Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Dünya Çerkes Birliği: “Soykırım savaşını Rus İmparatorluğu bize, Kafkasya’da yaşayan tüm halklara karşı uygulamıştır”

Değerli Arkadaşlar!
Her 21 Mayıs günü, anavatanda ve diasporada dağınık halde yaşayan soydaşlarımızla birlikte geçmişte zor zamanlarda, Adigelere Rus imparatorunun açtığı acımasız savaşı anıyoruz.
İnsanlığın başına gelebilecek en kötü felaketlerden biri olan soykırım savaşını Rus İmparatorluğu bize, Kafkasya’da yaşayan tüm halklara karşı uygulamış, vatanımızı işgal etmiş, yüzbinlerce kardeşimiz savaşta canını kaybetmiş, milyonlarca insanımız yurtlarından Osmanlı İmparatorluğu’na sürgün edilmiştir.
Vatanından sürülen, toprakları işgal edilen binlerce insan yersiz yurtsuz, acılarını dindirecek, sığınacak yerleri olmaksızın, ata topraklarının özlemiyle dünyadan göçüp gittiler. Bu savaşta canlarını verenleri ne kadar zaman geçse de asla unutmayacağız. Tarihimizdeki en acı sayfalardan biri olan bu günlerde üzgünüz ve onları saygıyla anıyoruz.
Böyle acılı günler aklımıza şunu getirmeli; Rus İmparatorluğu’nun bize karşı uyguladığı insanlık dışı acımasız savaş ve suçsuz insanlara çektirdiği acıları, üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin unutmayacağız.
Bu konudaki tutumumuz asla değişmeyecektir; hiçbir şey, ayrım olmaksızın Kafkas halklarını kadim topraklarından sürgün eden, kendi vatanlarında katleden Rus İmparatorluğu’nun yaptıklarını temize çıkaramaz. Böyle bir acımasızlığın hiçbir yerde tekrar etmemesi için tüm insanlığın hep birlikte elinden gelen gayreti göstermesi gerekir.
İnsanlık değerlerine sahip, vicdanlı herkes, Kafkas-Rus savaşında Kafkas halkının yaşadığı trajediyi daima kendi acısı ve talihsizliği olarak algılamalıdır. XX. yüzyılın sonunda, Rusya’da gerçekleşen [yeniden yapılanma (perestroyka) ve açıklık (glasnost)] demokratik değişim dalgası sırasında, Adigelerin yaşadığı cumhuriyetlerin parlamentoları da bu tarihsel olayların adil ve objektif değerlendirmesini yapmışlardır.
Rusya Federasyonu’nun ilk devlet başkanı B. N. Yeltsin, Kafkasya’da yaşayan halklara hitaben yayımlamış olduğu bildiride, ilk kez bu tarihi olayların objektif değerlendirmesini yapmıştır; bu yaklaşım ve değerlendirmelere biz de katılıyoruz.
Kafkas-Rus savaşı tarihin derinliklerinde yerini aldı, o günden bugüne yıllar geçti. Soykırım savaşını başlatan ve uygulayanlar gibi kurbanları da artık hayatta değiller.
Değerli Arkadaşlar! Acımasız zamanlar geride kaldı. Yaşadığımız dünya o zamandan beri önemli değişiklikler geçirdi. Hem Kafkasya’da hem de diasporada yeni Çerkes nesilleri yetişti. Temsilcilerimizin birçoğu bizler, yaşadığımız devletlerde ve halklar içinde gurur ve saygı kaynağıyız.
Çerkeslerin dünyadaki şanı ve büyüklüğünün sebebi, halkımızın kuşaktan kuşağa aktardığı ve kutsal saydığı Çerkeslerin kanunu “Adige Xabze”dir (Aдыгэ Xабзэ). İnsanlık, cesaret, şefkat, fedakârlık, bencil olmamak, aktif olmak, Tha’ya inanç, kurtuluşun iyilik yapmaya dayalı olduğunu düşünmek; tüm bunlar Çerkesleri var eden gerçek ruhtur ve tüm dünyada Çerkeslere saygı duyulmasının nedenidir. İletişimsiz, dünyaya dağılmış halde yaşasak da, farklı ülkelere bölünmüş olsak da, Adige kalbi göğsümüzde hâlâ atmaktadır. Hayalimiz, özlemimiz, halkımızın ata yurdunda el ele yaşamasıdır. Atalarımız da canlarını hiçe sayarak bunun için mücadele etmişlerdir.
Atalarımız ne tür zorluklar yaşarlarsa yaşasınlar Kafkasya’da ocaklarımızdaki ateşi hiç söndürmediler. Halkımız birlikteliği, taşıdığı insanlık duygusunu, vatanına karşı olan sevgisini hiçbir zaman yitirmedi. Bu değerler yüzyıllardan bu yana günümüze ulaşmıştır. Değerli Adige bayrağını, o Adige topraklarının damgasını, nişanı kaybetmedik. Bayrağımız, dünyadaki bütün Adigeleri birbirine bağlayan bir sembol olarak gökyüzünde dalgalanıyor.
Sonraki yıllarda meydana gelen değişiklikler sonucunda Adigelerin atayurtlarına dönmeleri için yolların daha açık olduğu zamanlar yaşanıyor. 30 yılı aşkın süredir Adigeler anavatanlarına dönüyorlar…
Yeniden çok sevdikleri ata topraklarına ayak basıyorlar; anne-babalarımızın özlemini duydukları hayalleri gerçekleşiyor, binlerce yıllık geçmişi olan halkın bir parçası olduklarını idrak ediyorlar; güçlü bir kültürümüz olduğunu, anadilimizin köklü bir geçmişinin olduğunu anlıyorlar.
Fakat bu dönüş yolu çiçeklerle süslü dikensiz bir yol değil. Ata topraklarına dönmek isteyenler bir sürü zorluk ve sorunla karşılaşacaklar, karşılaşıyorlar. Xabze de bu konuda her zaman yeterli çözüm üretemiyor. Aslında birlik ve beraberlik olursa sorunlar çözümsüz değil; halkımızdan pek çok kişi bu sorunlara ve çözümlerine şahitlik ediyor, çoğunun da çözmeleri gereken bir problem olarak önlerinde duruyor. Geçmiş yıllarda özlemlerini yerine getirip atayurtlarına dönenler hepimize örnek teşkil ediyor. Günümüzde dikkatimizi daha çok vermemiz gereken yer, savaşın devam ettiği Suriye’den dönüp atayurduna yerleşenler ve dönmek isteyip de buna çözüm yolu üretemeyenler olmalı.
Hepimiz biliyoruz; Adigelerin diasporada yaşadıkları topraklar ne kadar rahat olursa olsun, kendilerini oraya ait hissetmelerini sağlamayacaktır. Çevresi adeta güçlü denizlerle kuşatılmış bir ada gibi farklı halklarla yabancı ülkelerde yaşayan insanımız yok oluyor.
Bizim cennetimiz, atalarımızın toprakları Kafkasya’dır. Geleceğimiz ve huzur bulacağımız yer burasıdır.
Tha’nın lütfuyla bir yaşam seçtik, yolumuza devam ediyoruz. Halkımızla vatanımızı bir yapmaya yürüyerek, bunun gerçekleşmesi için elimizden gelen çabayı göstermeliyiz. Ancak kendi halkını düşünmeyen, sorunlarına çözüm üretemeyen, iki kalpli-iki başlı bir şekilde halkımızın davasına karşı duranlar Adigelere önder de lider de olamayacaklardır.
Adige halkından ata topraklarına dönmek isteyenlere karşı olanların kalbinde halkımız için iyi şeylere yer olmadığını düşünüyoruz, bu alenidir.
Halkımız için çalışmak, topraklarında mücadele etmek, anadilini korumak, dini yüceltmek, Adigelikten sapmadan, binlerce yıldır sürüp gelen khabze’leri unutmamak; tüm Adigelerin hedefi bu olmalıdır.
Yaşam biçimimiz, özlemlerimiz ve geleceğimize ilişkin olmalıdır.
Adige bayrağı altında Thaşhue halkımızı korusun!

Sakhurıkue Khautiy (Dünya Çerkes Khase)
Khaf’ıts’e Mukhamed (Kabardey Adige Khase)
L’ımışıkue Ramazan (Adigey Khase)
Sekhut Asker (Krasnador Adige Khase)
Aslan Aliy (Çerkes Khase)
Derbit Valeriy (Mesdegu Adige Khase)
Şıbzıkhue Yuriy (Stavropol Adige Khase)
Şane Ramazan (Armavir Adige Khase)
K’ak’ıkhu Mejid (Şapsığ Adige Khase)

Çeviri: Erdoğan Yılmaz

Yazarın Diğer Yazıları

Aidiyet yolculuğu ve ikilemler

Papirüs Yayınevi’nin “2 ağaç arasında...” kitabının yazarı Can Karakaş için düzenlediği tanıtım etkinliği 19 Ekim’de Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı’nda gerçekleştirildi. Atalarının kökenini ileri yaşlarında...

Judoda gümüş madalya

19-20 Ekim’de Kosova’da yapılan U23 Balkan Judo Şampiyonası’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) adına mücadele eden Çkippa Gökçe Güneş, gümüş madalyanın sahibi oldu. Sakarya Mesudiye Köyü’nden...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img