Onlarca kişinin aynı noktada sessizce oturup gözaltında kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşıdığı, 23 yıldır yapılan eylemin 700. oturumuna polis göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi ile saldırdı.
Polislerin yaptığı ilk müdahalede, gözaltında kaybolan Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak, ağabeyi Ali Ocak, Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun, Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, kayıp yakınları Sebla Arcan, Leman Yurtseverde, Faruk Eren, Berkin Elvan’ın ablası Gamze Elvan gözaltına alındı.
Hasan Ocak’ın annesi 82 yaşındaki Emine Ocak polisler tarafından götürülürken, tepkiler üzerine serbest bırakıldı. Gün sonunda gözaltına alınanların sayısı 47’ye ulaştı. Gözyaşlarına boğulan Emine Ocak, “Neden bize karışıyorlar. Benim çocuklarıma niye vuruyorlar. Yapmayın” diye feryat etti. Kayıp Hayrettin Eren’in kardeşi gazeteci Faruk Eren ise götürüldüğü sırada “Ben buraya ağabeyimi aramaya geldim. Ağabeyimi bulmadan gitmeyeceğim” dedi.
CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Polisler, yasağın kaymakamlık tarafından konulduğunu söyledi. Cumartesi Anneleri 700 haftadır çocuklarının akıbetini soruyor. Yapılan müdahale bana göre yüz kızartıcı bir olaydır ve vahşettir. 80-90 yaşındaki kayıp annelerine şiddet uygulandı. Bir kısmı gözaltına alındı. Yasaklanması eylemin yapılmasından çok daha fazla etki yarattı” dedi.
HDP Parti Sözcüsü Saruhan Oluç, müdahale emrini veren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya da seslendi. Oluç, “Biz kendisine İçişleri Bakanı değil, Suistimal Bakanı demek istiyoruz” diyerek müdahale emrinin Soylu’nun görevini ve yetkisini kötüye kullanmaktan başka bir şey olmadığını ifade etti. 2011 yılında dönemin Başbakanı Erdoğan’ın Cumartesi Anneleriyle buluşarak Berfo Ana’ya oğlunu kemiklerini bulma sözü verdiğini hatırlatan Oluç, “Bu insanlar mı terörist?” diye sordu ve gözaltında kayıplar konusunun devletin arşivlerine de girmiş bir sorun olduğunu ve Soylu’nun isterse 90’lı yıllara ait Meclis araştırma raporunu bulup okuyabileceğini söyledi.