KAFFED Genel Kurul izlenimleri

0
567

Çerkes toplumunun Türkiye Diasporası, var olma mücadelesi için örgütlenmeyi 100 yıldan beri imkân ve şartlar çerçevesinde sürdürmektedir. Son yıllarda, gelişen global ve yerel koşullar, Çerkesler için ciddi fırsatlar yaratırken, ülke çapında örgütlenmemizin önü açılmış bulunuyor.

KAFFED (Kafkas Dernekleri Federasyonu) bu fırsatın ürünüdür. Duyarlı, bilinçli ve fedakâr insanlarımız, Türkiye’deki mevcut dernekleri ortak akıl ve ortak iradeye yöneltmek amacıyla yoğun çalışmalar sonucu, KAFKUR ve KAFDERsüreçlerinden sonra KAFFED olgusunu hayata geçirdiler ve bugünlere taşıdılar. Çerkes toplumu kendilerine teşekkür borçludur.

Yeryüzünde darmadağınık yaşayan Çerkes toplumunun uğradığı haksızlıklardan kaynaklanan kayıplarını geri istemenin, hak ve çıkarlarını korumanınönü açılmış bulunmaktadır. Bu nedenle, günümüz koşullarına uygun örgütlü ve organize çalışmak zorunluluğu vardır. Bu bakımdan Çerkes toplumunun yeryüzündeki en geniş tabanlı ve güçlü örgütü olan KAFFED’in önemi giderek artmaktadır.

Türkiye’de Çerkes Diasporası’nın çatı örgütü olarak, KAFFED’in tüm toplumu kucaklayarak yapacak çok fazla işi olduğunu kabul etmek lazım. Bu nedenledeğişen koşullar ve ihtiyaçlar doğrultusunda, kendisini yenileyerek ve geliştirerek varlığını sürdüren bir KAFFED yönetimi arzu edilmektedir. Anavatan Kafkasya ve uluslararası ilişkiler boyutunda da yoğun çalışmayı gerektiren çok ciddi işler önümüzde durmaktadır. Bu nedenle, farklı görev anlayışı ve farklı yöntemlerle bir çalışma temposuna ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bakımdan 6. Genel Kurul’dan farklı beklentiler vardı.

Bu zamana kadar, genel kurullar yaklaşırken göreve talip olan kimse ortaya çıkmaz, genel kurul arifesinde çoğu Ankara’da oturan THAMADELER tarafından bir başkan ve yönetim kadrosu oluşturulur, klasik gündem maddeleri görüşülüp tartışılırken duygusal konuşmalar ve veciz sloganlarla heyecanımız yükselir, sonunda gelecek iki yılın başkanı ve yönetim kurulu seçimi gerçekleşirdi.

Bu defa farklı bir tablo vardı karşımızda. İki başkan adayı ve farklı iki ekip rekabet halinde genel kurula hazırlanıyorlardı. Bir tarafta, THAMADE heyeti ve mevcut yönetimin adayı Yaşar Aslankaya, kendisini Avrupa Federasyonu olaylarından ve Ankara Derneğimizin başkanlığı döneminden tanıyoruz. Diğer tarafta ise, kendilerini şahsen tanımadığımız, ancak, değişimi ve farklı düşünceleri temsil eden genç kadro.

Her zaman, her ortamda tekrarladığımız, davayı benimsemiş gençlerin öne çıkmaları dileğimiz bu defa gerçekleşmiş gözüküyordu. Toplumumuzun en geniş tabanlı ve dinamikleri en güçlü iki derneğimiz, İKKD (İstanbul Kafkas Kültür Derneği) ve AÇD’nin (Ankara Çerkes Derneği) yöneticileri ve ağırlıklı üye tabanlarından çıkan gençler göreve talip oluyordu.

Genç ekibin başkan adayı, Erdoğan Boz’u tanımak, fikirlerini ve projelerini anlamak amacıyla, İKKD salonunda 16 Kasım 2013 günü yapılan toplantıya katıldığımızda, görünen kişiliği, bilgi birikimi ve donanımı ile son derece olumlu ve göz doldurucu olduğunu gördük. Demokratik bir rekabet ortamında, seçilme şansının çok yüksek olacağını düşündük.

KAFFED tarihinde, 2011 yılı genel kurulundaki son an sürprizi, Yalçın Karadaş’ın çıkışını saymazsak, ilk kez farklı iki adaylı rekabet ortamında bir genel kurul gerçekleşiyordu.
Genel kurul günü yaklaşırken yarış kızışmaya başladı. İKKD ve AÇD bildirilerini yayınladılar. Genç ekiplerin görüşleri ve fikirleri netleşmeye başladı. AÇD’nin bildirisindeki, maksadı aşan bir iki cümle dışında verilen mesajlar doğru ve olumluydu.

Mevcut KAFFED Yönetimi, Yaşar Aslankaya’yı destekliyor, tüm imkanlarını ve ilişkilerinibu aday lehine kullanıyordu. 44 Dernek Başkanının “Yaşar Aslankaya’yı destekliyoruz” şeklinde mesaj yayınlanması bunun açık kanıtıydı. Her şeye rağmen, bir rekabet ortamının olması bugüne kadar özlediğimiz bir tabloydu. Bu bakımdan Çerkes toplumunun genç kadrolarını kutlamak lazım. Varlıklarını vecesaretlerini ortaya koymayı başladılar.

İşte bu gelişmelerle, 6. Genel Kurul için23 ve 24 Kasım 2013 günleri Ankara’daydık. Bu genel kurulda, önümüzdeki çok kritik iki yıl boyunca, KAFFED’i yönetecek başkan ve yönetim organlarının seçimi ve uygulanacak programların belirlenmesi söz konusuydu.

Genel kurul, her zaman olduğu gibi Ankara Dernek binamızın yakınındaki Tes-İş Konferans Salonu’nda yapıldı. Esas genel kurul toplantısından bir gün önce, 23 Kasım Cumartesi günü gerçekleşen genel istişare toplantısında, salonun yarısı boştu. Bazı üye derneklerin ve delegelerin, iki yılda bir yapılan genel kurula katılmayacak kadar duyarsız kalmaları üzücü bir durum.

Mevcut katılımla, aşağıda sıralanan konular, zaman zaman tartışmaya dönüşerek müzakere edildi.

1. KAFFED’in örgütsel yapısı, temsil sistemi ve çalışmaları konularında, ciddi tartışmalar olurken,üye derneklerin delege sayılarının belirlenmesi konusunda, merkezi yönetimin önerdiği yeni madde şiddetli eleştirilere neden oldu. KAFFED yönetimi, genel kurullarda merkezi otoriteyikolayca hakim kılacak bir formül arayışı ile, delege tablosunu değiştirmek istiyor ve bu amaçla yeni bir kriter öneriyordu. Tüzük değişikliği gerektiren bu formülün tutma şansı pek yoktu.

2. SİYASET SAHNESİNDE YER ALMA KONUSU:
Ülke yönetimini ve her türlü güç kaynaklarını elinde tutan siyasi iradenin içersinde veya yakınında yer alamayan Çerkes toplumu,hak ve çıkarlarını koruma konusunda her zaman açığa düşmektedir. Bu konu her zaman gündemimizde yer alsa da, Türkiye’nin seçimsistemleri ve Çerkeslerin siyasete ayak uydurmadaki sorunları, ülke genelinde geride kalmamızın temel sebeplerinden biridir. Bu konuda KAFFED’e görev düştüğünü düşünen üyeler farklı önerileri gündeme getirdiler. Siyasi parti kurmayı önerenler oldu. Ancak bu konuda biz, gerek ülke genelinde gerekse bölgesel bazda, tek kozumuz olan oy potansiyelimizi nasıl ortaya koyabileceğiz, sorun burada.

3. SURİYE ÇERKESLERİ KONUSU:
Bu konuda, KAFFED bünyesinde kurulan kriz komitesinin organize gayretleri ve yapılan işler çalışmalar anlatıldı. Bu konuda başka organizasyonların da çalışmalarını göz ardı etmemek gerekirdi. Halen devam eden Suriye’deki kirli savaşın mağdurları hemşerilerimize devam eden yardımların hız kestiği de ifade edildi.

4. İSİM DEĞİŞİKLİĞİ KONUSU:
Türkiye’de tek parti döneminden sonra, dernek kurmanın önü açıldığında, ilk defa İstanbul’da hemşerilik ilişkileri bulunan Kafkasya kökenli insanlar kendi aralarında örgütlenmeye çalıştılar. Daha sonra ayrılmalar oldu ve devamında, Kuzey Kafkasya kökenli Adıgeler, Abazalar, Asetinler, Çeçenler ve Karaçaylar örgütsel birlikteliği, ortak coğrafi isim olan KAFKASYA sözcüğü ile tanımlıyorlardı. Ancak günlük hayatta ve pratikte birlikteliklerini sürdürürken, ÇERKES kavramını ortak isim olarak benimsedikleri bilinen bir gerçek. Bu oluşumların ilk ve doğal merkezi İstanbul’du. İlerleyen süreçte, her etnik grup sayılarını yeterli buldukça, dil ağırlıklı farklılıklarından kaynaklanan ayrılmalar başladı. Abazalar, Asetinler ve Çeçenler kendi etnik isimleri ile ayrı dernek ve vakıflar oluşturdular. İlk ve ortak dernek (İKKD) ÇERKES kavramı ile birlikte, ağırlıklı çoğunluğa sahip olan Adıgelere kalmış oldu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra, anavatan ile ilişkilerin yoğunlaşması sonucu bu ayrılıklar daha da derinleşti. Buna rağmen, çok sayıda Abaza, Asetin ve Çeçen ilk kurulan ortak dernekte üyeliklerini halen devam ettirmektedir.

Diğer taraftan, anavatan Kafkasya’daki gelişmeler sonucu kurulan DÇB’ye (Dünya Çerkes Birliği) katılan Abazalar, daha sonra, Dünya Abaza-Abazin Birliğini kurarak, DÇB’deki konumlarını belirsiz hale getirdiler. Bu gelişmelerle birlikte, Türkiye diasporasının ağırlıklı kanadı Adıgeler ve Abazalar birlikte KAFFED’i oluşturdular.

Ancak, bağımsız Abaza devletinin varlığını baz alan bazı Abaza önderleri KAFFED’e karşı farklı tavırlar geliştirdiler ve Abaza toplumunu ikiye böldüler. Rusya Federasyonunca (RF) bağımsızlığın tanınması üzerine ilişkiler daha da keskinleşti ve Abhaz-Fed kuruldu.

Bütün bu gelişmeler Adıge toplumunun tabanında ciddi rahatsızlıklara neden oldu ve artık KAFKAS kavramına dayalı coğrafi şemsiyenin anlamsızlığı tartışılmaya ve dernek isimleri değiştirilmeye başlandı. Devamında federasyonun ismini değiştirmek gündeme geldi. Abhaz-Fed’i reddeden Abaza kardeşlerimizce, ÇERKES kavramına dayalı birliktelik benimsenmediği için tartışmalar sürüp gidiyor. Bu nedenle, 2011 yılı genel kurulunda gündeme gelen isim değişikliği, KAFFED merkezi yönetiminin de direnişi ile gerçekleşmedi.

Daha sonra isim değişikliğini isteyen 104 delegenin imzası ile 2012 Nisan ayında gerçekleşen olağanüstü genel kurulda da önlenen isim değişikliği konusu, bu genel kurulda yine ağırlıklı gündem maddesi olarak karşımıza geldi. Konu ile ilgili her zamanki açıklamalar ve eleştiriler yapıldı ve karar tüzük değişikliği maddesinin oylanmasına kaldı.

5. ANAVATAN VE DÇB İLİŞKİLERİ:
RF Devletinin yapısı ve politikalarının, bizim taleplerimiz ve ihtiyaçlarımıza pek yakın gözükmediği bilinen bir gerçek. Bu nedenle DÇB ile ilişkilerimiz de çok kapsamlı ve verimli olma şansına sahip değildir. Ancak kültürel ve sosyal ilişkilerin sürdürüldüğü, bu konuda
KAFFED yönetiminin geçmiş dönem faaliyet raporlarında geniş yer almaktadır.

Bu nedenle, Çerkeslerin uluslararası diaspora birliği şeklinde, yeni bir oluşum konuşulmaya başlanmıştır.

6. SOÇİ OLİMPİYATLARI KONUSU:
“Bu konuda, Dünya kamuoyunu etkileyecek güçlübir sesimiz olsaydı iyi olurdu. Ama şu durumda yapılabilecek fazla bir şeyin olmadığı, sadece olimpiyatlarla ilgili tüm adreslere ve kişilere, Soçi ve Çerkesler ile ilgili gerçek bilgilerin ulaştırılması, bu vesileyle Dünya kamuoyunun bilinçlendirmeye çalışılması bir fırsat olarak değerlendirilebilir” görüşü anlaşıldı.

7. MALİ SORUNLAR:
KAFFED bir kurumdur. Faaliyetlerini gerçekleştirebilmesi için rutin giderlerinin karşılanmasında sorunların yaşandığı, üye aidatlarının gelmediği, bağış ve bireysel yardımlara muhtaç olunmasının da kurumun itibarı için pek iyi olmadığı ifade edildi. Çerkes toplumunda bu duyarsızlığın yaygın olması gerçekten üzücü bir durum.
Genel istişare toplantısında konuşulanların özeti bunlar.

24 Kasım 2013 günü Saat 11.00’den itibaren başlayan KAFFED 6. Genel Kurulu, başkanın açış konuşmasını müteakiben, divan seçimi, davetli konukların konuşmaları, gelen telgrafların okunması ile devam etti. CHP Konya milletvekili Sn. Atilla Kart ve Sakarya milletvekili Sn. Bülent Kuşoğlu, Ak Parti Ankara İl Başkanı Sn. Murat Alpaslan, Ankara Derneği’mize ciddi yardımlarda bulunan Yeni Mahalle Belediye Başkanı Sn. Fethi Yaşar ve Mazlumder Ankara Şube Başkanı Sn.Ahmet Tarık Ünsal, Abhazya Dışişleri Bakanlığı Temsilcisi Alyas Asabua ve Kabardey–Balkar Cumhuriyeti AdıgeKhasesi Başkanı ve DÇB Genel Başkan Yardımcısı Hafitse Muhamed konuşma yaptılar.

Her genel kurulumuza katılarak, kulağımıza hoş gelen uzun konuşması ile gönlümüzde yer tutan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Sn. Hüseyin Çelik bu defa yoktu. Ama Başbakan Sn. RecepTayyip Erdoğan’ın telgrafı vardı. Sn. Deniz Baykal’ın da uzun ve veciz ifadelerle dolu telgrafı okundu.

Devamla, KAFFED GenelBaşkanının kapsamlı konuşması, faaliyet ve denetçi raporlarının okunup Yönetim ve Denetim Kurullarınınibrasından sonra, gündemin tüzük tadilatı maddelerine geçildi.

İstişare toplantısında tartışılan ilk madde (derneklerin delege sayılarının yeniden tespiti) küçük dernek-büyük dernek polemiği ekseninde uzunca tartışıldı. Bu madde değişikliğini teklif eden yönetimin amacı, üye tabanı geniş, etkili ve belirleyici, İKKD ve AÇD gibi derneklerin delege sayısını azaltmak, sayıca fazla, ancak üye tabanları küçük Anadolu derneklerinin delege sayılarını arttırarak, merkezi kontrolü güçlendirmekti. Ancak, oylamada 2/3 oy sayısına ulaşmadığı için değişiklik teklifi reddedilmiş oldu.

Diğer bir tüzük tadilatı teklifi, KAFFED’in isim değişikliği ilk gün istişare toplantısında yeterince tartışılmıştı. Bu defa da bildik açıklama ve itirazlardan sonra oylandı. Ancak, tüzük değişikliği şartı olan, 2/3 nitelikli çoğunluğa çok yaklaşıldığı halde, istenen isim değişikliği bu defa da gerçekleşmedi. Böylece, KAFFED ismi bir süreliğine yerinde kaldı ise de çok uzun süre kalamayacağı anlaşılmış oldu. Bu nedenle, Abhaz kardeşlerimizin de razı olacağı, ayrışmayı önleyecek, daha sağlıklı bir formülün bulunması gerekmektedir. Bu konuda, ÇERKES kavramının yerine oturması için, bilimsel çalışmalar desteğinde kalıcı bir çözüme kavuşturulması gerekmektedir.

Geldik en önemli gündem maddesi, KAFFED yönetiminde iki yıl için görev alacak başkan ve diğer organların seçimine.

Her iki başkan adayı, kadroları ile birlikte seçmenlerin önündeki sahneye dizildiler. Başkan adayları, önce Yaşar Aslankaya yazılı metin üzerinden programını okudu. Daha sonra, genç kadronun genç genel başkan adayı, Erdoğan Boz kendinden çok emin, bilinçli ve düzgün ifadelerle, neler yapmak ve nasıl yapmak gerektiğini irticalen anlattı. Sözlerinin sonunda, “kazanan rakip taraf olursa, onlarla birlikte çalışmaya da hazırız” cümlesi ile büyük alkış aldı. Bir başkan adayı ve ekibinde olması gereken tüm vasıfların var olduğu kanaati ile kendisini seçimin favorisi olarak gördük.

Seçimlere geçildi. Oylarımızı kullandık ve Ankara’dan ayrıldık. İstanbul yolundayken öğrendiğimiz sonuçlar bana göre sürprizdi. 91’e karşı 115 oyla Yaşar Aslankaya ve ekibinin seçildiğini öğrendik.
Sonuç olarak, göreve talip olup yarışma sonucunda kazanmış olan Yaşar Aslankaya ve ekibini kutlarken, rakip tarafa verilen oyları da göz önünde tutarak, önümüzdeki iki yılda KAFFED’i güçlendirerek çalışmalarını ve başarılı olmalarını diliyoruz.

Ancak, en güçlü ve belirleyici iki büyük dernek, İKKD ve AÇD’nin yönetimde olmamaları ciddi bir eksiklik olsa gerek.

*H. Yaşar Nogay: İstanbul Kafkas Kültür Derneği eski başkanlarından.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz