Çeçen Masalı

0
477

Çok eski zamanlarda büyük bir köyde çalışkan bir adamla çok öfkeli ve kavgacı karısı yaşıyormuş. Kadın her şeyde kusur bulur, köydekilerle tartışmak için devamlı bahaneler ararmış. Kocasının da her fırsatta başının etini yermiş. Mesela adam ormandan kuru odun getirdiğinde karısı bağırırmış.
-Neden kuru odun getirdin. Yaş odun istiyorum.
Adam bu kez yaş odun getirirmiş ama karısı yine bağırırmış.
-Neden yaş odun getirdin kahrolası, kuru odun lazım.
Her gün devam edermiş bu tartışmalar. Adamın dayanacak gücü kalmamış.
Bir gün odun toplamak için yine ormana gitmiş. Yorulunca bir ağacın altına dinlenmek için oturmuş ve düşünmeye başlamış. Nasıl yaşamalı, ne yapmalı? Karısından kaçmak istese gidemez, karısını yollamak istese kurtulamaz. Ne yapmalı?
Etrafa bakınırken bir çukur görmüş. Eğilip bakmış ama çukur öyle derinmiş ki dibi görünmüyormuş.
“Karım bu çukura girerse tüm köy ve ben rahat bir nefes alırız” diye düşünmüş.
Eve dönüp karısına seslenmiş.
-Bugün çok derin bir çukur gördüm.
-Ahmak, sanki ilk kez mi çukur gördün?
-O çukurda çok altın var. Yarın oraya gidelim. Bana ip bağlarsın, aşağı inip altınları çıkarırım.
-Hayır. Buna izin vermem. O çukura ben ineceğim.
Kadın ertesi gün sabahtan kocasını uyandırmış. Adam ipi ve torbaları almış ve yola koyulmuşlar, karısı arkasından yürüyormuş ama kocasını iğnelemekten vazgeçmiyormuş.
-Hadi, daha hızlı yürü. Hiç zinde değilsin, bacakların güçsüz. Altınları çıkarınca seni o kuyuya atmalı…
Çukurun yanına ulaşınca adam sanki kuyuya kendisi inmek istiyormuş gibi yapıp ipi beline dolamaya başlamış.
-Şimdi ben aşağıya ineceğim. Sen burada bekle ve ipi sıkıca tut.
-Sen ineceksin ve ben burada bekleyeceğim öyle mi? Hiç de değil. İpi bana bağla. Aşağıya ben ineceğim.
Adamın istediği de buymuş zaten. Zalim karısına ipi bağlamış ve çukurdan aşağı inmesini beklemiş ve sonra ipi bırakmış. “Madem insanlarla yaşayamıyorsun, çukurda canavarlarla yaşa” diye söylenerek evine dönmüş.
Çok neşeliymiş adam; kavga, hakaret ve çığlıklardan kurtulduğunu düşünüyormuş.
Bir hafta sonra merak basmış adamı… Çukura gidip karısına ne olduğunu görmek istemiş.
Çukura yaklaşırken çığlık, beddua, küfür ve sızlanmaları duymuş. Çukurun başında durup dinlemeye başlamış. Bağıranın karısı olduğu anlamış ama bir de başka birinin inlemelerini duymuş.
-Hey, kim inliyor orada?
-Yukarıdaki, her kimsen işimize karışma, diye cevaplamış karısı.
-Bana yardım et iyi adam, beni bu çukurdan kurtar. Ben bir canavarım ama burada şeytani bir kadının işkencelerine maruz kalıyorum. Ölmek üzereyim.
-Peki ama seni kurtarırsam bana zarar vermeyeceğini nereden bilebilirim?
-Ne diyorsun? Sana hiçbir zarar vermeyeceğim ve ayrıca dileğinigerçekleştireceğim. Hadi çek beni yukarıya.
Adam kalınca bir ipi çukura sarkıtmış. Canavar pençeleriyle ipe tutunmuş ve “çek beni” diye bağırmış.
Adam ipi çekerken karısı canavarın kuyruğuna tutunmuş ama canavar hızla kuyruğunu sallayınca kadın düşmüş.
Yukarıya çıkan canavar çimenlerin üzerine uzanmış, zorlukla nefes alıyormuş.
-İnanılır gibi değil. O kadın bana öylesine işkenceler etti ki zayıf düştüm. Kurtulduğuma inanamıyorum.
-Sen sadece bir hafta rahatsızlık çektin. Demek ki ben daha güçlüymüşüm, yıllarca dayandım.
-Evet şimdi veda zamanı. Unutma. Üç dilek hakkın var. Altın istersen altının olacak, kral olmak istersen kral olacaksın. Dileklerine karşı çıkmayacağım. Ama eğer dördüncü bir dilek dilemeye kalkarsan seni hiç düşünmeden yerim.
Konuşmasını bitiren canavar ortadan kaybolmuş. Adam da köyüne dönmüş.
Günler sonra adam kötü haberler almaya başlamış. Yakındaki köye dadanan bir canavar köye kimseyi sokmuyor, köyden kimsenin çıkmasına izin vermiyormuş. Ayrıca her gün bir köylüyü parçalayıp yiyormuş. Köylüler ne yapacaklarını bilmiyormuş.
“Belki de çukurdan kurtardığım canavardır bu, üç dilek hakkım vardı. Gidip köylüleri rahat bırakmasını isteyeyim” diye düşünerek atına binip köye doğru yola çıkmış adam…
Köye yaklaşırken çukurdan kurtardığı canavarı görmüş.
-Beni hatırladın mı? Seni o kötü kadından kurtarmıştım.
-Hatırladım.
-Üç dileğimi gerçekleştirmek için söz vermiştin.
-Evet.
-Tamam, ilk dileğim bu köyden gitmen ve köylülere işkenceye son vermen olacak.
-Pekala, diyen canavar ortadan kaybolmuş.
Köy sakinleri adama sevinç içinde teşekkür etmişler.
-Sen olmasaydın hepimiz ölecektik. Dile bizden ne dilersen.
-Her şeyim var, bir şey istemiyorum sizden…
Adamın canavarı kovması haberi tüm köylerde duyulmuş. Bir süre sonra uzak bir köyden bir köylü gelmiş adamın yanına…
-Bize yardım et. Bir canavar nehre yerleşti. Kimseye su vermiyor. Ne içecek ne de yıkanacak suyumuz var. Hayvanlarımıza da su veremiyoruz.
-Peki, yardım edeceğim.
Atına atlayıp canavara gitmiş.
-Şimdi ikinci dileğimi söyleyeceğim. Köylülerin su almasına izin ver. Git buradan.
“Kabul” diyen canavar ortadan kaybolmuş yine…
Suya kavuşan köylüler mutlulukla nehre koşmaya başlamış.
Kendilerini kurtaran adama en iyi atlarını vermek istemiş köy sakinleri…
-Hayır, bana hediyeler vermenize gerek yok, her şeyim var.
Bir süre sonra bir başka köyden haber gelmiş. Canavar köylünün ekinlerini çiğneyerek yağma ediyormuş.
Adam yine gitmiş canavara. Canavar alaycı bir sesle konuşmuş bu kez.
-Evet, bu üçüncü dileğin oldu ve hakların bitti. Artık başka bir şey isteyemeyeceksin.
Birkaç hafta sonra bir başka köyde huzursuzluklar başlamış. Köylüler adama gelmişler.
-Canavar artık beni dinlemez. Eğer bir şey istersem beni yutacak.
-Lütfen git. Küçücük çocuklarımıza acımaz mısın?
Dayanamayan adam canavarın yanına gitmiş. Adamı gören canavar tıslamış, keskin dişlerini göstermiş ve uzun kuyruğunu sallamaya başlamış.
-Seni uyarmıştım. Dördüncü dilek hakkın yok demiştim. Seni yutacağım.
-Aptal mısın sen? Ben bir şey dilemek için gelmedim buraya. Hiçbir şey istemiyorum. Sadece başının dertte olduğunu söylemeye geldim.
-Ne derdi?
-Çukurdaki kadını hatırlıyor musun?
-Nasıl unutabilirim ki?
-Kadın çukurdan çıkmayı başarmış ve her yerde seni arıyormuş. Söylediklerine göre tüm köylere uğrayıp soruyormuş. Hatta belki de bu yakınlardadır.
-Öyle mi? Eğer o kadın çukurdan çıktıysa benim hemen saklanacak bir yer bulmam lazım.
Canavar ortadan kaybolmuş. O günden sonra da hiç ortada görünmemiş. (hobobo.ru)

Çeviri: Serap Canbek

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz