisinin çok üstünde su çekilerek kurutulmaya çalışılıyordu. Yer adlarıyla oynandı.
Bu anlamda Khaçmaz “Xaçmaz”, Khaçresh “Haçreş”, Khinaluqh “Hınaluq”, Khudat “Hudat”, Khebele “Qebele”,Sakamakhi “Şamaxı” olarak telaffuz ediliyor. Lezgi tiyatrosu kapatılarak Lezgilere karşı ırkçı, asimilasyoncu politika uygulanıyor. Antik dönemlerden kalma mezarlar tahrip ediliyor, binaların levhaları sökülüyor. Tipik bir işgal kuvvetleri davranışları sergileniyor.
Tüm bu baskılara rağmen Lezgiler spor, sanat, bilim dalında ses getiren kişiler yetiştirmektedir. Azerbaycan’da ve Dağıstan’da nüfusun ikinci büyük halkı olmaya devam etmektedir. Afganistan, Kazakistan,Özbekistan, Türkiye ve daha birçok ülkede varlıklarını korumaktadır.

Abdullah Kubalı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz