Kafkasya’da geleneksel Rus hâkimiyetinin kırılması

0
1640

Dağıtılan Sovyetlerden sonra, Kafkasya bölgesindeki jeopolitik dönüşüm, hem etnik Rus Slav hem de Kafkas etnik kökenliler arasında 1989’larda başlayan ekonomik, sosyal dönüşümlerin yılları olmuştu. Kafkas Cumhuriyetleri demografyasıyla, “Rus dünyası” ve “Kafkas dünyası” arasında demografik yapı, Ruslarla Kafkaslar arasında belirli olmasa da nüfus bölgelerinin yerleşimleri, tek bir sınır haline gelmiştir. Cumhuriyetlerden ayrılan etnik Rusların çoğunluğu Rusya Federasyonu (RF) içinde, RF ile komşu olan Krasnodar Krayı ile Stavropol Krayı’na yerleşmişlerdir. 1989’da başlayan Kafkas Cumhuriyetlerindeki bu doğal yer değişimleri Sovyet sonrası dönemde, savaş, ekonomik ve sosyal değişim nedenleriyle olmuştur. Nüfus değişimleri, 2010’larda bir milyona ulaşmıştır. Bu oran ağırlıklı olarak Krasnodar Krayı’na yerleştikçe, Kafkas Cumhuriyetleri çevre-çeper bölgelerinden de RF içlerine, içeri yönlü nüfus hareketleri, hem de yakın ulus devletlerden gelen nüfus oranıyla Krasnodar Krayı’nın nüfusu artmış olsa da buralara yerleşenlerle etnik Rus nüfus azalmıştır. Bu aynı şekilde Stavropol Krayı’nın da nüfus büyümesini getirmiş, fakat Rus etnisitesi burada da oransal olarak azalmıştır. “Stavropol Krayı’nda etnik Rus nüfusu 1989 yılında 2.19 milyondan, 2010 yılında 2.23 milyona mütevazı artış kaydederken etnik Rus olmayanların nüfusu aynı dönemde 1989 yılında 220.000’den 2010 yılında 550.000’e yükselerek iki kat fazla artış gösterdi.”

Rusların, Kuzey Kafkasya Cumhuriyetlerinden ‘dışarı yönlü’ göç hareketleri daha Sovyet döneminde, 1970’li yıllarda başlamış bir olguydu.  Esasen Kafkasya cumhuriyetlerinden ayrılış ise Sovyet sonrası, 1994 Rus-Çeçen savalarıyla hızlanmıştı. Kafkasya Cumhuriyetlerinden etnik olmayan Rus toplulukları hem Stavropol Krayı’na hem Krasnodar Krayı’na nüfus hareketleri oldu. Bu oran çoğalarak artınca, iki Krayı’n da etnik Rus topluluğunun azalmasını, adeta buraların “Russuzlaştırılmasını” başlatmış oldu.

Bölgeye etnik Rus olmayan, Ermeniler, Azeriler, Dağıstan’da ise Dargiler, Avarlar, yine Kalmuklar, Kafkasya’da Çeçenler, Adığeler, Karaçay-Çerkesliler buralara çeşitli ekonomik nedenlerle gelip yerleşen etnik Rus olmayan topluluklardı. Bunlar daha 1970’lerde Sovyet döneminde Tarım Bakanlığı’nın oluşturduğu “kolektif çiftliklerde” ve bu bölgelere yakın “hayvancılık merkezlerinden”, “koyun kırkım merkezlerinde” koyun, sığır yetiştirilen yerlerden Sovyetlerin dağıtılmasıyla işlevsizleşmiş bu merkezleri terk eden etnik Rus olmayanların bu bölgelere gelmeleri başlamıştı. Yeni gelenler arasına artık bu bölgelerde etnik Kafkasyalılar da kırsal yerleşim alanlarından nüfus çoğunluğu olarak yaşamaktadırlar.

Bu yeni demografik yer hareketleri Sovyet sonrası göç eğilimleri, önceki yıllardan daha çok belirgin olmuştur. Kafkasya’da iç yönelim, dış yönelim demografyası bugün RF içinde Kafkasya ile RF arasında, “Rus dünyası”  ile “Kafkas dünyası” arasında kesin ve net ayrışmaları, sınırsal olarak çizilmemiş olsa da etnik topluluklar arasında ayrışma doğurmuştur. Kuzey Kafkasyalıların tarımda etkili olmaları, etnik Rus nüfusun bölge çeperlerine doğru yer hareketlerinin fazlalığıyla, mevcut tarım arazileri, toprak, işgücüyle, kullanılan kaynaklar, özellikle Dağıstanlı etnik kökenlilerle Çeçen ve Karaçaylılar tarafından ele geçirilmiştir. Bu etnik kimlikli topluluklar buralara gelmekle, buralarda önceleri geleneksel olarak Rus hâkimiyeti varken, artık buralarda etnik Rus hâkimiyeti kırılmış, aynı zamanda buralara gelen etnik topluluklar sadece buralarda değil, Nogay gibi etnik azınlıkların yaşadıkları tarım ve toprak arazilerinde de etkin olmaya başlamışlar.

Yerel nüfus oranlarındaki coğrafi değişikliğe karşın, yine de etnik Ruslar; “Satvropol Krayı’nın toplamı olan 26 rayonunundan 25’inde ve 19 şehrin hepsinde çoğunluk etnik gruptur.”

Kuzey Kafkasya Cumhuriyetlerinde demografyadaki bu yer değişiklikleri, Kafkasya üzerindeki RF’nin yüzlerce yıllık rolünü etkilemiştir. RF içinde Rus-Kafkas ilişkileri, Kafkasya jeopolitik istikrarsızlıklarını doğurmuştur. Bu durum biraz da nüfus hareketlerinin sürekli yer değiştirmesiyle, bazı bölgelerde “Russuzlaşma”yı başlatmıştır. Bölgede etnik yapılanma: “RF ve Kuzey Kafkasya Cumhuriyetleri arasında bir ‘cephe hattı’ üstlenmiştir.” Böylece Kuzey Kafkasya’da Stavropol Krayı’nın karşılaştığı durumun rakip anlayışlarıyla bakıldığında, birinci olarak şöyle görülmektedir; “Kuzey Kafkasya’ya rakip dinler olan Ortodoks Hıristiyanlık ile İslam arasında bir ‘fay hattı’ çerçevesine oturtmaktadır. Stavropol Krayı’nda bu ‘fay hattı’ üzerindeki yeri, en az iki yüz yıldır, ‘dağlı halk’ (gortsy) ve ‘ova sakinleri’ (stepenyaki) arasındaki ilişkiyi açıklamak” gerekmektedir. İkinci olarak ise; “Stavroplol Krayı’nı Rusya’nın ‘bütünü’ ile Kuzey Kafkasya arasında bir ‘set’ olarak tarif etmektedir” şeklinde tanımlanmaktadır.

Kaynak: Sovyet Sonrası Rusya’da Etnik İlişkiler, Kuzey Kafkasya’da Rus Olanlar ve Rus Olmayanlar, Andrew Foxall, Çev. Serkan Özdemir. Koyu Siyah Yay. 2015. Ank.