Litvanya Özgürlük Hareketi “Sajudis”ten Çağrı!

0
481

Litvanya Özgürlük Hareketi “Sajudis”in Vilnius kenti yönetim kurulu, Rusya’nın Çeçenya’da sürdürdüğü savaş ve işgalle ilgili olarak dünya kamuoyuna açık bir çağrıda bulundu.
Sürgündeki Çeçen İçkerya Cumhuriyeti (ÇİC) Türkiye Konsolosluğu tarafından Türkçe’ye tercüme edilen çağrı metnini yayınlıyoruz.

Kime:
Ban Ki-Moon-BM Genel Sekreteri, Lamberto Zannier-AGİT Genel Sekreteri, Donald Tusk-AB Başkanı, Barack Obama-ABD Başkanı, Dalia Grybauskaite,-Litvanya Cumhuriyeti Devlet Başkanı, Avrupa Parlamentosu Milletvekilleri, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Üyeleri, Litvanya Cumhuriyeti Seym Milletvekilleri, Çeçen Halkı.

ÇAĞRI

Litvanya özgürlük hareketi “Sajudis”in Vilnius kenti Yönetim Kurulu adına
Rusya’nın Çeçenya’da sürdürdüğü savaş hakkında
Vilnius, 07.12.2016

22 yıl önce, Çeçen halkının tarihindeki en kanlı sayfalardan birisi başladı. 11 Aralık 1994’te, Rusya tecavüzkar bir girişimle Çeçen Cumhuriyeti’ne saldırmaya başladı. Yaklaşık 40.000 Rus askeri Çeçenya’yı işgal ederken, Rusya tankların, topların, taktiksel füze sistemlerinin, çoklu roket fırlatma rampalarının, zırhlı personel taşıyıcıların içerisinde yer aldığı pek çok değişik türlerden binlerce ağır silahı, bunların yanı sıra sayısız hafif silahı, roket atarları, roketleri, el bombalarını ve değişik türlerden mayınları kullandı. Rus silahlı hava kuvvetleri, Çeçen Cumhuriyeti’nin kentlerini ve köylerini günübirlik şekilde ardı arkası kesilmeden bombaladı.

21 Nisan 1996’da, Rusya, Çeçen Cumhuriyeti İçkerya’nın ilk Devlet Başkanı Djokhar Dudayev’i canice katletti. Dudayev’in ardından gelen Çeçenya’nın diğer Devlet Başkanları da sinsice katledildi: 13 Şubat 2004’te Zelimkhan Yandarbiyev, 8 Mart 2005’te Aslan Maskhadov ve 17 Haziran 2006’da Abdul-KhalimSadulayev.

12 Mayıs 1997’de Rusya Federasyonu ve Çeçen Cumhuriyeti İçkerya devletleri arasında bir Barış Sözleşmesi’nde mutabık kalınıldı ve bu sözleşme Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Boris Yeltsin ile Çeçen Cumhuriyeti İçkerya Devlet Başkanı Aslan Maskhadov tarafından imzalandı. Böylelikle, Rusya, Çeçenya’nın bağımsızlığını hem “de facto” (fiilen) hem de “de jure” (hukuken) tanımış oldu. Bu belge halen Çeçenya’nın özgürlüğünün en önemli belgelerinden birisidir.

Eylül 1999’da Rusya bu barış sözleşmesini ihlal ederek yeniden ancak daha acımasız ve gaddar bir savaş başlattı ki, bu savaş bugün halen devam etmektedir. Yaklaşık 100 bin kişilik Rus ordusu Çeçenya’ya girdi. 200 Rus bombardıman uçağı, binlerce tank, zırhlı personel taşıyıcılar ve diğer askeri ekipmanlarÇeçenya’ya karşı kullanıldı. Rus ordusunun askeri varlığı zaman zaman 200 bine yaklaştı.

Uzun yıllardır devam eden şiddetli ve imha edici savaşın bir sonucu olarak, 40 bini çocuk olmak üzere Çeçenya’nın 300.000 insanı öldürüldü. Esas itibariyle, tüm dünyanın gözlerinin önünde, Rusya, Çeçen halkına karşı soykırım gerçekleştirdi.

Çeçen halkının devlet bağımsızlığı için verdiği mücadeleye leke sürmek ve dünyanın sözde “Çeçen terörizmine” inanmasını sağlamak amacıyla, Rus yetkililer ve gizli servisleri, Moskova’da, Dubrovka tiyatro sitesinde, dünya çapında bilinen adıyla “Nord-Ost”ta ve Kuzey Kafkasya’daki Beslan kentinde okuldaki çocukların yok edilmesiyle sonuçlanan rehin alma olayları dahil olmak üzere terörist saldırılar düzenledi.

Rus ordusu ve farklı güvenlik servislerinin birlikleri, Çeçenya’da toplu katliamlar, pogromlar, işkence ve tecavüzler, gizli toplu mezarlar, ardı arkası kesilmeyen “temizlikler” yani belli bir bölgedeki tüm sivilleri katledilmesi, adam kaçırmalar ve sivillerin gözaltına alınması, sivillerin katledilmesi ve bunların naaşlarının ailelerine para ile satılması gibi faaliyetlerde bulundu. Rusya, Çeçenya toprakları üzerinde, onlarca toplama kampı kurdu ve bu kamplarda herhangi bir yaş ya da cinsiyet ayrımı yapılmaksızın çocuklar dahil olmak üzere Çeçen halkı vahşice işkenceye tabi tutuldu, tecavüze uğradı ve katledildi.

İnsani kayıplara ilaveten, Çeçenya ekonomisi tamiri imkansız bir zarar uğratıldı, tüm alt yapı, kültür ve eğitim zarar aldı. Kentler ve köyler tamamen yıkıldı, fabrikalar, kültür ve eğitim enstitüleri, tıbbi tesisler, nadir arkeolojik, tarihsel ve kültürel anıtlar yok edildi. Yıllarca süren bombardımanlar ve topçu atışları, suyun, toprağın ve havanın kirlenmesi felaketlerini getirdi, doğal çevreye, flora ve faunaya tamiri imkansız zararlar verdi. Sonuç olarak, bugünün Çeçenyası’nda nüfus uzun yıllardır devam eden savaşı sonucu olarak birer birer ölüyor, çocuklar fiziksel ve zihinsel özürlerle dünyaya geliyorken, toplumda çeşitli türlerden tedavisi bulunmayan salgınlara rastlanılıyor.

Rusya, Çeçenya’da uluslararası hukukun savaş metotlarıyla ilgili tüm prensiplerini ve normlarını ihlal etmektedir. Rusya, aralarında seyreltilmiş uranyumlu silahlar ile kimyasal silahların da yer aldığı, uluslararası sözleşmelerle yasaklanmış her türden mevcut silahı da Çeçenya’da kullanmış ve Çeçenya’yı bir ölüm bölgesine döndürmüştür.

Uluslararası organizasyonlar ve dünya liderleri, Rusya’nın Çeçenya’da tüm halkı hedef alan askeri hareketlerine karşı tepki vermedi. Rusya’nın Çeçen halkına karşı işlemiş olduğu suçlardan ötürü sorumlu tutulmasını talep etmedi.

Soruyoruz peki hukuk ve adalet nerede?

300.000’den fazla Çeçen ülkelerini kalıcı olarak terk etti ve mülteci konumuna düştü. Bu terk ediş süreci bugün halen devam ediyor. Her yıl, Çeçenya’dan Avrupa’ya binlerce ya da onbinlerce insan kaçıyor, zira Rus yetkililer tarafından yaratılan mevcut suçlu rejim, terör rejimi, baskı ve şiddetten kaynaklı korku nedeniyle insanlar orada yaşamlarını sürdüremiyor.

Bizler, Vilnius Litvanya Özgürlük Hareketi Sajudis’in Yönetim Kurulu üyeleri, Rusya’nın yüzyıllardır Çeçen halkına karşı en ciddi suçları işlediğine, Çeçen halkının self-determinasyon hakkını ve ulusal bağımsızlığını reddettiğine; 1785-1864 Kafkas Savaşları’nın ve 1994-1999’da Çeçen Cumhuriyeti İçkerya’nın askeri kuvvetlerle işgal edilmesinin bir sonucu olarak Çeçen halkının sömürgeleştirildiğine inanıyoruz.

İnsani endişeler ve hukuksal prensipler ışığında, sizlere çağrıda bulunuyoruz:

1. Uluslararası hukuk ve adalet normları ve prensipleri bakış açısından Çeçen konusunun farkına varın.

2. Rusya tarafından Çeçen halkına karşı işlenmiş olan, savaş suçları ve insanlığa karşı işlenmiş suçları araştırmak amacıyla uluslararası bir soruşturma başlatın.

3. Çeçen halkına yönelik savaş suçlarının sorumlularını uluslararası mahkemeler önüne çıkarın.

4. Her yıl 11 Aralık’ta, Rusya tarafından soykırıma maruz kalan Çeçen halkı için bir dakikalık saygı duruşunda bulunun.

Yönetim Kurulu Başkanı
L. Kerosierius

Yönetim Kurulu Sekreteri
A. Budriūnas
Yönetim Kurulu Üyeleri

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz