Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

“Üniterleştiren kurnaz bir yasa”

“Rusya Federasyonu Eğitim Sisteminde Değişiklik Yapılmasına Dair 438863-7 sayılı Kanun Taslağı”, 25 Temmuz tarihinde Duma’da kabul edilerek yasalaştı. Sadece Rusçanın çıkarlarını gözeten yasa, Federasyon Konseyi’nin onayını aldıktan Vladimir Putin’in imzası ile yürürlüğe girecek

Geçtiğimiz aylarda çok tepki yaratan yasa tasarısı Duma’da kabul edilerek yasalaştı. Tasarının son halinde anadiller zorunlu hale getirildi ama anadiller listesi içinde Rusça da yer aldı. Bu demektir ki ebeveynler çocuklarının öğreneceği dili seçebilecek ama iki seçeneği olacak: Yerel dil ya da Rusça… Tasarının ilk metninde yerel dillerin seçmeli olacağı belirtilmişti. Yasalaşan son tasarı cumhuriyetlerde skandal etkisi yarattı.

Tataristan, Başkirya, Çuvaşistan bu yasaya şiddetle karşı çıktı ve yasanın Rusya cumhuriyetlerinde yaşayan vatandaşların ulusal kimliğini yok etmeye yönelik olduğunu belirtti. Bu ülkelerde hem halk hem de yöneticiler yasaya başından beri karşıydı.
Kuzey Kafkasya cumhuriyetleri ise anadil eğitiminin yerel düzeyde devam edebileceğini söyleyerek yasaya açıkça karşı çıkmayı göze alamadılar.

Devlet Duması Eğitim ve Bilim Komitesi Başkanı Vyaçeslav Nikonov yasa tasarısı tartışılırken “Öğrenciler yerel olmayan bir lisanı anadilleriymiş gibi öğrenmek zorunda kalmayacaklar” diye açıklama yapmıştı. Tasarı yasalaştıktan sonra ise “Yerel dillerin eğitimine daha büyük önem verilmesi ile ilgili uzun bir yolun başlangıcındayız. Federal eğitim programlarıyla yerel dillerin eğitimi desteklenmelidir. Bu da ciddi bir bütçe gerektirmektedir” dedi.

Çeçenya Başkanı Ramazan Kadirov ise “Gördüğüm kadarı ile hiç kimsenin anadilini öğrenmesi ya da sevmesi yasaklanmıyor. Eğer birileri halkla dili arasındaki bağı koparmak istiyorsa yasayı suçlama yolunu seçebilir ama bu yasanın suçu değildir” dedi.
Yasanın son hali hakkında bir soru yönelttik: Ulusal dilin zorunlu eğitimi devam edecek diyen ama Rusçayı ulusal dillerle eşit hale getiren yasanın son halini nasıl yorumlarsınız? Bu değişiklik, yasanın ilk tasarısına karşı çıkan sivil toplum kuruluşlarının bir zaferi mi?

Amil Sarkarov (RIA Haber Ajansı Derbent şubesi editör yardımcısı)
-Hayır, yasadaki ifade bir zafer değildir. Ülkenin anayasasıyla çelişen bu yasa dillere eşitsiz yaklaşmaktadır. Bence protestolar artacaktır. Bu yasa federalizm prensiplerini ve halkların eşitliğini çiğneyen yöneticilerin bir hatasıdır.

Tanzila Çabieva (Rusya Bilimler Akademisi Etnoloji ve Antropoloji Enstitüsü Kafkasya Departmanında tarih uzmanı)
-Yasa bu şekliyle de Rusçayı yerel diller arasına sokarak Rusça eğitiminin önceliğini korumaktadır. Kamuoyu bazı açılardan etkili olmuştur. Tasarının ilk şeklinin değişiminde mesela…

İlyas Bogatyrev (Belgesel film yapımcısı)
-Yerel dillerin zorunlu statüsünde bırakılması konusunda kamuoyunun etkisi tabii ki oldu. Zorunlu olması yasal ve doğal zaten… Ancak iyi incelerseniz, bu yasanın Rusya’daki yerel dillerin gelişimi konusunda hiçbir işe yaramayacağını düşünüyorum. Zaten yerel dillerin durumu seneden seneye daha da kötüye gidiyordu. Yasa bu şekliyle kötüye gidişi durduracakmış gibi görünmüyor.

Rusçayı önceleştiren bu yasa nedeniyle cumhuriyetlerde Rusçayı anadili kabul etmek isteyenler bile olacaktır. Federasyondaki hiç kimse Rusçanın önemini reddetmiyor ama Rusça, halkların dillerini eşitsizce gölgede bırakmamalıdır.

Ruslan Aisin, haber portalı editörü
-Kurnaz bir yasa… Uzlaşmadan söz ediyor ama çoğunlukla Federal Merkez’in çıkarlarını ifade ediyor. Eğitim alanını üniterleştiren bir politika…

Bu yasaya göre Rusçayı seçen öğrenci Tatarcayı seçen öğrenciden daha avantajlı olacak. Çünkü devlet sınavları Rusça…

Bu durumda ebeveynlerin çoğu yerel dili değil Rusçayı seçecektir.

Yasanın hoş olamayan bir başka yanı ise şu: Yerel dillerin eğitimi 9. sınıfa kadar yapılacak. 10-11. sınıflarda çocuk tam yetişirken eğitim sonlandırılacak.

Kamuoyu mutsuz. Ulusal dillerde 9. sınıfa kadar haftada sadece 2 saat eğitim görmek ulusal kültür adına yeterli midir? (onkavkaz.com)

Çeviri: Serap Canbek

Tasarı yasalaşmadan önce neler yaşanmıştı?

“Kültürel soykırım yasası”

Dağıstan, Karaçay-Çerkes, Kabardey-Balkar, Adigey ve Kuzey Osetya’nın da içinde bulunduğu 12 cumhuriyetin temsilcileri video konferans yaparak yasa tasarısını görüştü. Yeni kurulan Rusya Halkları Demokratik Kongresi’nin düzenlediği konferansa katılan temsilciler, tasarının anayasaya aykırı olduğu konusunda hemfikir oldu.

Tataristan eğitim uzmanlarından Marat Lotfullin söz konusu yasa ile Rusya halklarının haklarının kısıtlandığını belirtti ve “Anadil öğretmenleri açıkta kalacak. Yeni öğretmenler yetişmeyecek ve gelecekte anadil eğitimi veren tek bir okul kalmayacak” dedi.

Adigey Cumhuriyeti Adige Xase Başkanı Zaurbi Çundışko, tasarının bu şekliyle yasalaşması durumunda ulusal dillerin ‘yok olmaya mahkum edileceğini’ belirterek, “Halihazırdaki anadil dersi saatleri zaten azdı, şimdi daha da azalıyor. Dilin korunması halkların varlığını sürdürebilmelerinin ana şartlarından biridir” dedi.

Karaçay-Çerkes Devlet Üniversitesi Çerkes ve Abazin Filolojisi profesörlerinden Zaal Ionov, tasarının geri çekilmesini talep etti ve Karaçay-Çerkes temsilcilerinin tümünün aynı fikirde olduğunu söyledi.

Konferansın moderatörü Ayrat Aisin ise tasarının ilk oturumdan geçtiğini ve geri çekilemeyeceğini ancak değişiklikler talep edilebileceğini belirtti.

Kabardey-Balkar İnsan Hakları Merkezi Başkanı Valery Hatajuko ise bu konunun hem Kabardey hem de Balkarlar arasında sosyal bir hareketlenmeye neden olduğunu ve diaspora ülkelerinin de bu tepkisel harekete katıldığını söyledi. 26 Haziran’da Nalçik’te bir toplantı yapıldığını belirten Hatajuko, yapılan toplantıdan “Bu yasa kabul edilemez” sonucunun çıktığını hatırlattı.

Adige Kurumları Koordinasyon Konseyi üyesi Muayed Çeçenov, yasa tasarısını ‘Rus olmayan yerli halkların kültürel soykırım yasası’ olarak niteledi ve “Rusya Federasyonu Anayasasına aykırı olan bu tasarının geri alınamaz olduğu fikrine katılmıyorum. İptal edilmesini talep etmeliyiz” dedi.

Dağıstan Cumhuriyeti Gazeteciler Birliği Başkanı Ali Kamalov, Dağıstan’da sadece 14 dilin yazı dili olduğunu, diğer dillerin de korunması gerektiğini belirtti. Kamalov ayrıca Rusya Halkları Demokratik Kongresi’nin acilen toplanarak Putin’e kurum adına taleplerin iletilmesi gerektiğini söyledi.

Kuzey Osetya temsilcisi Alihan Horanov ise tasarının yasalaşması halinde Anayasa Mahkemesi’ne başvurmayı önerdi.

Karaçay-Balkar halkları sivil toplum kuruluşu Elbrusoid’in başkanı İlyas Bogatirev, ikinci oturum öncesinde protesto toplantıları yapılması gerektiğine inandığını belirtti ve “Birbirimizle konuşarak bu sorunu çözemeyiz. Yasal protesto toplantıları ve yürüyüşler gerçekleştirmeliyiz” dedi. (kavkaz-uzel.ru)

Çeviri: Serap Canbek

“Kedi fare oyunu”

Çeçen pedagoglar ve bilim insanları, yeni dil yasasının yürürlüğe girmesinin Rusya’daki küçük halkların dillerinin yok olmasına neden olacağını söyledi.

Öğretmen Abdulgalim İsrailov, “Yerel diller yaşamazsa insanlar anavatanlarını kaybeder. Dil olmazsa kültür ve gelenekler de kaybolur. Anadiliniz seçmeli hale getirilemez” dedi.

Çeçen Devlet Pedagoloji Üniversitesi profesörlerinden Hava Nazarova, anadilleri seçmeli hale getirilen küçük halkların kimliklerini kaybedeceğini belirtti ve “Zorunlu veya seçmeli tanımları kedi fare oyunu gibi… Anadil konusunda bu tanımları kullanamazsınız” dedi.
Grozni İleri Araştırmalar Enstitüsü Çeçen Dili ve Edebiyatı bölüm başkanı Leyla Daşaeva ise öğrencilerin seçmeli derslere genelde yönelmeyeceğini belirtti.

Çeçen Eğitim Geliştirme Enstitüsü müdürü Khamzat Umkhaev ise yasa tasarısına göre haftada sadece iki saat anadil eğitimi önerildiğini ve bunun da seçmeli hale getirildiğini söyleyerek, 9. sınıftan sonra anadil derslerinin sonlandırılacağının altını çizdi.

Çeçenya Öğretmen Eğitimi Enstitüsü rektörü Ganga Elmurzova, yasa tasarısının mevcut haliyle kabul edilemez olduğunu söyledi.
(kavkaz-uzel.ru)

Çeviri: Serap Canbek

DÇB

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde, anadilleri koruma ve anadilde eğitim hakkı yadsınamaz haklar olarak kabul edilmiş olup, Rusya Federasyonu’nda (RF) anadilleri koruyan benzer içerikte yasaları vardır.

RF Anayasası’nın 68. Maddesinde belirtildiği gibi “Federe Cumhuriyetlerin ve bu kapsama giren ülkeler/bölgeler kendi anadillerini devlet dili olarak kullanmaya ve anadilleri ile eğitim alma hakları vardır, meşrudur ve güvence altındadır”. RF Devlet Dili ile ilgili olan yasanın 1. Madde 7. Fıkrasına göre “Rusçanın tüm bölgelerde devlet dili olması” açıkça belirtilmekte, lakin bu madde diğer halkların anadillerini kullanma-koruma ve geliştirme hakkına sahip olmadıkları anlamına gelmemektedir. Rusya Federasyonu’nda yaşamakta olan halkların anadilleri ile ilgili yasaya göre, anadillerin tümünün korunması, kullanılması ve geliştirilmesinin sağlanması ile RF’nin zenginliği desteklenmektedir.

Ancak son gelişmelerle bu özgürlüklere ve haklara sekte vurulduğunu, kısıtlandığını görmekteyiz. Devlet Duma’sının hazırlamış olduğu yasa tasarısı umutları yok eden niteliktedir. Hazırlanan yasa tasarısına göre “Anadille eğitimin öğrencilerin ve velilerin isteği dışında verilemeyeceği gibi ve verilecek eğitimin Rusça dil eğitimine engel olmayacak” şekilde düzenlenmesi öngörülmektedir.

Rusça devlet dili olduğuna göre eğitim dili olarak tüm devlet okullarında okutulmakta ve bu dille tüm eğitim gerekleri yerine getirilmektedir. RF’de yaşamakta olan pek çok değişik halkın eğitim dili olması ve birbirleri ile iletişimlerinde bu dili kullanmaları anlaşılır-makul bir durumdur. Ancak diğer anadilleri yok etmeyi amaçlayan bu yasa tasarısı kesinlik kazanırsa sayıca az ulusların anadillerinin tamamen yok olması kaçınılmazdır.

Anadilleri yok etmeyi amaçlayan bu yasa tasarısı Dünya Çerkes Birliği (DÇB) bünyesinde bulunan 17 uluslararası bileşenini derinden endişelendirmektedir. DÇB’nin 30/06/2018’de Türkiye’nin başkenti Ankara’da gerçekleştirdiği son toplantısında anadil konusu, ana gündemi oluşturmuştur. Ve gerek anavatanda yaşamakta olanları gerekse diasporadakileri aynı şekilde endişelendiren bu konu hakkında yetkililere çağrıda bulunma kararı almıştır.

Saygıdeğer………..,
Dünyaya dağılmış halde bulunan 7 milyon Adige yüzleri anayurtlarına dönük olarak yaşamaktadırlar. Ulusları birbirinden farklı kılan, onları ulus yapan anadillerin sökülüp alınmaya, yok edilmeye çalışılan ulusların arasında Adigeler’in olması da endişe vericidir. Bu düzenlemelerle Adige Dilinin oyuncak haline getirilmesinin halkımızın yok oluşuna neden olacağı asla akıldan uzak tutulmamalıdır. Bu durum sadece RF’de yaşamakta olan halkımızı değil başka ülkelerde yaşayan soydaşlarımızı da galeyan ve infiale sürükleyecektir.
DÇB sizi, Adige dilinin içine düşmüş olduğu bu olumsuzluktan kurtulması için gerekeni yapmaya, eğitimde de Adigecenin hakettiği saygınlığı ve önemi kazanması için harekete geçmeye davet ediyor.

Herkesin malumu olduğu gibi “Dilsiz ulus olmaz”. Bu olası felakete duyarsız kalmak mümkün değildir. Desteğinizi ve çözüm yolları konusunda çabalarınızı beklediğimizi saygı ile bildiririz.

Dünya Çerkes Birliği

KAFFED

Rusya Federasyonu’nda Eğitim Üzerine” yasasında (No 273-FZ) değişiklik yapılmasına ilişkin önerinin 25 Temmuz 2018 günü Rusya Federasyonu Meclisi’nde onaylandığını ve görüşülmek üzere Federasyon Meclisi’ne gönderildiğini büyük bir endişe ile öğrenmiş bulunuyoruz. Değişiklik önergesi ile Rusya Federasyonu bünyesindeki Cumhuriyetlerin eğitimde anadillerine ilişkin hakları önemli ölçüde ellerinden alınmakta, cumhuriyetlere adını veren halkların anadilleri eğitim sisteminde tamamen “seçmeli” hale getirilmekte, Rusçaya da aynı statünün tanınması ile bu diller baskı altına alınmaktadır.

Bu yasa tasarısı ile anadillerin eğitim hayatında ve sosyal hayatta daha fazla asimilasyon riski altına girmesi nedeni ile, gerek Rusya Federasyonu bünyesinde yaşayan halklar gerek bu halkların Türkiye ve dünyanın çeşitli ülkelerine dağılmış akrabaları ve diaspora toplulukları büyük bir rahatsızlık ve tepki içerisindedir.

Kafkas Dernekleri Federasyonu

Serap Canbek
Serap Canbek
İstanbul’da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümündeki tahsilinin ardından sigorta sektöründe çalıştı. 2011 yılından beri Jıneps gazetesinde yayın kurulu üyesidir.

Yazarın Diğer Yazıları

Yeryüzünde güçlü izler bırakan kadın: Şamirze Ludmila

Avrupa Parlamentosu’nun Strazburg’daki binasının önüne 1994 yılında dikilen ve Avrupa Birliği’ni sembolize eden heykeli yapan sanatçı Ludmila Tcherina’nın babasının Çerkes olduğunu tesadüfen öğrenip de...

Sürdürülebilir kültürel miras

Sürdürülebilir kültürel miras Çocuklar, bir halkın kimliğini ve kültürünü yansıtan anadilleriyle kimlik kazanır ve sosyalleşir. “10 sene sonra bulamayacağımızı düşündüğümüz Adıgabze çocuk seslerini kayıt altına...

Savaşa dair iki film

Abhazya Savaşı’nın 30. yılında, Gürcistanlı yönetmen ve senaryo yazarı Nana Janelidze’nin “Devam Et Lisa” ve Tiflis’te yaşayan Abaza yönetmen Anna Dziapşipa’nın “Sınır Çizgisinde Otoportre”...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img