Lazcaya kapınızı kapatmayın

Akıp giden zamana karşı süt kovasına düşmüş kurbağa misali çabalamaya, mütevazi adımlar atmaya devam ediyoruz.
Çabalarımızı 2016 yazında da sürdürdük ve Lazca için dikkat çekici olabileceğini düşündüğümüz işler çıktı ortaya. Bunlardan bir tanesi “Yaşayan Lazca” adını verdiğimiz yarım dakikalık bir film. Film, bir AB projesi kapsamında Laz Enstitüsü tarafından hazırlandı.
Yarım dakikadan ne çıkar dediğinizi duyar gibiyim. Ama demeyin öyle. Marifet küçük de olsa ortaya bir ürün çıkarmak. Sonrası gelir…
Nedir Yaşayan Lazca ona bakalım…
Yaşayan Lazca, yarım dakikalık, Lazcanın tehlike altında oluşuna dikkat çeken bir film. Biricik teması “Lazcaya kapınızı kapatmayın.”
Filmin hikayesi şöyle: on yaşlarında bir çocuk akşam vakti bir kapıyı çalar. Ev sahibi genç kadın kapıyı açar. Çocuk, üzerinde Lazuri (Lazca) yazan pankartı kaldırır. Kadın Lazuri’yi görünce kapıyı kapatır. Lazuri’nin üzerindeki ışık gider ve ifade kararır. Çocuk, pankartı indirip oradan uzaklaşır. Ekranda “Lazcaya kapınızı kapatmayın.” İfadesini görürüz. Film burada biter. Durum gerçekten karamsar ve gerçek ne yazık ki bu. Kapılar Lazcaya ve hatta tüm ana dillerimize kapanmış gibi görünüyor. Önce durumu tespit etmekte fayda var.
Mesajımız Lazcaya kapıların kapanmaması için. Etkilerini zaman içinde göreceğiz. Şimdilik sadece facebook ve youtube üzerinden izlenebiliyor olsa da ulusal bir kanalda yayınlayabilmeyi umut ediyoruz.
Yukarıda hikâyesini özetlediğim bu minik film Lazcanın tehlike altında oluşuna dikkat çekmek için yapılmış ilk ve tek film olma özelliğini taşıyor. Evet, ne yazık ki, ilk ve tek. Şayet AB projesi olmasaydı herhalde bunu da çekmemiz mümkün olamayacaktı.
Başka şeyler de çektik elbette. Mesela, dört adet Lazca masal anlatımını filme aldım. Masal anlatıcısı da ben oldum. Sanırım masal anlatma işini de sevdim. Belki masal anlatıcılığı konusunda eğitim alıp daha çok Lazca masal anlatırım. Bu alan, masal anlatmak isteyen herkese açık.
Masal anlatımlarıyla birlikte, Lazca temalı bir kısa film daha çekme fırsatımız oldu. Bütün bunları Laz Enstitüsü’nün facebook ve youtube sayfalarında bulabilirsiniz. Yönetmenimiz Ertan Alkan’a, oyuncularımız Ayşenur Emer ve Aslı Avcı’ya ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.
* * *
Esasında, 2016 yazındaki asıl uğraşımız Lazca için durum tespit çalışmasıydı.
Günümüzde Lazca ne durumda?
Lazlar Lazcayı hangi kanallardan öğreniyor ve nerelerde, hangi ortamlarda ve kimlerle bu dili kullanıyor?
En önemlisi de Lazcayı çocuklarına aktarıyor mu? Yani, Lazların Lazcaya karşı tutumu nedir ve bu tutumun sebepleri nelerdir?
Bütün bu soruların ve elbette daha fazlasının cevaplarını bulabilmek için bir anket hazırladık. Anketlere başlayacağımız sırada 15 Temmuz darbesi ya da darbe girişimi oldu ve saha çalışmasını beklemeye aldık. Anket haricinde planladığımız saha gözlemi ve birebir görüşmeler gibi diğer alanlara yoğunlaştık.
* * *
Lazca için bir diğer güzel haber Lazuri 6’yı Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim etmiş olmamız. Böylece toplam dört kitabın 2 tanesi bitmiş oldu. Geriye 7 ve 8. Sınıf Lazca ders kitapları kaldı. 7. Sınıf kitabı da yakında değerlendirmeye alınacak.
* * *
Şimdilerde ise Lazika Yayın Kolektifi İstanbul kitap fuarına hazırlanıyor. Yeni yeni Lazca kitaplarımız var. Hepsi fuarda okurla buluşacak.
Ne diyelim, belki ufak ama daha nice güzel ve etkili işlere hep beraber…