“İleri demokrasi”: Muhalif medya organları ve gazeteciler OHAL kapsamında susturulup sindirilmeye çalışılıyor
Gazete, dergi, TV, radyo, internet gibi kitle iletişimini sağlayan araçlar toplamını oluşturan medya; demokratik ülkelerde yasama, yürütme yargıdan sonra demokrasinin dördüncü ayağı olarak işlev görmektedir. Ancak Türkiye’de “yeni demokrasi” anlayışı çerçevesinde basın hakkı kısıtlamaları giderek artıyor.
İktidarın sesi olmayan; anti-demokratik uygulamalar ve demokratik her tür hak arayışı, direniş ve protesto konusunda kamuoyunu haberdar eden basına baskı OHAL ile birlikte farklı bir boyuta tırmandı.
Aralarında Azadi TV, Denge TV, Hayatın Sesi TV, Jiyan TV, TV 10, Van TV, Zarok TV Hayatın Sesi, İMC TV, Ses Radyo, Dünya Radyo ve Yön Rad-yo’nun da bulunduğu kanalların yayınları durduruldu.
15 Temmuz’dan sonra toplam 131 muhalif yayın organı kapatıldı. 16 TV, 23 radyo, 45 gazete, 15 dergi, 29 yayınevi…
Gazeteciliğin yargılandığı bir döneme geçildi ve tutuklu gazeteci sayısı hızla artıyor. Son verilere göre aralarında Necmiye Alpay, Aslı Erdoğan, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Nuriye Akman, Şahin Alpay, Mümtazer Türköne gibi kamuoyunun yakından tanıdığı isimlerin de olduğu 95 gazeteci hapiste…
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada “Türkiye’de gazetecilere yönelik tutuklama haberleri ile basın özgürlüğü yok edildi. Bir toplum özgür ve demokratik bir ortamda yaşayacaksa bu ancak basının özgür olmasıyla mümkün olacaktır” denildi.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye’nin “Dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi” sıfatıyla anılmaya başlandığını belirtti.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto ise 1960’tan bu yana gazetecilik yaptığını hatırlattı ve “Ben bu kadar kısıtlayan, bu kadar zorlu bir dönem yaşamadım. Bu sloganı sıklıkla kullanıyoruz, gerçekten çok doğru bir slogan: Gazetecilik suç değil” dedi.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Madde 10
Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir almak ve vermek özgürlüğünü de içerir.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Madde 19
Herkesin görüş ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak, karışmasız görüş edinme ve hangi yoldan ve hangi ülkede olursa olsun bilgi ve düşünceleri arama, alma ve yayma özgürlüğünü içerir.