Çerkes ve Abazaların Düzce’de iskânı ve kurulan yeni yerleşimler * (6.Bölüm)

0
1825

Diest, ilk göç dalgasında Düzce ovasında kurulan Çerkes köylerinin İstilli, Develi, Vakıf ve Muncurlu olduğunu yazarak ovadaki köylerin yarıdan fazlasının Çerkes köyü olduğunu belirtir

Sonuç

Muhacirlerin iskân edildiği yıllarda Kastamonu Vilayetine bağlı olup en fazla göçmen alan kazalar Bolu Sancağına bağlı Düzce Kazası ile Sinop Sancağıdır. 1896 yılı Kastamonu Vilayet Salnamesi üzerinden yaptığımız çalışmalara göre Çerkeslerin Düzce ovasındaki tahmini nüfusu 13362’dir. Aynı Salnameden çıkardığımız sonuca göre Abazaların tahmini nüfusu da 4527’dir.64 O tarihlerde yapılan sayımlarda kayıt altına alınamayan kayda değer nüfusun olduğu da bilinmektedir.

1880’li yıllarda yöremizi ziyaret eden Alman harita subayı Walther Von Diest 1886 yılında Ege’den başlayan seyahatinde Eskişehir, Bolu, Bartın, Ereğli ve Alaplı’dan Yığılca yoluyla Düzce’ye ulaşmıştır. 6 Kasım ile 12 Kasım tarihlerinde Yığılca, Üskübü, Düzce, Beyköy, Efteni Gölü ve Gümüşova çevresinde araştırmalar yaparak Eğridere vadisi ile Hendek’e geçmiştir. V. Diest’in 1886 yılında Düzce ovasında yapmış olduğu gözlemler önemlidir. V. Diest 1839’da bölgeye gelen Ainsworth’ün yazdığına göre Düzce ovasının yerleşim olmayan tamamen boş bir yer olduğunu, şimdi ise Kafkas kolonilerinin bölgeye yayıldığını ve son gelenlerin yer bulabilmesi için dağın yamaçlarında ve ormanın derinliklerinde yer aramaları gerektiğini belirtir. V. Diest Avusturyalı subay ve yazar olan Amand Schweiger Lerchenfeld’in ‘Tuna ve Kafkasya arası’ adlı kitabından alıntılayarak Düzce’de bulunan Kafkas diasporasının göç hikâyesine ilişkin değerlendirmeler yapar. Diest, ilk göç dalgasında Düzce ovasında kurulan Çerkes köylerinin İstilli, Develi, Vakıf ve Muncurlu olduğunu yazarak ovadaki köylerin yarıdan fazlasının Çerkes köyü olduğunu belirtir. V. Diest gezisinde ovadaki birçok Çerkes ve Abaza köyünden geçer ve köy kurucularından Abaza Mehdi Bey ve Çerkes Hacıyakup Bey’e de konuk olur. Seyahat notlarında Almanca, Çerkesce, Abazaca, Kürtçe ve Türkçe hazırladığı basit bir sözlük de bulunmaktadır.65 Diest Çerkes ve Abazalarla ilgili şu değerlendirmeleri yapar; “…Düzce havzasında Çerkes Köyleri kadar Abhaz köyleri de var. Abhazlar Kuzeybatı Kafkasya’nın güney yamacının halkı. Savaş başında Türklerin kıyıya çıkarma yapmasına güvenerek Abazalar direnmişler ve başarısız olunca Abazaların tamamı göç etmiş. Schweiger-Lerchenfelds’in onlar hakkındaki şu yorumuna katılıyorum. ‘Tip ve kültürel olarak tüm Kafkasyalılar içinde Çerkeslere en yakın olanlar, onlar kadar savaşçı ve hareketli değiller’. Abazaların ve Çerkeslerin kıyafetleri aynı, köyleri ve evleri çok az farklılık gösteriyor. Abazalar karakteristik olarak derebeyliğe, Çerkesler demokrasiye daha yakın. Mehdi Bey’in evinin konumu hiçbir Çerkes köyünde gözükmez. Neredeyse bütün Abaza köylerinin adı kabile liderlerinin adını taşıyor, Çerkeslerde bu nadirdir. Aşağı Melen’de bir Abaza köyünün adı (Esmahatun) bayan liderin adını taşıyor… Tahsilli Avrupa’da Çerkesler hakkında bilinenler çok farklı. Çerkesler ve Abazaların kahramanca mücadelesini Rus şair Puşkin romantik bir heyecanla anlatıyor. Avrupa’da ki gazeteler dağlık vatanlarını terk edip küçükasya ve balkanlarda Yunanlar ve Bulgarlarla temasa geçtikten sonra hırsız ve eşkıya çeteleri olarak anlatıyor… Bitinya’nın Pontus kıyısındaki Çerkesler bana Egedekilerden farklı geldi. Burada gözlemlerim Paphlagonya’dakilerle örtüşüyor. Fiziksel ve ruhsal olarak buradaki serin hava, memleketlerindekine daha yakın, dağ halkına daha iyi geliyor. Düzce’de birbirlerine yakın yerleşim birimlerinde birlikte oturuyor, geleneklerini ve erdemlerini koruyorlar. İsmail Paşa (yerel yönetici) onları övüyor ve onlarla geçinmeyi biliyor. Çok sayıda Çerkesi işe aldı. Görevlilerinin dörtte üçü Kafkasyalı. Görev süresinin ilk döneminde ufak tefek hırsızlıklar olmuş, katı bir tavırla bunu durdurmuş… Çerkesler kendilerini manevi açıdan Türklerden üstün görüyorlar, at kiralarken pazarlık girişimine gururlu bir şekilde: ‘Ben Türk değilim, fiyatı budur ne fazlası ne eksiği’ diye yanıt vermişlerdi.”66

(Devam edecek)

*Bu makale, “Düzce: Sefine-i Nuh’un Çerkes ve Abazaları” adlı çalışma kapsamında hazırlanmıştır. **Makine Müh., Araştırmacı, e-mail: gutej@yahoo.com

56Osmanlı’nın daha önce Balkanlar’a yerleştirdiği Çerkeslere yönelik Rus baskısının nedeni, 1876’da Bulgaristan’da Türklere karşı başlayan bir isyanın Çerkeslerin etkin desteği ile anında bastırılması idi. Rusya, buradaki Çerkes varlığını gelecekte Slav halkları üzerindeki iddiasına karşı büyük tehlike olarak görüyordu. Sonunda buna boyun eğen Osmanlı, Ayastefanos ve Berlin antlaşmaları maddelerine göre daha önce 1859-1876 yılları arasında buralara yerleştirilen balkanlardaki 300.000 Çerkesi başka bölgelere yerleştirdi. İkinci bir sürgünle Ortadoğu ve Anadolu’ya serpiştirilen Çerkesler bu süreçte ciddi dramlar yaşadılar. – F. Yavuz Ulugün, “Kocaeli’de Tarihsel Göçler”, Uluslar arası Gazi Akçakoca ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirisi, 2014.
641896 Kastamonu Vilayet Salnamesinde Düzce Kazasına bağlı köylerle ilgili yaptığımız çalışmada; Düzce ovası ve ovayı çevreleyen yükseltilerde Çerkesler tarafından kurulan ve yerleştikleri 56 adet ve Abazalar tarafından kurulmuş olan 16 adet köy tespit edilmiştir. 1896 yılında etnik yapı olarak birkaç köy dışında bu köylerde sadece Çerkes ve Abaza nüfusu yaşamaktadır. Yukarıda yapılan nüfus tahmininde Bolu’ya bağlı Elmalık köyü ile Akçakoca’ya bağlı Esmahanım, Davutağa ve Hasançavuş köyleri toplam hane ve nüfus bilgileri dışında tutulmuştur.
65J. Perthes, “Von Pergamon über den Dindymos zum Pontus”, 1889, s. 82-92.
66 J. Perthes, a.g.e, s. 87,88.

(*) Tabloda Sakarya Hendek’e bağlı gözüken köyler 1896 Kastamonu Vilayet Salnamesinde ve 1965 nüfus sayımında Düzce’ye bağlı gözükmektedir ve 1967 yılında Düzce’den ayrılarak Sakarya Hendek’e bağlanmışlardır. Bu köyler Düzce merkeze Sakarya merkezden daha yakın ve Düzce ile daha irtibatlıdırlar.
Sonuç olarak Düzce ovasındaki iskânda, adlarını 1896 Kastamonu Vilayeti Salnamesi, 1925 Bolu Vilayet Salnamesi ve 1928 basımı Son Teşkilat-ı Mülkiyede Köylerimizin Adları adlı kitaptan doğruladığımız 20 civarında Abaza köyü kurulmuştur. Köylerin diğer adları 1896 Kastomonu Vilayet Salnamesi, 1921-1925
Bolu Salnamesi, 1928 basımı Son Teşkilat-ı Mülkiyede Köylerimizin Adları adlı kitap, 1962 yılında İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan Bolu İli bülteni, 1967 Bolu Vilayet Yıllığı, 1965 Yılı Köy Envanter Etüdleri ile köy sakinleri tarafından kullanılan adlar ve bu konuları araştıran kişilerin notlarından ve anlattıklarından faydalanılarak hazırlanmıştır. Görüşülen kişiler; Brant Recai Arslan, Kuadzba İlhan Kıymet, Suktar Hayri Ersoy, Zeynel
Özlü, Sımsım Selçuk Sol, Asugba Yener Cengiz.

DİPNOTLAR
1 1896 Salnamesinde gözükmeyen Derdin köyünün o yıllarda Mudurnu Elmacıkdere köyüne bağlı olduğu düşünülmektedir.
1921-1925 yılı Bolu Salnamesinde bu köy Düzce’ye bağlı gözükmektedir.
2 Dilaver Esmahanım’ın Mahallesi iken 1948 yılında Davutağa’ya bağlanmış ve sonradan Davutağa’dan ayrılarak köy olmuştur.
3 Erdemli Aybaşı köyünden ayrılarak köy olmuştur.
4 Fındıklı Sazköy’den 1990 yılında ayrılarak köy olmuştur.
5 Kaledibi köyü 1896 Salnamesinde gözükmemektedir. Tahminimiz Beyköy’e bağlı iken 1920 yılından sonra köy olmuştur.
6 Yazlık (Kurak) Hacısüleymanbey’den 1946 yılında ayrılarak köy olmuştur.
7 1896 Salnamesinde gözükmeyen Muratbey 1921-1925 yılı Bolu Salnamesinde köy olarak gözükmektedir.
8 Taşlık Aksu’dan 1989 yılında ayrılarak köy olmuştur.
9 Tavak Çamoluk’tan 1958 yılında ayrılarak köy olmuştur.
10 Uğur (Mehdibey) Derdin köyünün aşağı mahallesi iken 1946 yılında köy olmuştur.
11 Yeşilova Zekeriyaköy’den 1998 yılında ayrılarak köy olmuştur.
12 Zekeriyaköy Hacısüleymanbey’den 1952 yılında ayrılarak köy olmuştur.
13 Beylice köyüne bağlı bir mahalle iken 1890’lı yıllarda Gürcü göçmenlerin yerleştirilmesi ile büyümüş ve sonradan Beylice köyünden ayrılarak müstakil köy
olmuştur.
14 Çukurhan Beylice köyüne bağlı mahalle iken ayrılarak köy olmuştur. 1967 yılında Sakarya’nın Hendek ilçesine bağlanmıştır.
15 Akçayır köyü Düzce Gümüşova İlçesine bağlı bir köyken 1967 yılında Sakarya’nın Hendek İlçesine bağlanmıştır.
16 Ayazdağı Mahallesi 1951 yılında Beylice’den ayrılarak Cumayeri Ören köyüne bağlandı, günümüzde Gümüşova Kıyı köyüne bağlı mahalledir.
17 Reşitbey Soğuksu köyünün kurucu ailelerinden Abaza Susran Bey’in oğlu Reşit Ağa’nın adını almıştır. Köy 1896 Salnamesinde müstakil köy gözükmektedir.
Sonradan Soğuksu köyünün mahallesi olmuştur.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz