“Anadil hakkının gözetilmemesi iç çatışmaya yol açar”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bazı ülkelerin bünyesindeki etnik azınlıkların anadillerini kullanma ve öğrenme haklarını göz ardı etmesinin endişe verici olduğunu söyledi.
Rusya Etnik Topluluklar Arası İlişkiler ve Rus Dili Konseyi üyeleri ile toplantı gerçekleştiren Rusya lideri Vladimir Putin, “Bazı ülkelerde etnik toplulukların anadillerini kullanma haklarının göz ardı edildiğini ya da kısıtlandığını, sert ve saldırgan bir dilsel ve kültürel asimilasyon uygulandığını görüyoruz” dedi.
Putin, bu tutumun toplumlarda bölünmeye ve trajik iç çatışmalara yol açtığını söyledi.
Rusya’da her topluluğun anadilini öğrenme ve konuşma hakkının anayasa ile güvence altına alındığını belirten Putin, “Rusya’nın federal bölgeleri kendi resmi dillerini seçme, devlet organlarında ve yerel yönetimlerde Rusçanın yanı sıra kendi dillerini de kullanma hakkına sahip” diye konuştu.
Kırım’ı örnek gösteren Rusya Başkanı, yarımadada Rusça, Ukraynaca ve Kırım Tatarcası olmak üzere 3 resmi dil bulunduğunu hatırlattı.
“Başka hiçbir ülkede benzer destek yok”
Dünyada başka hiçbir ülkenin milli dillere yönelik benzer destekte bulunmadığının altını çizen Vladimir Putin, “Ülkemizde 193 farklı milliyetin temsilcileri yaşıyor, hepsi neredeyse 300 farklı dil ve lehçe konuşuyor. Birçok dil, Sovyetler Birliği döneminde Rus dilbilimcilerinin çabaları sayesinde yazılı hale getirildi” ifadelerini kullandı.
Konsolosluk açıklaması
Rusya’nın İstanbul Başkonsolosluğu’ndan anadil yasası ile ilgili yapılan açıklamada, “Anayasanın 86. Maddesi, Rusya Federasyonu topraklarında yaşayan halkların kendi ana dillerini koruma haklarını, ana dil öğrenme ve geliştirme şartları yaratmalarını garanti etmektedir” denildi.
Söz konusu yasanın Rus vatandaşlarının dil haklarını daha fazla korumak için tasarlandığı belirtilen açıklamada, “Bu amaçla, getirilen değişiklikler, devlet akreditasyonuna sahip eğitim kurumlarında, haftada iki saatten az olmamak şartıyla, ulusal dilleri öğrenebilmeyi garanti eder. Ebeveynlerin talebi üzerine, saat sayısı artırılabilir. Bölgesel eğitim sisteminin imkânları buna izin verirse öğrenciler kendi dillerinde de eğitimi görebilirler” denildi.
Açıklamada ayrıca “Federal Kanun’da yapılan bu değişiklikler, cumhuriyetlerin ana dil eğitiminde isteğe bağlı bir okul müfredatına dönüştürülmesini sağlamamaktadır. Aksine, onların eğitim programı zorunlu olarak devam edecektir. Yeniliğin özü belirli bir dilin seçilmesinin, öğrencilerin ebeveynleri (yasal velileri) tarafından yapılmasıdır. Okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim eğitim programlarına kabul (yatay geçiş) sırasında öğrencilerin ebeveynleri (yasal velileri) seçilen dili belirten başvuru dilekçesi sunacaktır. Yasal yenilikler, Rusya Federasyonu Anayasası’na ve çağdaş uluslararası demokratik standartlara tamamen uygundur” ifadelerine yer verildi.