Kuzey Kafkas halkları Hıristiyanlıktan ve İslamiyetten önce doğa tanrılarına ibadet ediyorlardı. Bu yüzden doğaya karşı büyük saygıları vardı. Ayrıca ciddi bir bahçe kültürüne sahiplerdi.
Yaklaşık 6. yy’daBizansın etkisiyle Kuzey Kafkasya’da hristiyanlık yaygınlaşmaya başlamıştı. Özellikle Abhazlar hristiyanlığı kısa sürede benimsemişlerdi. Çerkeslerin bazı boyları hristiyanlığı kabul etmelerine rağmen genelde eski inançlarına sadık kalmışlardı.
İslamiyetin Kuzey Kafkasya’da yaygınlaşması 16. yy’dagörülmektedir. Çerkeslerin ilk hükümdarı İnal’ın torunlarından Prens İdar’ın müslüman olduğu bilinmektedir. Prens İdar’ın torunları ise kısmen politik amaçla Ruslarla ittifak kurduklarından Hıristiyanlığı seçmişlerdi.Ama İslam dini Kuzey Kafkasya’da ciddi manada yaşanmıyordu. Beş vakit namaz kılmak ve oruç tutmak genelde uygulanmıyordu. Buna rağmen 19. yy’daÇerkeslerin çoğunluğu Müslüman olduklarını belirtmişlerdir. Abhazların çoğunluğu ise Hıristiyandı, Müslüman olan kısım ise 19. yy’da Osmanlı topraklarına göç etmek zorunda kalmışlardı. Aynı şekilde islamiyeti tercih eden Çerkeslerin büyük bir kısmıda sürgüne tabii tutulmuşlardı. Buna rağmen Abhazlarda ve Çerkeslerde liberal bir İslamiyet yaşanıyordu. Modern düşüncelere karşı olmadıklarından dinlerinide baskısız yaşıyorlardı. Herhalde bu yüzdendir, Osmanlıda ve Türkiye Cumhuriyeti’nde Abhazlardan ve Çerkeslerden çok sayıda yüksek memurlar, doktorlar ve politikacılar görülmektedir.
Abhaz ve Çerkeslerin baskısız bir İslamiyet yaşamaları ve saygı üzerine kurulmuş kültürleri sayesinde hayatlarında başarılı olmalarına şaşırmamak lazım.