Tataristanlı araştırmacılar Ritza Gölü’nün dibinde tedavi edici çamur tabakaları buldu.
Son 12 yıldır ekolojik çalışmalar yapmak için yaz aylarında Abhazya’ya giden araştırma grubu ülkedeki göl ve nehirleri inceledi. Araştırma grubunun yöneticisi Kazan Devlet Üniversitesi Çevre Mühendisliği ve Su Denetimi Bölüm Başkanı Nafisa Mingazova, Ritza Gölü’nde yapılan çalışmaları anlattı.
-Abhazya’da çalışma yapmaya nasıl karar verdiniz?
-Abhazya’da eşsiz göl ve nehirler, ayrıca su kaynaklarıyla dolu karst mağaralar var. Volga’daki su kaynaklarıyla karşılaştırıldığında Abhazya’da çalışmak çok daha heyecan verici… İlk olarak 2004 yılında Abhazya ve Kazan üniversitelerinin karşılıklı anlaşması sonucunda bir öğrenci grubuyla Abhazya’ya gelmiştik.
-Ritza Gölü’nde birçok çalışma yaptınız, bu konuda neler söyleyebilirsiniz?
-Ritza, çalışmalarımızın en önemli bölümlerinden biri oldu. Hem gölde hem de göle kavuşan nehirlerde üç kez araştırma yaptık. Ritza birkaç açıdan ilginç… Suyun saydamlığı on metre… Buna çok az gölde rastlanır. Dünyanın en saydam suyu Sargasso Denizi’nde bu ölçü altmış metredir.
Ritza’nın bir başka ilginç özelliği ise mineral oranı, bir metreküp suda 50 miligram tuz var. Abhazya’nın diğer göllerinde bu oran genelde 250-400 miligram, mağara sularında ise 100-200 miligram… Ritsa’nın suyu neredeyse damıtık…
-Dibindeki çamurla ilgili bulgularınız olduğunu duymuştum.
-Tedavi edici olduğu iddia ediliyor. Çamur gölün 20-35 metre dibinde… Açık gri ve yağlı çamur kuruduğunda sertleşiyor. Çalışanlarımız bu çamuru yüzlerine sürdüklerinde ciltlerinin yumuşadığını ve fayda gördüklerini tespit ettiler.
-Gölün ne zaman oluştuğuna dair bilginiz var mı?
-Çalışma konumuz bu değildi ama tabi ki görüşlerimizi paylaşabilirim. Tektonik ve genç bir göl. Bir deprem sonrasında şekillendiğinden söylencelerde bile söz ediliyor. Kum tabakasının dip katmanının kalınlığı 10-15 cm civarında, bu da genç bir göl olduğunu gösteriyor.
-Göl ortamıyla ilgili bulgularınız neler?
-İvedilikle çözülmesi gereken sorunlar var. Göl sedimentinde gazyağı lekeleri tespit ettik. Bu, endişe verici bir özellik. Çünkü Ritza’nın kendini temizleme kapasitesi çok düşük.
Bu yağ kalıntıları Stalin’in daçasına turist taşıyan motorlar nedeniyle oluşuyor. Ritza’nın sıkı bir çevre denetimi altına alınması lazım. Gölde motor kullanılmamalı, sandal ya da katamaran kullanılmalı. Ayrıca çevresinde yer alan kafeler artıklarını göle atamamalı… Bu konuda Mari El Cumhuriyeti’ndeki Karas Gölü’nü örnek gösterebilirim. Orada yüzmek bile özel izin gerektiriyor. Bunlar önemsiz gibi görünebilir ama sonuçları hayati önem taşımaktadır.
(sputnik-abkhazia.ru)
Çeviri: Serap Canbek