40 yaşındaki Ahmad, 2012 yılında Suriye’den ayrılarak Kuzey Kafkasya’ya gelmiş. Şu anda ailesiyle birlikte Nalçik’te yaşıyor. Kavkaz.Realii haber sitesi Ahmad’la konuştu.
-Nalçik’e nasıl geldiniz?
-Savaş başlayınca ve giderek yaşadığımız şehre yaklaşınca ailemizin Suriye’de bir geleceği olamayacağına karar verdim ve anavatanımıza dönmek istedim. Vize için yeterli paramız yoktu. Bu nedenle yalnız gelmek durumundaydım.
-Vize ücreti ne kadardı?
-Bir aylık vize 100 dolar tuttu.
-Yolculuk için ne kadar harcadınız?
-Sadece 400 dolarım vardı yola çıkarken. Uçak bileti 350 dolar tutuyordu, ucuz olması için karayolunu tercih ettim. Otobüsle Trabzon’a gittim, oradan da gemiyle Soçi’ye ulaştım.
-Soçi’de nerede kalacağınızıbiliyor muydunuz?
-Hayır. Çok sorun yaşadım. Cebimde 190 doılar kalmıştı ve kimseyi tanımıyordum. Nalçik’in ne tarafta olduğunu bile bilmiyordum. 11 gece kaldım orada. İngilizce bilen bir taksi şoförü arıyordum ama bulamıyordum. Sonunda “Nalçik, Nalçik” diye bağırmaya başladım. Bir şoför yanıma geldi ama Rusça konuşuyordu. Hareketlerle anlatmaya çalıştım. Abhazyalı idi. Beni istasyona götürdü, 80 dolara bilet aldık ve trene bindim.
14 saat sonra Krasanodar’a vardık. Yine aynı dert başladı. Kime yanaşsam kimse beni anlamıyordu. En sonunda İngilizce bilen birine rastladım. Otobüs bileti almama yardımcı oldu ve 10 saat sonra Nalçik’e geldik.
-Nalçik’te ne oldu? Sizi bekleyen biri var mıydı?
-Hayır ama şansım yaver gitti ve Ürdünlü bir Çerkesle karşılaştım. 3 gün onun evinde kaldım. Sonra bir otele yerleştim. Ürdünlü Çerkes o otelde kalan Suriye Çerkeslerinin parasının Cumhurbaşkanı Arsen Kanokov tarafından karşılandığını söyledi.
-Sonra neler yaşadınız?
-Perit adlı sivil toplum kuruluşunun aktivistleri devletten destek alabilmem için bir belge doldurmam konusunda yardımcı oldular. Ama bir aylık vizem dolmuştu. Rusya dışına çıkıp yeniden vize almam gerekiyordu.
-Suriye’ye mi dönmek zorunda kaldınız?
-Her ne kadar istemesem de mecburdum. Perit’in başkanı beni Arsen Kanokov’a yönlendirdi, para verdiler ve Suriye’ye dönüp tekrar vize aldım. Vizeyi almıştım ama yolculuk için param kalmamıştı.
-Ne yaptınız?
-Çerkes bir işadamı bilet parası verdi ve Nalçik’e geldim. Sonra geçici oturum izni aldım.
-Geçici oturum iznini ne kadar sürede alabildiniz?
-9 ayda. Ancak Rusya yasalarına göre ülkede 3 aydan fazla kalamıyorsunuz. Bu yüzden iki kez Rusya dışına çıkmak zorunda kaldım. Bir keresinde Türkiye’ye ikincisinde ise Güney Osetya’ya gittim.
-Nerede çalışıyorsunuz?
-Suriye’deyken ilkokul öğretmenliği yapıyordum. Burada dil sorunu nedeniyle aynı işi yapmam mümkün değil ve maaşlar da çok düşük. İnşaat işinde çalıştım. Günde 250 ruble ödeniyordu. Geceleri bir alışveriş merkezinde bekçilik yaptım. Bir yıl içinde eşimi ve üç çocuğumu buraya getirmeye yeterli parayı biriktirmiş oldum.
-Ailenizin geçici oturum iznini aldınız mı?
-Hayır. Bunun için 50 bin ruble lazım.
-Size ev verildi mi?
-Hayır. Nalçik’te aylık 13 bin rubleye ev kiraladık. Günlük gelirim 800 ruble ve 15 saat çalışıyorum. Akrabalarım aylık 4000 ruble katkı sağlıyor, onlara minnettarım. Suriye’deki annemi ve kardeşimi de buraya getirmek istiyorum.
-Bu kadar zorluğu nasıl aşacaksınız?
-Bilmiyorum. Bir lokanta açabilsem, sanırım çok daha iyi olacak şartlar…
-Suriye’deki Çerkeslere anavatanlarına dönmelerini tavsiye eder misiniz?
-Bu soruyu cevaplamak çok zor. İyi yaşam koşulları sağlamak Avrupa’da daha kolay. Ama ben hiçbir yere gitmeyeceğim. Burası dedelerimin toprakları. Burada yaşamalıyım.
-Hangisi en zor: İş kurmak için kredi almak mı, kalacak bir yer bulmak mı, iş bulmak mı?
-İnanmayacaksınız ama tüm bunlar için belgeleri toparlamak en zoru. Bu süreç öylesine pahalı ve zaman alıcı ki… Üstelik olumlu sonuçlanması da garanti değil. Bu nedenle insan köşeye sıkışıyor ve belirsizlik yüzünden herhangi bir karar alamıyor. Bu belirsizlik ise umudu yok ediyor. (kavkazr.com)
Çeviri: Serap Canbek