HDK: “Biz halkız, tarih bizde saklıdır ”

0
673

Halkların Demokratik Kongresi’nin (HDK) 9. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi.
12-13 Ocak tarihleri arasında Ankara Akar Otel’de yapılan kurul toplantısında konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDK’nin 7 yıl önce kurulduğunu hatırlattı.
HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit’in de bir konuşma yaptığı Genel Kurulda, HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, hükümlü bulunduğu cezaevinden telefon bağlantısı kurdu.
İlk gününde “Sokakta, Evde, İşte… Faşizme Karşı Kadınlar Direnişte” sloganıyla Kadın Konferansı yapılan kurul toplantısının ikinci günü ise “Emek, Barış, Özgürlük! Faşizme karşı toplumsal direniş” sloganıyla gerçekleştirildi.

Sonuç Bildirgesi

“Emek, Barış, Özgürlük: Faşizme Karşı Toplumsal Direniş” şiarıyla Ankara’da toplanan Hakların Demokratik Kongresi’nin (HDK)… halkların, emekçilerin ve tüm ezilenlerin rejime karşı itirazlarını birleştirecek, yerleşen faşizme karşı direnişi toplumsallaştıracak, temsili burjuva demokrasisini de aşacak biçimde demokrasiyi inşa edecek bir özne olarak üzerine düşen tarihsel sorumluluğu yerine getirmesi için atması gereken adımlar karar altına alınmıştır…
1. Yıllardır ülkenin tepesine çöreklenen AKP iktidarı, son üç buçuk yıldır adım adım faşist rejimi kurumsallaştırmaktadır…
HDK, faşizmi geriletmek ve demokrasiyi kazanmak adına demokratik muhalefetin tüm bileşenlerinin güçlerini birleştirebilmesi için var gücüyle çaba gösterme kararlılığındadır.
2. …MHP destekli AKP-Saray rejiminin “beka söylemi” altında normalleştirdiği ötekileştirme, düşmanlaştırma, kutuplaştırma siyaseti ve bunun yarattığı kültürel-toplumsal iklim sadece bununla da sınırlı kalmamakta; … kadınlar tacize ve tecavüze uğrarken, katledilirken, çocuklar istismara maruz kalırken ve LGBTİ+’lar nefret suçlarının kurbanı olurken iktidar kılını kıpırdatmamaktadır.
HDK şiddetin meşrulaşmasına, sıradanlaşmasına, olağanlaşmasına karşı ezilenlerin her kesiminden yükseltilecek mücadeleyi sahiplenecek ve dayanışma içinde olacaktır.
3. Suriye’de emperyalistler arası paylaşım savaşından nemalanarak “Yeni Osmanlı” olmaya soyunan AKP-Saray iktidarının bu rüyası savaşın seyri içerisinde sona ermiştir… Halklar için ölüm, gözyaşı, yıkım ve sürgün demek olan operasyona karşı barış talebini yükseltmek acil görevimizdir.
4. Sürekli krizlere gebe olan kapitalizm, emperyalistlerin küresel ticaret savaşlarını yoğunlaştırması ile yine ve yeni bir krizin içerisine daha girmiştir… Ancak bugün Fransa’da Sarı Yelekliler Hareketi’nin gösterdiği gibi kitleler sistemin kendi üzerlerine giydirmek istediği deli gömleğini yırtıp atmak noktasında kararlılığa sahiptir…
5. Türkiye’de ise Saray ve sözcüleri, her ne kadar aksini iddia etse de tüm ekonomik göstergeler ülkenin derin bir ekonomik kriz içerisine yuvarlandığının kanıtıdır… Emekçiler ülkenin dört bir köşesinde isyandadır; 3. Havalimanı’nda, Flormar’da, Cargill’de, Makro’da, Toki’de direnmektedir. Krizin yükünü emekçiler değil, krize yol açanlar ödemelidir. HDK, bu direnişlerin başarıya ulaşması için her türlü dayanışmayı göstermek konusunda kararlıdır.
6. Bütçe içerinde en büyük pay silahlanmaya ve Diyanet’e ayrılmaya devam etmektedir. Özel okullara yapılan büyük ölçekli teşviklerle, devasa şehir hastaneleri ile eğitim ve sağlıkta ticarileşme hız kazanmakta, halkın eğitime ve sağlığa yaptığı harcamalar günden güne artmaktadır…
Toplumun AKP-MHP ideolojisi doğrultusunda dönüştürülmesinde ve muhafazakârlaşmasında başat rol yüklenen Diyanet; Alevileri yok sayan, kadınlara dair cinsiyetçiliği meşrulaştıran, bilimsellik karşıtı fetvalar üretmektedir. Tüm toplumun vergileriyle finanse edilen ancak bizatihi varlığıyla ve işleyişiyle ayrımcılık üreten Diyanet kapatılmalıdır.
7. Çılgın projelerle kentler rant uğruna talan edilirken, doğa katledilir, dereler kurutulur, ormanlar yakılırken siyasal iktidar en hakiki çevrecinin kendileri olduğunu ilan edebilmektedir. HDK, AKP-MHP ittifakının sahte çevreciliğinin maskesini düşürmek, doğa ile uyumlu bir yaşam kurabilmek için rant temelli politikalara karşı ekoloji mücadelelerini ortaklaştırmayı ve dayanışmayı önümüzdeki dönemin acil görevlerinden biri olarak saymaktadır.
8. Türkiye halklarının önünde 31 Mart yerel seçimleri bulunmaktadır. Bu seçimler AKP-MHP ittifakını hem kayyumlarla halkın iradesini gasp edişine güçlü bir cevap vermek hem de 24 Haziran’da “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” adı altında kurumsallaşan AKP-MHP faşizan rejiminde çatlaklar yaratmak, meşruiyetini sorgulatmak için önemli bir fırsattır. HDK, fikriyatında ve pratiğinde seçimleri aşan bir siyasallığı savunmakla birlikte, bu seçimlerin sistemi oylayacak bir referanduma dönüştürülmesi için emekçilere, ezilenlere ve Türkiye halklarına çağrıda bulunur.
… HDK, faşizmin karanlığında halklara, ezilenlere ve emekçilere umut ışığı olmak, onların özgün mücadelelerini birbiriyle buluşturmak ve birbirine bağlamak, insanların ve halkların kendi yaşamları üzerinde söz sahibi oldukları bir ülkeyi bugünden yarına kurmak için başladığı yolculuğuna yenilenerek ve yinelenerek aynı kararlılıkla devam edecektir.

BİZ HALKIZ; TARİH BİZDE SAKLIDIR, UMUT BİZDE SAKLIDIR.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz