Pek çok Greko-Romen ve Greko-Latin edebiyat el yazmacılarına göre Kabardeylerin bugün yaşadıkları yurtları, onların en eski toprakları değildi. Kabardeyler daha en başında Kırım (Taurid) bölgesinde, deniz kıyısında yaşıyorlardı. Deniliyor ki: Kanoko prenslerinin yönetiminde yaşayan Kabardeyler, Küçük Kabardey’den gelme Besleneylere, Abzahlara komşu, Büyük ve Küçük Laba ile Psif nehirleri kıyılarında yaşıyorlardı. Abzekler, Besleneyler, Makhoşlar ve o yüzyıllarda Adige boylarından olan Brakeyler ile Kizilbaklar adlı topluluklarla komşu ve akraba boylardılar. Kabardeylerin soyluları olan Kanoko prenslerinin ünleri, güzellikleri pek çok Kabardey prensinin de öldürülmesine neden olmuştu.
Güzellikleriyle ünlü ve bunlarla evlenmek isteyen pek çok Kabardey prensi, çekememezlik, kıskançlık yüzünden aralarında düello yapmış, bu düellolardan dolayı pek çok prens ailesi öldürülerek yok olmuştu. Kabardey prenslerinden Korgoko, yaşadığı bölgeyi terk ederek Terek nehrinin kıyılarına yerleşmiş, orada Küçük Kabardey olarak nitelendirilen Mozdak şehrini kurmuştu. Buralarda bir süre yaşayan bu boy, süreçle Kuzey Kafkasya’da egemenlikleri olan Adige boyları içerisinde güçlü bir konuma, güç ilişkileriyle gelmişlerdi. Kabardeylerin büyük çoğunluğu, coğrafi olarak Küçük Kabardey olarak nitelendirilen bölgede, egemenlik kurmuşlardı.
Tarihin pek çok kesitinde Kafkasya coğrafyasında büyük yer hareketleri yaşanmıştı. Yer hareketleri, Adige topluluklarının belleğinde pek çok canlı anılar, anlatılar bırakmıştı. Bu anlatılara göre Kabardey boyunun yaşadığı ilk yurtları, o zamanki adıyla Taurid, günümüz adıyla Kırım taraflarıydı.
Grek-Latin yazarlarından olan Pallas, Klaproth, Kabardeylerin ilk topraklarını Taurid olarak anlatmışlardı. Günümüzde Kırım’da Belbik ırmağının üst bölümünde bir bölgeye bugün “Kobard” denilmektedir, yani eski zamanlardaki Taurid. Bölgeyle ilgili Grek-Latin yazarlarının kaynaklarından alıntılar yapan Namitok Aytek: “Irmağın yukarı bölümüne Kobard denilmektedir ve Çerkes tüs (Çerkes ovası) bu ırmak ile Katcha arasında bulunan Çerkes-Kermen kalesinin varlığı, ülkede Çerkeslerin oturmasının bir ek kanıtı olmuştur” demektedir.
Daha 1479’da bölgenin haritasını hazırlayan Fredutio d’Ancone’nin harita üzerinde gösterdiği Kabardey toplumuna ait toprakları, yine Namitok Aytek aynı kaynaklardan şöyle aktarmaktadır: “Akdeniz ile Karadeniz haritasında Kabardiya adı Taganrog’un batısına yazılmıştır”. Grek-Latin yazarlarından Klaproth, Kabardeylerin Taurid’de yaşadıklarını, zamanla orayı terk edişlerini anlatır ve Fredutio’nun hazırladığı haritayı tanımlarken: “Kabarislerin ülkesi ile hicretin VII. yüzyılında Kırım’ı yeniden terk edip Tatarların Kizil Taş ‘Kırmızı taş’ dedikleri Kuban’ın iki kolunun ağzını oluşturduğu adaya yerleşen Kabardah boyunun ülkesinin konumunu veren bilgidir”(age) demektedir.
Pek çok diğer kaynaklara göre ise Kabardeyler yalnız Taurid’de yaşamadılar, bugünkü Ukrayna’da da yaşadılar. Buradaki Riazan kenti çevresinde o zamanların Rusya dükleri olarak kabul edilen Ruslar da buralarda yaşıyorlardı ve buraları onlar terk etmişlerdi.
Kabardeylerin Taurid’i terk etmelerini anlatan söylencelere göre: Kabardeyler buraları terk ettiklerinde önce deniz yoluyla o zamanlarki Tzemez’e (Novorossisk) yerleştiler. Buradan zamanla topraklarını Güneyden ovalık bölgelere kadar genişlettiler. Kabardeylerin bu yeni yurtlarını Pallas: “Psif ile Nefil arasında bulunan Chendjir olmuştu” biçiminde dillendirmiştir.(age).
Kabardeyler buralarda uzun süre kalmadılar. Bu topraklardan da ayrıldılar. Ayrılmalarının sebebi Don ve Volga ırmakları bölgesinde ortaya çıkan Avarların yüzünden olmuştu. Avarların istilacı baskıları, saldırıları sonucu Kabardeylerin bir bölümü Taman taraflarına, bir bölümü ise Anapa taraflarına “yuvarlak toprak” ismiyle bilinen yerlere çekildiler. Kafkas anlatımlarında Kabardeylerin buralara dağılmalarının bir faydasının olmadığı anlaşılır. Bakan adlı Avar hanının saldırıları sonucu Kabardeyler, Bakan suyunun çıktığı yerden “yaşlı beyaz at” diye söylenen ve o yüzyıllarda bölgeye gelen Venedik ve Cenovalılar nedeniyle “Cenovalılar Yolu” adı verilen yerlere çekildiler. Kabardeylerin çekilmelerinin nedeni Kabardey prensi İnal’ın bir bozguna, yenilgiye uğramasıyla olmuştu. Avar hanı Bakan, saldırılarını sürdürürken Kabardeyler Abin ırmağı kıyılarına, Kemirgoyların bölgesine çekildiler. Orada Kemirgoylarla birleştiler, Avar hanı Bakan’ı bozguna uğrattılar, püskürttüler.
Kabardey prensi İnal’ın bu zaferinden sonra Abhazya dahil bütün Kafkasya’da ünü, yönetimi yayıldı. Kabardeyler, İnal yönetiminde egemen oldular. Uzun yılar egemenliği olan İnal’ın ölümünden sonra oğullarının, başa geçme istekleri birbirleriyle kavgaları başladı. Kabardeyler güçsüz düştü, buralardan çekildiler. Günümüzde yaşadıkları topraklara geldiler. O yüzyıllarda Kabardey prensi İnal’a destek olan, Kabardeyler gibi Adige boylarından Kemirgoylar ise güçlenerek varlık sürdürdüler. Kabardey prensleri, aristokratik hiyerarşiyle, feodal yapılarını geliştirdiler. Kendi uyruklarını daha iyi denetlemek için düzlük alanlara çekildiler, aileleri buyrukları altında tuttular.
Yararlanılan Kaynak: NAMİTOK, Aytek; Çerkeslerin Kökeni, Çev: ÇEVİKER, Aysel, Kafdav Yayınları. 2009 Ank.