Süreli Yayınlarımız 25-1

0
594

En azından bu çalışmada, süreli yayınlar faslında bültenler dışında dergi ve gazetelere yer verdiğimiz biliniyor. Bültenleri daha önemsiz görmekten kaynaklı bir tercih söz konusu değil. Temel neden; arşivimizde yeterli kaynağın olmaması. Ki dergi ve gazetelerin bir kısmı için de benzer bir sıkıntının olduğunu yeri geldikçe belirtiyoruz. Belirtiyor ve arşivinden yararlanabileceğimiz kişilerin bir ses vermesini rica ediyoruz. Aşağıda sıralı olan yayınlar için şimdi bir kez daha rica ettiğimiz gibi. Özellikle ilk sayılarına ulaşmaya çalıştığımız bu yayınlar için kimi bağlantılar kurmaya çalıştıysak da başarılı olamadık. Elbette inatla çabamız sürecek.

Bütün süreli yayınların elektronik ortama taşınması ve paylaşılması, araştırmacılar ve meraklıları için önemli. Bunu yapmalıyız. Bir kısmının tarandığını ve arşivlerde paylaşıma açıldığını da zaman zaman hatırlatıyoruz. Kafkas Araştırma Kültür ve Dayanışma Vakfı – KafDav, Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı, Çerkes Araştırmaları portalı, Jıneps gazetesi… gibi.
Aşağıda kısa bilgilerini verdiğimiz yayınların kaynağı; Sefer E. Berzeg imzalı Kafkasya Bibliyografyası kitabı, Chiviyazıları Yayınları, 2004. Güncel durumu yani 2004 sonrasını da öğrenebileceğimiz yeni kitap baskısı için Sefer E. Berzeg’in çalışma yürüttüğünü biliyoruz. Kolaylık dileyelim.

Aşağıdaki kısa bilgilendirme dışında Argun, Uzunyayla Haber ve Yalova Kuzey Kafkas Dergisi’nden verdiğimiz yazı ve görseller arşivimizdeki sayılardan seçmedir. Yorum yapacak kadar okuma gerçekleştirebilecek sayıya ulaşamamanın sonucu yorumsuz verilmiştir.

Argun (1991-1992)
İstanbul’da yayınlanan aylık haber ve kültür gazetesi. Sahibi Avukat Ethem Baykal; Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Muzaffer Yıldırım (5. sayıdan sonra Muzaffer Güney); Yayın Danışmanı Tarık Cemal Kutlu. Bazı yazarları; Tarık Cemal Kutlu, Yrd. Doç. Dr. Erol Yıldır, Hüseyin Denge, Faruk Kutlu, Semih Seyyid Dağıstanlı, Şerafettin Şerefli, Cevdet Hapi.
Kafkasya’ya ve özelde de Çeçen-İnguş yöresinin sorunlarına kültür ve edebiyatına dair haber ve yazılara yer veren gazetenin ilk sayısı Haziran 1991’de çıkmış. Eylül 1992’de yayınlanan 15. Sayısıyla yayınına son vermiştir. Argun, Kafkasya’nın Çeçenya yöresindeki bir ırmağın ve bir kentin adıdır.

Yalova Kuzey Kafkasya Dergisi (1992-1994)
Yalova’da Kuzey Kafkasya Kültür Derneği’nin organı olarak iki ayda bir çıkan kültür ve tarih dergisi (32 sayfa). Dernek adına sahibi Şehabetin Özden; Yazı İşleri Müdürü Mustafa Özsoy. Başlıca yazarları; Şehabettin Özden, Özcan Yılmazer, Zıba Fevzi Güven, Semih Seyyid Dağıstanlı, Muammer Tekin, M. Rasih Savaş, Ali Yaşar Pastakkaya, Sinem Yurtboy, Musa Ramazan, Barbaros Binicioğlu, Rıfat Özbey (Beyıpa), Sefer Aymergen, Cafer Barlas, Fahrettin Ataman, Ali Dinçer, Gökhan Menteş.

Dergi, Temmuz 1991’de yayına girmiş, 1994 yılına kadar bazıları birleştirilmiş sayılar halinde olmak üzere 14 sayı yayınlandıktan sonra kapanmıştır. Kafkasya ve özelde de Dağıstan ile ilgili yazı, şiir ve röportajlara yer verilmiştir.

Yeni Kafkasya (1992-1995)
İstanbul’da Kafkas halklarına yönelik olarak yayınlanan aylık siyasi bağımsız gazete. Kafkas Ajans adına sahibi Türkan Sandıkçı; Yazı İşleri Müdürü Çetin Beslen; Yayın Danışmanı; Dr. Nuri Özlü. Yayın Kurulu-(1. sayı); Prof. Dr. Hayri Domaniç, Dr. Bülent Özgönenel, Ömer Aytek Kurmel, Faruk Cimok, Çetin Beslen. Bazı yazarları; Tarık Cemal Kutlu, Semih Seyyid Dağıstanlı, Ali Çurey, Yaşar Bağ, Musa Ramazan, Sefer Aymergen, Muammer Tuncer, Duran Koçer, Fethi Güngör, Mina Akman, Cevdet Hapi, Kazım Berzeg, Kemal Öztürk, Osman Çelik, Ali İhsan Aksamaz, Mehdi Çetinbaş.

Gürcistan’ın Abhazya’ya saldırısının hemen ardından, Eylül 1992’de Nartın Sesi adıyla yayına başlayan gazete, 1993 yılına girerken adını Yeni Kafkasya olarak değiştirmiştir. Kafkasya’da ve diasporada olayların akışının hızlandığı bir dönemde Kafkasya davasına önemli katkıda bulunan gazete, bazı aksamalarla yayınını 1995 yılı sonuna kadar 33 sayı sürdürmüştür. 2001-2003 yıllarında yeni bir kadro tarafından düzensiz olarak sekiz sayısı daha yayınlanmıştır.

Uzunyayla Haber (1991-1993)
Kayseri’de yayınlanan “Kuzey Kafkas halklarına yönelik aylık siyasi, kültürel, müstakil gazete” (8 sayfa). Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Lütfi Demirtaş; Genel Yayın Yönetmeni Erdem Aydemir. 1992-1993 yılları içinde düzensiz bir şekilde 6-7 sayı çıktıktan sonra yayın hayatından çekilmiştir.

Neps (1992-1994)
Kayseri’de yayınlanan aylık kültür, sanat, edebiyat dergisi (30 sayfa). Sahibi ve Sorumlu Müdürü Oğuz Berk (daha sonra Murat Bi ve Kenan Peçenek). Bazı yazarları; Kemal İlhan, Tamer Kaplan, Zeynel Besleney, Servet Kurşun, Ferit Can, Recai Eğerci, Erdal Özden, A. Muzaffer Cengiz, Kasbot Dilek Aslan, Erol Kızılkaya, Mesul Atalay, Necdet Kardan, Behram Çıdam, Dr. Tahsin Nart, Selahattin Kip, Av. Sabahattin Diyner.
İlk sayısı 20 Haziran 1992’de yayınlanan, Kafkasya ve Kafkas diasporasının sorunlarına İslami açıdan yorumlar getirmeye çalışan dergi, düzensiz olarak iki yıl yayınlandıktan sonra Nisan 1994’te çıkan 11. sayısıyla yayınına son vermiştir. Derginin adı olan Neps, Adıge dilinde “gözyaşı” anlamına gelmektedir.

Yalova Kuzey Kafkas Dergisi
Yıl 2 Sayı: 7-8 Temmuz-Ekim 1992

Son Wubıh..!

Barbaros Binicioğlu – İnş. Müh.

Geçen Perşembe, öğleden sonra İstanbul’dan bir arkadaşım telefon etti, “Barbaros” dedi, “Bu birçok kimse için hiçbir şey ifade etmeyebilir ama son Wubıh (veya Ubıh) ile birlikte Dünya kültürünün temel taşlarının içinde ama büyük yer tutan diller ailesinin bir ferdi olan Wubıh dili de öldü”. İşte bu telefonun bana ifade ettiği buydu.

Evinin bahçesindeki meşe ağacının dibinde demişti ki; “Ben ölürsem, bu ağaç her şeyi dinledi, gördü, benden sonra ona sorun.”

Ne yazık ki ağaçlar konuşamaz. Bu dili de artık kimse konuşamaz, zaten insanların da galiba dillere ihtiyacı kalmadı, çünkü kimse kimseyi dinlemiyor.

Diyebilirsiniz; nedir bu son Wubıh? Nedir Wubıhça? Ve neden bir kişinin ömrü sona erdi diye bir dil bitsin? Evet, enteresan olan da zaten bu. Tevfik Esenç Bandırma’nın yanı başındaki Manyas’ın Hacı Osman köyünde yaşıyordu. Ona Kaymakam Tevfik de derlerdi.

Bilgiçti. Kuzey Kafkasya’dan Çarlık Rusyası zamanındaki Rusya’nın Kafkas halklarına yaptıkları soykırım ve göç ettirme hareketleri sırasında bu baskılara karşı dünya tarihinde hiç görülmemiş, belki de görülmeyecek bir yöntemle Wubıhlar’ın dili intihar ederek başkaldırdı.

Wubıhlar sadece ve sadece diğer Kuzey Kafkas halkları ile aynı dili konuşmak için dillerini konuşmama kararı aldılar, o zamanlar insanlar birbirleriyle konuşmak ve birbirlerini dinlemek ihtiyacı duyarlardı demek ki..

Türkiye’de üniversiteler özerk miydi değil miydi tartışıla dursun. Fransa’dan bir koca profesör geldi Manyas’a, Hacı Osman köyüne gitti. Tevfik Esenç’i buldu, dedi ki; “Sende bir dil varmış, gözünün bebeği gibi saklarmışsın; onu kaybedersin belki, gel onu birlikte koruyalım, en azından yazılı bir sözlüğü olsun.”

“Olur” dedi son Wubıh, verdi ona dilini, Prof. Dumezil’e. O da çektikçe açıldı yumak ince ince, o açtı öbürü sardı bir sözlüğe.

Sonunda Wubıhça’nın bir sözlüğü doğdu. Gün geldi koca profesör de öldü, onun asistanları geldiler, son Wubıh bıkmadan onlara anlattı bu sefer.

Ve gün geldi son Wubıh kalmadı. Allah rahmet eylesin, arkasından bir kültür mirası bıraktı.
Paylaşmak isteyen herkese pay var bu mirastan, yeter ki pay isteyen olsun.

Dileyelim ki insanlar son Wubıh’ı duysun başka halkların son Wubıh’ı olmasın.

Argun

Sayı: 7-8 15 Aralık 1991-15 Ocak 1992

Petr Zaharov

Faruk Kutlu

Zaharov 1816 yılında bir Çeçen köyü olan Dadi-Yurt’ta dünyaya geldi. Çocukluğu döneminde Rus ve Kazaklar savaş halindeydiler. Kazak seferinden dönen Rus askerleri Dadi-Yurt yakınlarında kimsesiz bir çocuk buldular.

Çocuğu evlat edinen P.H. Ermolov onu Moskova’ya götürdü ve ona Petr Zaharov adını verdi. Ermolov daha sonraki yıllarda Zahorov’daki yeteneği gördü ve onu 1833’te Peterburg Sanat Akademisi’ne gönderdi.

Zaharov Akademiyi bitirdiğinde yıl 1837 idi ve kendisine serbest sanatçı unvanı verilmişti. 6 yıl sonra da Akademi ona en yüksek unvanı verdi. Henüz 27 yaşındaydı.

Fakat bu başarılı sanatçı üç yıl sonra, çaresiz bir hastalıktan dolayı 30 yaşındayken hayata veda etti.

Zaharov, kısacık hayatında sanatçı olgunluğunu ve ustalığını kanıtlamıştı. Özellikle portre alanında zirvedeydi. Portrelerinde kişinin ruh halini ve iç dünyasını mükemmel olarak gözler önüne seriyordu. Sanat tarihçileri Zaharov’un sanat biyografisini ikiye ayırmışlardır.

Birincisi, öğrencilik yılları olarak kabul edilen Peterburg dönemi, diğeri 1842’de başlayıp hayatının sonuna kadar geçen, olgunlaşma ve stilinin belirlendiği Moskova dönemi.
Zaharov’u Moskova’ya iten olay, onun şifa bulamadığı hastalığıdır. Moskova’ya gittiği günlerde Çeçen-Rus savaşları artık en yüksek boyutlara varmıştı. Kahraman küçük halkın Çarizme karşı verdiği mücadele Rus Demokratlarını çok etkiliyordu. Çeçenlerin kahramanlıkları Peterburg ve Moskova’da artık çoktan biliniyordu. Lermontov, Puşkin şiirlerinde, yazılarında onun yaşadığı memleketini anlatıyordu.

Zaharov vatanını ve halkını düşünüyordu. Zaharov vatanına uzaktı ama hasta bedenindeki kalp orası için çarpıyordu. Kendi yaşamındaki dramatizmle halkın dramatizmini birleştirecek bir portreye başladı, bu kendi portresiydi… Başında tüylü bir kalpak vardı. Üzerinde siyah bir yamçı ve sırtında kılıf içine geçirilmiş silah bulunuyordu. Gözleri büyütüp dramatik bir ifade koymuştu. Elmacık kemiklerini belirginleştirip kartal profili eklemiş, büyük siyah bıyıklarla da ağızını kapatmıştı.

Zaharov kendi portresine Çeçenler’in o dönemde yaşadığı acıları taşımıştı. Uzun yıllar süren savaşın ağırlığını, çukurda kalan iri gözleriyle bir başka şekilde ifade ediyordu. Yanan yıkılan vatanı, sürülen, katledilen halkı Zaharov’un yüzünde belirginleşiyordu.
Ama başı dikti ve çökmemişti.
Resmin altına şu adı yazdı:
ZAHAROV ÇEÇEN

Argun
Sayı: 7-8 15 Aralık 1991-15 Ocak 1992

Gazetemiz Sn. Necmettin Erbakan’a Telgraf Çekti

TC Büyük Millet Meclisi’nin Türkiye’nin dış politikası ile ilgili genel görüşmesinde (25. XII.1991 günü) Refah Partisi Genel Başkanı ve Milletvekili sayın Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın, Hükümete, “Herkesi tanıyorsunuz da Müslüman olan Çeçenleri neden tanımıyorsunuz?” anlamındaki ilgisi ve hassasiyeti üzerine gazetemiz Argun mensupları, Çeçenolog Tarık Cemal Kutlu ve Av. Ethem Baykal, sayın genel başkana teşekkür mahiyetinde aşağıdaki telgrafı çekmişlerdir:

Sayın Necmettin Erbakan,
RP Genel Başkanı
TBMM
Ankara
25. XII. 1991 günü TC Büyük Millet Meclisi’nde, Müslüman Çeçen-İnguş halkının tanınması hususundaki hassasiyetinizden ve ilginizden ötürü teşekkürlerimizin kabulünü dileriz. Çeçen-İnguşların bağımsızlığı ve Cumhuriyetinin tanınması hususundaki çabalarınızın devamını da istirham ederiz.
Saygılarımızla.

Av. Ethem Baykal,
Çeçenolog Tarık Cemal Kutlu,
Argun gazetesi mensupları,
Yüksel Özdemir

Uzunyayla Haber

Sayı: 1 Aralık 1992

Çıkarken

Şu anda gazetemizin ilk sayısıyla tanışıyorsunuz. İlk önce şunu bilmenizi istiyoruz ki gözümüzden kaçmış bazı hatalarımız olabilir. Böyle bir durum olabileceğini göz önüne alarak özür diliyor ve hoşgörünüze sığınıyoruz.

Gazetemizin amacı basın ahlakı içerisinde sizlere Türkiye’de, Dünya’da, Kafkasya’da gelişen, kendi insanlarımızı ilgilendiren haberleri tarafsızlık ilkesi çerçevesinde sizlere ulaştırmak, bununla beraber Çerkes kültürü, sosyal hayatı, gelenek ve görenekleri hakkında araştırmalarda bulunup, bu araştırmaları sizlere yansıtmaktır. Dünyanın çeşitli yörelerinde yaşayan K. Kafkas halklarının sesini sizlerin duymasında bir nebze olsun yardımcı olabilmek ve kendi sesimizi duyurabilmektir.

Ve tüm bunlarla birlikte sizlere gazetemizin adı hakkında bazı bilgiler vermekte fayda görüyorum.

UZUNYAYLA ismi sizlerin de bildiği gibi artık bir bölgenin ismi olmaktan çıkmış, göçten sonraki Çerkes tarihinde özel bir yere sahiptir. Gazetemizin isminden dolayı sizlerde bir bölge gazetesi imajı vermesini istemiyoruz. Gazetemiz Türkiye’de K. Kafkas halklarının yoğun olarak yaşadığı bütün bölgelere her ne pahasına olursa olsun ulaşacaktır ve K. Kafkas halklarının bütün sorunlarını gündeme getirmek karar ve azmindedir. Gazetemiz bu prensiple siz sayın okuyucularımızın yanında olacaktır.

İkinci sayıda görüşmek üzere,

Saygılarımla

Lütfi Demirtaş

Önceki İçerikBiri hepimizi gözetliyor
Sonraki İçerikAbhazya’da 1917- 1921 Arası Dönem (1)
Yaşar Güven
1958’de, Düzce Köprübaşı Ömer Efendi Köyü’nde doğdu. 1980 yılında İTÜ Gemi İnşaat ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nden mezun oldu. Üyesi olduğu Gemi Mühendisleri Odası’nın (GMO) 50. yıl ve İstanbul Kafkas Kültür Derneği’nin (İKKD) 60. yıl Andaç çalışmalarının editörlüğünü yaptı. Her iki kurumun yönetim kurullarında görev aldı. Kurucusu olduğu firmada iş yaşamı devam ediyor. 2005 yılı aralık ayında yayın hayatına başlayan Jıneps gazetesinin kurulduğu tarihten itibaren yayın kurulu üyesi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz