1877 yılındaki dramatik olaylar öncesinde Abhazya’nın neredeyse tamamı yerli Abhaz nüfusundan oluşmaktaydı. Birkaç yıl içerisinde ülke etnik bakımdan karışık bölgelere dönüşmüştür. Gürcü toplum adamı A. Cugeli “Droeba” gazetesinde (1883) bu konuyla ilgili şöyle yazmıştır: “Son savaştan (1877-1878) sonra Kudrı ve Psırdzkha nehirleri arasında bulunan yerlere Abhazları yerleştirmeme emri vardı. Bu yerlere onların dışında herkesin yerleşmesine izin verilmiştir.”
Küçük Yunan ve Bulgar yerleşimleri Abhazya’da ilk olarak 1866-1867 yıllarında ortaya çıkmıştır. 1864’den itibaren, Abhaz Prensliğinin lağvedilmesi ve Rus idari yönetiminin uygulamaya konulmasından sonra Megrelya’dan toprak kiracıları, kiralık işçiler, küçük tüccarlar olarak yerleşmeye başlayan topraksız köylülerin akını artmıştır. XIX. yüzyıl sonu ve XX. yüzyıl başlarında karakteristik tarımcılık yöntemlerinden biri “Megrel yöntemi” olmuştur. Yöntemin özelliği, kiracının toprak sahibine ödemesini, toplanan ürünlerin (genellikle mısır) dörtte biriyle, yani ayniyatla yapmasıydı. Söz konusu tarımcılığı benimsetenler süregelen topraksızlıktan muzdarip Megrelyalı göçmenlerdi. Bölgelerinde uygulanan toprak reformu köylülerin durumunu daha çok zorlaştırmıştır. Zugdid ve Senak kazalarından topraksız köylülerin toplu göçleri Çar hükümetini oldukça endişelendiriyordu, zira bu durum Abhazya’yı sömürgeleştirme planları dâhilinde değildi. Göç akınını önlemek için II. Aleksandr 1872’de, Sohum bölgesi sakinlerinin Abhaz kökenli olmayan göçmen statüsünden, kesin ve geçici ikamet edenler statüsüne kaydedilmesine ilişkin özel “Şartname”yi onaylamıştır. “Şartname” 1870 “Fermanına” bir nevi ek niteliğinde olmuştur. Şartlarla Abhaz topraklarına bilhassa Batı Gürcistan kökenlilerin yerleşmesi engellenmiştir. Ancak bölgeye 1 Ocak 1865’ten önce “kesin sürgün edilenler” topraktan pay alabiliyor, geri kalanlar ise “geçici ikamet edenler” sayılıyordu. Bu “Şartnameye” istinaden Çar yönetimi birçok kanun ihlalcilerini anavatanlarına sürgün edebiliyordu. Bu tür önlemler daha önceleri de uygulanmıştır. Örneğin 1870’de Gürcü “Sasoplo gazeti” (Köy gazetesi) Sohum Askeri Bölge Müdürü’nün “Oçamçıra bölgesine yerleşen köylü Megrellerin sınır dışı edildiklerini ve geri gönderildiklerini” bildirmiştir.
1877 yılından sonra Psırdzkha nehrinden Kudrı’ya kadar olan alanda, Abhazya’nın tam kalbinde boşluk oluşmuştur; zira Gumısta (Guma) bölgesindeki tüm Abhazlar topraklarını terk etmiştir.
Abhazya’ya Zugdid ve Senak kazalarından köylülerin yoğun göç süreci 1877-1878 Rus-Osmanlı savaşından ve Abhaz muhacirlerin sürgün edilmelerinden sonra başlamıştır. Sonuç itibariyle Batı Gürcistan’ın köylüleri toplu halde Abhazya’nın merkez kesimindeki boşalan Merkhaul (1879), Basla (1881), Akapa (1882), Kelafüır ve Pşap (1883) köylerine yerleşmiştir. Megrel köylülerini ıssız Abhaz topraklarına yerleştirmeye çağıranlardan biri ünlü Gürcü toplum adamı ve pedagog Yakob Gogebaşvili’ydi. 1877’de “Tifilisskiy vestnik” (Tiflis bülteni) gazetesinde “Abhazya’ya kim yerleştirilecek?” başlıklı uzun makalesi yayınlanmıştır.
Savaş sonrası ilk yıllarda tütüncülüğün gelişmesini sahillerin ıssızlığı engellemiştir; dolayısıyla oldukça kârlı kültürü yetiştirebilecek işgücünün bulunması gerekliydi. 60-70’li yıllardaki deneyimden Abhaz tütününün yüksek kalitesinden haberdar olan Rusya’nın tütün patronları ısrarla buraya deneyimli tütün yetiştiricilerinin, Osmanlı Devletinden göç eden Ermeni ve Yunanların yerleştirilmesini talep etmiştir.
XIX. yüzyılın 80’li yılları Abhazya’ya insan akını çoğalmış ve 1886 yılında tütün henüz ihraç edilmiyor iken; 1893 yılına gelindiğinde denizyoluyla Sohum, Psırdzkha ve Gudauta’dan yapılan tütün ihracatı 48 bin çuvala ulaşmıştır. Sanayi tarlalarının sayısı da hızla artış göstermiştir.
Böylece savaş sonrası dönemde Abhazya’nın etno-demografik durumu köklü değişikliğe uğramıştır. 1886 istatistikî verilerine göre “Sohum bölgesinde” yaklaşık 69 bin kişi kayıtlıydı. Bunların arasında Abhazlar 58 bin 963 (%85,7), Gürcüler 4 bin 166 (% 6,0); bu oranın içinde Megreller ve Lazlar 3 bin 558, Yunanlar 2 bin 149, Ermeniler 1.049, Ruslar ise 971 kişiye tekabül ediyordu.
Abhazya’da bazı yerleşkelere Eston, Rus, Alman ve Moldovalı göçmenler getirilmiştir. Abhaz köylülerinin sürgününden boşalan topraklara hükümet Rusya’nın farklı vilayetlerinden göçmenler gönderiyordu. Göçmenlere hane başına 5 ila 30 desyatin arasında toprak parçası tahsis ediliyor, para yardımı ve çeşitli imtiyazlar veriliyordu.
Asilzade sınıfının sömürgesi de hızla yayılıyordu. Oldukça büyük arazileri yerli prens ve asilzadelerin yanı sıra Rus toprak sahipleri ellerinde bulunduruyordu. Sadece Gumısta bölgesinde, Dal dağ boğazında ve Tsebelda’da (Tzabal) üst düzey askeri ve sivil bürokratlar 27 bin desyatinin üzerinde toprağa sahip olmuştu. En güçlüleri Kont Bobrinsky (7 bin 500 des.), Kont Tolstoy (1565 des.), mahkeme üyesi Semennikov, Korgeneral Kraeviç (1497 des), meclis üyesi Saracaev (1000 des) vd.’nin çiftlikleriydi. Bu toprakların “doğru işletilmesi” bir yana, K. Maçavariani’nin deyimiyle “Bu sahiplerden birçoğu kendilerine bahşedilen toprakları tanımıyorlar ve bir kere olsun zengin çiftliklerini kendi gözleriyle görmeye bile gitmemişlerdi.” 1894 yılında G.A. Rybinski, “Kont Bobrinskiy’nin geniş çiftliği tamamen kaderine bırakılmış durumdadır” sözleriyle durumu özetlemiştir.
Ayrıca N. Smetskoy, Prens Aleksandr Mikhailoviç, Prens A. Oldenburgskiy de büyük toprak sahiplerindendi. Novoafonsk (Novi Afon), Drandsk (Dranda) ve Abhazya’nın diğer Ortodoks kiliseleri büyük arazilerden sahiplenenler arasında bulunuyordu.
Sohum Bölgesi Müdürü Albay Brakker, 1895 yılında tanzim ettiği “Sohum bölgesindeki sömürgeleştirme muhtırası”’nda tabloyu şöyle belirtmiştir: “Başlangıçta henüz yerleşmemiş ıssız bölgenin özel şartları gereği izin verilen ve bölgedeki yaşam şartlarının artık iyi yönde kökten değişmiş olmasına rağmen hala devam eden Sohum bölgesine yabancı unsurların, özellikle Megrellerin yerleştirilmesi uygulamasına derhal son verilmelidir. Müstesna Rus kökenli kişilerin yerleştirilmesi için mümkün mertebe fazla boş arazi muhafaza edilmelidir.”
XIX. yüzyılın 70’li yıllarının sonunda vuku bulan “etnik göç” Abhazya’nın geleneksel yapısını değiştirmiştir. I. Rusya (1897) ve I. Sovyetler Birliği (1926) nüfus sayımları arasında nüfusun ulusal yapısının nasıl değiştiğinin örneği aşağıdaki tabloda görülmektedir.
İlk Rusya nüfus sayımının yapıldığı 1897 yılına gelindiğinde Abhazya’daki Gürcü çoğunluk 25 bin 875 kişi1 olmuş, 1886 yılına kıyasla 6 misli artmıştır.
1897 ve müteakip yıllara ait verileri inceleyen Z.V. Ançabadze şöyle demektedir: “…O dönemde Abhazya nüfusunun ulusal yapısının değişim eğilimi, dışarıdan yeni göçmen unsurların gelmeleri ile Abhaz kökenli olmayan nüfusun çok hızlı artması şeklinde tezahür etmekteydi.”2
Ayrıca Abhaz nüfusun doğal artışı başta Samırzakan bölgesi olmak üzere belirli kesimlerin etniksizleştirme süreciyle yavaşlatılmıştır. Bu eğilim müteakip yıllarda daha yoğunlaşmıştır. Abhazların sayısı ayrıca asimilasyonla da3 azaltılmıştır.4
1926 yılında yaklaşık 13 bin Abhaz’ın,5 günümüzde ise Abhaz kökenli sadece 627 kişinin6 yaşadığı Gal (Samırzakan) bölgesindeki Abhazların sayısı Sovyet döneminde azalmaya devam etmiştir.
Abhazya’nın sömürgeleştirilmesinin kökleştirilmesi ile özellikle tarımcılıkta kapitalist ilişkiler gelişmeye başlamıştır. XX. yüzyılın başında Abhazya’da tütün üretim faaliyeti birinci sırada yer alıyordu. Reform sonrası dönemde sahil bölgeleri hammadde kolonisine ve satış pazarına dönüştürülmüş, Rusya ve dünya mal dolaşım yörüngesine çekilmiştir. Yollar (haberleşme) gelişmeye başlamıştır. 1892 yılında genel olarak Novorossisk-Sohum karayolunun inşaatı tamamlanmıştır. Sohum’da ticaret, kent yaşamı hızla gelişim göstermiş, Gudauta ve Oçamçıra’nın ekonomik değeri artmıştır. Tkuarçal kömür ocağının işlenmesi girişimlerinde bulunulmuştur. Sermaye yatırımları yoğun şekilde ormancılığa yapılmıştır. 1898’de Rostovlu milyoner Maksimov’un Kudrı kereste fabrikası açılmıştır.
Gürcü Göçmenlerin Sistematik Kolonizasyonu
Gürcü bürokratların Abhazları Gürcüleştirme girişimleri, Transkafkasya mebusunun 3. Devlet Duması ikinci toplantısındaki (1909) konuşmasından anlaşılabilmektedir: “Gürcüleştirme tüm kademelerde uygulanmaktadır. Abhazya hızla Gürcüleştirilmektedir. Abhazlar kendi dilinde konuşuyorlar fakat Rusların uyumaları nedeniyle yerli otoriteler Abhazları Gürcüleştirmektedir. Kiliselere, Abhazların Rusları da anlamadıkları gibi, anlayamadıkları papazları gönderiyorlar.”7
Sovyet hükümetinin ilk yıllarında Abhazya SSC şartlarında Abhazya’ya Gürcülerin toplu göçlerinde azalma gözlemlenmektedir. Sonraki dönemlerde Gürcü nüfusunun mekanik artışı, bilhassa kırsal alanda örtülü özellik kazanmıştır. Köylere önceden göç eden yurttaşlarının desteğiyle Gürcistan’dan gelen köylüler gecekondular inşa etmiş, bu da Abhazya’ya “yerleşmeleri” için yeterli argüman sayılmıştır
Nitekim Z. Rikhter, “Kudrı bölgesinde Megrel yerleşim biriminin yanından geçerken Basarya bana öfkeyle şöyle demişti: ‘Onlar (Megreller) yasadışı yollarla topraklarımıza yerleşmeye devam ediyor. İşte gecekondu, bir gecede inşa ettiler. Artık bu toprak Megrele ait. Kanun böyle’” notuyla durumu özetlemektedir.
N. Lakoba’nın Tiflis’te (Aralık 1936) zehirlenmesinden sonra Gürcülerin Abhazya’ya göçünde durum kökten değişir. Nihayet Gürcistan hükümeti için, Abhazya’nın etnik dönüşümüne ilişkin önceki nesil Gürcü şovenistlerin hayallerini hayata geçirme şartları oluşmuştur. Gürcülerin Abhazya’ya planlı toplu göçlerinin yeni aşaması Abhazya Cumhuriyeti’nin tüm yönetiminin fiilen tasfiye edildiği ve Gürcü kadrolarla değiştirildiği dönemde Gürcistan SSC Toprak Komiserliği tarafından baskıcı sefahat dalgasıyla 1937 yılından itibaren uygulanmaya başlamıştır.
L.P. Beria tarafından kurulan Göç Kurumu “Abhazpereselenstroy”, tek uluslu Gürcü özel yerleşim birimlerinin inşaatına başlamıştır. Mevcut kanunlar ihlal edilerek Abhaz köylerinin arazilerine el konulmuş ve Gürcistan’ın çeşitli bölgelerinden köylere göçmenler yerleştirilmiştir.
İki yıl içerisinde Abhazya’da yedi göçmen kolektif çiftliği kurulmuştur. 1937 yılının sonundan 1 Ocak 1940 arasındaki dönemde Abhazya’nın Karadeniz sahilinde 7 göçmen kolektif çiftliği organize edilmiş, buralarda Gürcistan’ın çeşitli bölgelerinden getirilen 609 köylü ailenin yerleştirildiği 990 ev inşa edilmiştir.
Parti ve SSCB Hükümetinin, vatandaşların bir bölgeden diğerine göçü ile ilgili genel yapının oluşturulması ve devlet hazinesinden gerekli kaynakların ayrılmasına ilişkin resmi direktifleri yayınlanmasıyla, Gürcistan Hükümeti merkez yönetimden devasa maddi-finansal yardımın yanı sıra manevi-siyasi destek de almıştır.
Tüm SSCB çapındaki göç politikası bilhassa VKP(b) MK ve SSCB Halk Komiserliği Kurulunun 27 Mayıs 1939 tarihli kararnamesine istinaden, yani Gürcistan’dan köylülerin yoğun olarak Abhazya’ya göç etmeye başlamasından yaklaşık iki yıl sonra uygulanmaya başlanmıştır. Aynı yılın 14 Eylül’ünde Kararnamenin kabul edilmesi ile SSCB Hükümeti SSCB Göç İdaresini kurmuştur. 27 Mayıs 1939 günü “SSCB Sovkarnom altında göç örgütsel özellikleri” yasası da kabul edilmiştir.8 Aynı yıl içerisinde ilgili göç daireleri Gürcistan SSC HKK ve Abhazya ÖSSC HKK kurulmuştur.9
1939 yılında Abhaz halkının mevcudu, 1897 yılı I. tüm Rusya nüfus sayımı seviyesinin altına düşmüştür. Tahmini verilere göre, sadece Temmuz 1937 – Kasım 1938 arası dönemde Abhazya’da 2186 kişi baskıya maruz kalmış, 748 kişi kurşuna dizilmiş, 377 kişi hapishanelerde kaybolmuş, birçoğunun hayatı toplama kamplarında son bulmuştur. 30’lu yılların sonunda özerk devlette tüm baskı mağdurlarının çoğunluğunun Abhazya’nın çok uluslu nüfusunun % 18’ni oluşturan Abhazlar olması dikkat çekicidir.
Merkezin kapsamlı desteğini alan Tiflis yönetimi Gürcistan SSC HKK’nun 25 Nisan 1940 tarihli “Gürcistan SSC’de çaycılık, narenciye, üzümcülük ve kaliteli şarap üretiminin geliştirilmesi ile ilgili önlemler” kararnamesinin temel hükümlerini esas alarak Abhazya’ya daha yoğun yerleşmeye başlamıştır. GSSC HKK 25 Ekim 1939’da “1940 yılında Gürcistan SSC’de tarımsal göç planı tasarısı” Kararnamesini kabul etmiştir. Gürcistan hükümeti Göç İdaresinin Abhazya ÖSSC “geniş arazili bölgelerinde” 700 konut inşaat planını onaylamıştır.
Abhazya ÖSSC Devlet Planlama dairesinin raporunda, “Gürcü halkının sevgili oğlu L.P. Beria’nın inisiyatifiyle başlatılan “Gürcistan’ın az arazili bölgelerinden köylülerin Abhazya’ya göçünün oldukça başarılı geçtiği” belirtilmektedir. Belgeden, 1940 yılı itibariyle Abhazya’da 11 yeni göçmen kolektif çiftliği inşa edildiği, buralara 1650 hanenin yerleştirildiği, 1944 yılının sonuna kadar da 5404 göçmen ailenin daha yerleştirileceği anlaşılmaktadır.
İkinci Dünya Savaşının bitimi ile Gürcülerin Abhazya’ya göç dalgası yoğunlaşmıştır. 30 Mayıs 1945 tarihli gizli mektuplardan birinde Abhazya Devlet Güvenlik Halk Komiseri İ.A. Gagua, 1945-1946 yıllarında Oçamçıra, Gudauta, Gagra ve kısmen Sohum bölgelerine Gürcistan’dan 1500 ailenin göç edeceğini bildirmiştir.
1946 yılında savaş sonrası yıkıma rağmen altı göçmen çiftliğinde 300 ev inşaatına başlanmıştır: Leselidze (Geçrıpş) 20, Kaldahuara 50, Primorskoe 55, Açadara 25, Koçara 50 ve Muk 100 ev. Göç süreci Gürcistan yönetiminin yeni kararnameleri ile teşvik edilmiştir.
5 Haziran 1947 tarihli GSSC Bakanlar Kurulu ve Gürcistan KP (b) MK “1947 yılında Gürcistan SSC tarımsal göç planı” kararnamesi; 16 Haziran 1947 tarihli ve 279 sayılı Abhazya ÖSSC Bakanlar Kurulu ve Gürcistan KP (b) Abhazya İl Teşkilatı Bürosunun “1947 yılında Abhazya ÖSSC tarımsal göç planı” Kararnamesi’ne istinaden, Gürcistan’dan 1947 yılının ilk yarısında 225, ikinci yarısında 575 aile olmak üzere 1947 yılında 800 ailenin göç etmesi kararlaştırılmıştır.10
1948 yılı da oldukça yoğun geçmiştir. Çalışmalar hem 470 haneli 6 yeni yerleşim biriminin inşaatı, hem mevcut 9 çiftliğin güçlendirilmesi ve 290 hanenin yerleştirilmesi ile ilgili yürütülmüştür. Abhazya Bakanlar Kurulu Göç İdaresinin “Abhazya ÖSSC kolektif çiftliklerinde çay arazilerinin artmasına bağlı olarak tarımsal göç önlemlerini hazırlamaya” yükümlü kılındığı Gürcistan Bakanlar Kurulu ve KP (b) MK 12 Ağustos 1948 tarihli ve 910 sayılı “Çay tarlalarının verimliliğinin artırılması ve çay yetiştirmesinin geliştirilmesi ile ilgili önlemler” kararnamesine istinaden yeni göçmen politikalarının önü açılmıştır.
28 Haziran 1949 tarihli Abhazya ÖSSC Bakanlar Kurulu ve Abhazya Parti İl Teşkilatı bürosunun Kararnamesi gereğince göçmen evlerinin inşaat çalışmaları 1949 yılında da sürdürülmüştür. “Abhazpereselenstroy” kurumunun müdürü İ. Moniava’nın verilerine göre yılsonunda Gagra ilçesinde 150, Gudauta’da 100 ve Oçamçıra’da 350 ev inşa edilmiştir. Bununla birlikte Gagra ilçesinde ek 155 ev inşaatı yapılmıştır.
“Abhazpereselenstroy” kurumu müdürü İ. Moniava’nın Gürcistan KP (b) Abhazya İl Teşkilatı Tarım Bölümü’ne gönderdiği 15 Ağustos 1949 tarihli mektubundan, göçmen yerleşim planına göre 1953 yılına kadar Abhazya’da başta Oçamçıra ilçesi olmak üzere 3 bin konutun inşa edilmesi gerektiği ifade edilmektedir.
1950 yılı için mastır planla, 1949 yılından 1950’ye devreden 311 ev dâhil olmak üzere göçmen köylüler için 900 ev inşaatı öngörülmüştür. Abhazya Bakanlar Kurulu Göç İdaresi’nin 1952 yılına ait resmi belgesinde, 1950 yılında fiilen 375 evin inşa edildiği bildirilmektedir. 1951 yılında “Abhazpereselenstroy” kurumu, devreden inşaatları tamamladığı gibi 1951 yılı için planlanan 600 evden 362’sini de inşa etmiştir.
1952 yılında kurum devreden evlerin inşaatına devam ederken, 800 de yeni evin inşaatına başlamıştır. Bilhassa bu yıl için plan ile ülkenin 18 kolektif çiftliğinde evlerin inşaatı ve Gürcistan’ın farklı bölgelerinden yeni göçmenlerin yerleştirilmesi öngörülmüştür
1953-1955 yılları planına göre Abhazya’da 1990 göçmen evinin inşaatı öngörülmüştür. Bunların dağılımı: Gagra ilçesi 480, Gudauta 290, Afon 150, Oçamçıra 1070.
Abhazya’nın deniz ve dağlık bölgelerinin tamamına Gürcülerin yerleştirilmesinin öngörüldüğü bu dev plan Stalin’in ölümü ve Beria’nın tutuklanmasına bağlı olarak kısmen hayata geçirilebilmiş, fakat Gürcü göçmenler için yeni evlerin inşaat işlerine devam edilmiştir.
GSSC Konut İnşaat Bakanlığının 1 Haziran 1954 tarihli ve 247 sayılı emri ile
“Abhazpereselenstroy” kurumu “Gruzinpereselenstroy” sisteminden alınmış ve “Suhummşeni” (Sohum İnşaat) inşaat şirketine devredilmiştir. Buna rağmen göçmen konutlarının inşaatı, dolayısıyla Gürcistan’dan planlanan göçmen nakli 1956 yılına kadar devam etmiştir. Örneğin 1954 yılında planlanan 430 evden 239’u inşa edilmiştir. Planla 160 ev inşaatının öngörüldüğü Oçamçir ilçesinde bu yıl içerisinde tek bir ev inşa edilmemiştir.11
Böylece yirmi yıldan az bir sürede Gürcü göçmen yerleşim birimlerinin kurulması ve Abhaz köylerine Gürcü göçmenlerin yerleştirilmesi suretiyle Abhazya’nın etnik yapısı Gürcü halkı lehine değişmiştir. Bilhassa bu dönemde yeni tek uluslu Gürcü veya Abhaz nüfusla karma göçmen kolektif çiftlikleri oluşmuştur.
Bu suni, mekanik çoğalma sayesinde Abhazya’daki Gürcü nüfusu 1939 ile 1959 sayımları arasında yaklaşık 70 bin, yerli Abhaz halkının sayısı ise ancak 5 bin artmıştır.12
Stalin karşıtı SBKP kongrelerinden sonra Gürcüleştirme politikasının baskıcı metotları durduruldu, ancak üstü kapalı şekilde daha sonra da uygulandı. Ayrıca Tiflis iktidarlarınca teşvik edilen Gürcü nüfus yayılmacılığı devam etti. 1970’de % 41, 1979’da % 43, 1989’da % 49. Abhazların kültürel gelişimi yapay olarak frenlendi.
Son 100 yıl içerisinde Abhazya’nın demografik durumunun nasıl değişime uğradığını aşağıdaki tablolar gözler önüne sermektedir.
Tablo-1: Sayım Yıllarına Göre Abhazya’da Etnik Gruplar13
Yıllar Abhazlar Gürcüler Ruslar
1886 58.961 515 972
1897 58.697 25.375 5.135
1926 56.957 57.949 20.456
1939 56.147 91.067 60.201
1959 65.430 158.221 86.715
1970 83.240 199.595 92.889
1979 83.970 213.322 79.730
1989 93.267 239.872 74.913
1992 95.000 240.000 76.000
Abhazya Nüfusu 1979-198914
Abhazlar Dışındaki Halkların Sistematik Tehciri
Gürcüler dışındaki diğer etnik guruplar da bu uygulamalardan nasiplerini almışlardır. Örneğin Mesket Türkleri ile Rumlar Kazakistan’a sürülmüştür.15
Sohum, Gagra ve Gulrıpş bölgelerindeki Rum, Alman, Türk ve diğer ulusal azınlıklar sürülerek yerlerine Batı Gürcistan’dan zor kullanılarak getirilen binlerce Gürcü ailesinin yerleştirilmesi asimilasyon sürecini daha da hızlandırmıştır.16
Abhazya’da genel nüfus içinde Gürcülerin ağırlığını artırmak amacıyla sürgün edilen Almanların, Rumların, Türklerin, Lazların ve diğerlerinin evleri, Gürcistan yönetimi tarafından Gürcistan’dan getirilen Gürcü kökenli kişilere verildi. Saldırgan Gürcü milliyetçiliği tarafından Abhazya’da yaratılan dayanılmaz koşullar, diğer halklardan insanları Cumhuriyeti terk etmek zorunda bıraktı. 1949-1953 yıllarında 1500’den fazla Ermeni ailesi Abhazya’dan ayrıldı.17
Yunan, Türk, Taşnak Ermenilerinin Transkafkasya ve Karadeniz sahillerinden sürgün kararı 28 Mayıs 1949 tarihinde SSCB DGB özel toplantısında alınmıştır. Bir hafta sonra, yani 6 Haziran’da bu konuyla ilgili direktif Abhazya Devlet Güvenlik Bakanlığı’na ulaşmıştır. 11 Haziran 1949’da aynı bakanlığa yukarıda belirtilen etnik grupların 14 Haziran 1949’da sabah saat 3.00’da “Volna” (Dalga) ismi altında sürgün operasyonunun başlatılmasına ilişkin direktif ulaşmış; Yunan, Türk ve Taşnak Ermenileri sürgüne gönderilmeye başlanmıştır.18
14-16 Haziran arasında toplam 4.830 aile (28.043 kişi) sürgün edilmiştir. 361 aile (1.058 kişi) Türk, 4.474 aile (21.837 kişi) Yunan; 45 aile (148 kişi) Taşnak Ermeni. Belgelerde Lazlar Türk olarak kaydedilmiştir.19
Sürgün sırasında sürgün edilmeyecek olan bazı Yunan uyruklu SSCB vatandaşları kendi iradeleriyle mültecilerle birlikte gitmek istemiştir. Bu Gürcü Bolşeviklerin ve parti yöneticilerinin arzuladığı bir durumdu. Bilhassa sürgün edilmeyecek Yunan uyruklular, kendi iradeleriyle akrabalarıyla birlikte gitmek istediklerine dair dilekçe yazmaya zorlanmıştır. Sonuç itibariyle yönetim 17 Temmuz 1949’da 1.092 Yunan ailesi (5.124 kişi) ile 10 Türk ailesini daha sürgün etmiştir.
Tarihçi N.N. İoanidi’nin verilerine göre 1949 yılında Abhazya’dan 6 bin yabancı, tahminen aynı sayıda Sovyet vatandaşı kentli ve 22 bin Yunan Sovyet vatandaşı köylü olmak üzere yaklaşık 34 bin kişi sürgün edilmiştir.
Bunların dışında Gagra’nın kırsal kesimlerinden 256 köylü aile, Gudauta’dan 320, Sohum’dan 2.734, Gulrıpş’tan 1.525 ve Oçamçıra’dan 127 aile daha, yani toplam 4.963 aile zorla tahliye edilenler arasındaydı.
Yunanlıların ve diğer ulusların sürgünleri Lavrenti Beria’nın tutuklandığı tarih olan Haziran 1953 sonuna kadar aralıksız devam etti.20
Sonuç itibariyle Abhazya’da Gürcistan SSC’deki gibi Yunanlıların sayısı oldukça azalmıştır.
Ne yazık ki Abhazya’dan sınır dışı edilen etnik grupların sayısı ile ilgili net veriler bulunmamaktadır.
Eski Yunan köylerine Gürcü göçmenlerin yerleştirilmesi Abhazya’yı Gürcüleştirme planı kapsamındaydı. Bu canavarca asimilasyon planının uygulaması aşağıdaki sırayla gerçekleşmiştir:
30’lu yıllarda Samırzakan Abhazlarının suni asimilasyonu fiilen tamamlanmıştır. Yine 30’lu yılların sonunda Oçamçıra, Gudauta ve Gagra ilçelerine toplu halde Gürcüleri yerleştirme planının uygulanmasına başlanmıştır. Böylece kalan Abhazların kimliksizleştirilmesi, yani Gürcü halkıyla nihai olarak bütünleştirilmesi sorunu çözülmüştür. Gagra ilçesindeki Gürcü yerleşim birimleri Rusya ile bir nevi etnik sınır bariyeri oluşturmuştur. Abhazya’dan başta Yunanlar olmak üzere Gürcü olmayan toplulukların sürgün edilmesi ile Gagra, Gulrıpş ve bilhassa Abhazya’nın başkentine en yakın ve oldukça önemli stratejik bölge olan Sohum ilçesinde Gürcü nüfusu ve oranı artmıştır. Sonuç itibariyle bu ilçenin tüm köyleri; Mikhailovka, Andreevka, Dmitrievka, Amzara, Guma, Akapa, Konstantinovka, Pavlovka, Ekaterinovka, Georgievka, Olginskoe, Aleksandrovka vd. Gürcü göçmenlerin yerleştirilmesi için Yunanlardan “temizlenmiştir.” Böylece küçük Gürcü İmparatorluğu, Abhazya’yı tamamen sömürgeleştirmek amacıyla nüfus yapısını cebri olarak değiştirmiştir.
Sürgün edilen halkların haklarının geri verilmesinden sonra (1956) Gürcü yönetimi Abhazya’ya dönmelerini engellemiştir. Şair N.G. Patulidi’nin verdiği bilgilere göre, sürgünden Sohum ilçesinin Dmitrievka köylerine geri dönen 30 Yunan aile evlerine girememiştir; yeni sahipleri Gürcüler tarafından engellenmiştir. Hiçbir tazminat alamayan Yunan ailelerinin çoğu kendileri ev aramak, yaşam kaynakları bulmak zorunda kalmış; evlerini işgal eden Gürcü göçmenlerle çatışmalar yaşamışlardır. Yunan evlerini işgal eden Gürcü göçmenlere karşı en küçük protesto, tutuklama veya Abhazya dışına sürgün edilmeyle sonuçlanmıştır. Adaletsizliğe karşı umutları kırılan Yunanların kendi evlerinin yakınlarında intihar ettiği olaylar yaşanmıştır. Özellikle Sovyet vatandaşlığına sahip ve kendi evleri ve diğer mal-mülklerini geri istemeyen Yunanların Abhazya’da kalmalarına izin verilmiştir. 1959 yılı genel sayımlarına göre Abhazya’da yaşayan Yunanların sayısı 9 bin 100 kişidir. Yunanlardan farklı olarak tüm sürgün edilen Alman, Türk ve Tatarların Abhazya’ya geri dönüşleri yasaklanmış, Lazlardan sadece uyruğunu “Gürcü” olarak değiştirilenler geri dönebilmiştir.
1- Bu sayının 23 bin 810’u Megreller’den oluşmuştur
2- XIX-XX. yüzyıllarda Dal vadisi Svanlarca işgal edilmiş, bunun sonucunda Abhaz Svanetyası oluşmuştur
3- Samırzakan bölgesindeki Abhaz nüfusunun kısmen Gürcüleştirilmesi (Megrelleştirmesi)
4- Z.V. Ançabadze, Abhaz Halkının Etnik Tarihi Üzerine Denemeler, Sohum-1976, s.89-90
5- İlk Rusya nüfus sayımı
6- 1989 nüfus sayımı
7- V.İ. Lenin Merkez Kütüphanesi, 11/397-24/12, 1909
8- Belgelerin Işığında Abhazya 1937-1953, www.kaffed.org, Ankara 2005
9- T.A. Açugba, Abhazların Etnik Tarihi, xıx- xx yy. Etnosiyasi ve Göç Konuları, Sohum-2010.
10- T.A. Açugba, Abhazların Etnik Tarihi, xıx- xx yy. Etnosiyasi ve Göç Konuları, Sohum-2010,
11- T.A. Açugba,. Abhazların Etnik Tarihi, xıx- xx yy. Etnosiyasi ve Göç Konuları, Sohum-2010
12- Stanislav Lakoba, Abhazya’nın Siyasi Tarihi Üzerine Denemeler, Alaşara, Sohum-1990
13- Wixman, R., (1980); Hewitt G., (1999a); UNPO’nun Abhazya Raporu (1993)
14- Kaynak: Zarja Vostoka, “Doğunun Doğusu”, 23 Mart 1990
15- Özdemir Özbay, Nart Dergisi, Sayı: 3, 1997
16- Belgelerin Işığında Abhazya 1937-1953, www.kaffed.org, Ankara 2005
17- Timur Açugba, Stalin Totalitarizminin Abhazya’daki Asimilasyon Politikası, çev: Murat Papşu, Çerkesk-Arkhız, 1999, s.2
18- Prof. Dr. Timur Açugba, Kronolojik Abhazya Tarihi, İstanbul, Nisan 2015, s.98
19- T.A. Açugba, Abhazların Etnik Tarihi, xıx- xx yy. Etnosiyasi ve Göç Konuları, Sohum-2010
20- Prof.Dr. Timur Açugba, Kronolojik Abhazya Tarihi, Nisan, İstanbul 2015, s.98