Uzay turizminin geleceği

0
1518

1957’de Sovyetler Birliğinin Sputnik programını hayata geçirmesiyle başlayan uzay macerası, daha sonra soğuk savaşın da ateşlemesiyle ABD ve Sovyetler Birliği arasında uzaya insanlı araç gönderme mücadelesine dönüşmüştü. 1969’da Neil Armstrong’un aya ilk kez ayak basmasıyla zirve yapan bu rekabetin bugün bu iki devletin Uluslararası Uzay İstasyonunda (UUI) ortak olarak çalışmalar yaptığı bir koalisyon haline dönüştüğünü görüyoruz.

İşte bu ortaklık sayesinde ABD 2011’de Uzay Mekiği programının bitmesinden beri Rusya’nın Soyuz kapsülleriyle UUI’ya astronotlarını göndermekte. Tabii pek de ucuz olmayan Soyuz biletleri ABD’nin insanlı uzay aracı yapma projelerini de son yıllarda çok hızlandırdı. ABD’nin yeni uzay politikasının bir parçası olarak UUI ve diğer alt yörünge uçuşları için birçok özel şirket devlet tarafından fonlarla desteklenmeye başlandı ve böylece ilk kez insanlı uçuşların özel şirketlerce yapılabilmesinin önü açılmış oldu.

SpaceX ve Boeing başta olmak üzere bugün birçok özel şirket insanlı uzay yolculukları için yepyeni ve inovatif uzay sistemleri geliştirmekte ve böylece ileriki yıllarda sadece NASA astronotlarının değil, imkânı olan herkesin uzay yolculuğu yapabileceği bir uzay turizmi sektörünün temellerini atmakta. 3-8 Mart 2019 tarihleri arasında SpaceX’in Crew Dragon kapsülüyle gerçekleştirdiği ve benim de NASA adına sistem yöneticiliğini yaptığım deneme uçuşu bir özel şirket tarafından insanlı uçuşlar için yapılan bir uzay aracının tarihteki ilk uçuşuydu.

Önümüzdeki on yıl içinde başta SpaceX, Virgin Galactic ve Blue Origin olmak üzere birçok özel şirket uzay turizmi alanında yeni bir yarışa girerlerse şaşırmamak lazım. Bu yeni sektörün bir de uzay otelciliği kısmı var. Bigelow adlı şirket dünya yörüngesine “inflatable space habitat” denilen özel bir malzemeden yapılan ve şişirilen yaşam alanları yerleştirmeyi planlıyor. Kurucusu ABD’de çok bilinen bir moteller zincirinin sahibi olan Bigelow’un uzay otellerinin yakında turizm sayfalarında reklamını görürseniz şaşırmayın. Eminim balayını Dünya’nın yörüngesinden manzarasını seyrederek geçirmek isteyecek zengin çiftler olacaktır.

Önceki İçerikCHP’nin Kadıköy belediye başkan adayı, Jıneps’i ziyaret etti
Sonraki İçerikBaşlarken
Sırrı Oğuz
1966 yılında Sinop’ta doğdu. 1987 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nden mezun olduktan sonra ABD’de Ohio State University’den uçak mühendisliği ve University of California’dan uzay mühendisliği mastırları aldı. 1994-2008 yılları arasında uçak ve uzay sistemlerinde kullanılan piroteknik malzemeler ve pilot fırlatma koltukları konusunda proje ve dizayn mühendisi olarak çalıştı. 2008’den beri NASA Johnson Uzay Merkezi’nde insanlı uzay aracı piroteknik sistemler yöneticisi olarak çalışmaktadır.