Yönetmen Berna Gençalp, hikâyesini duyduğu ilk andan itibaren “Çarpıldım” dediği Mihri Müşfik’in hayatını konu alan belgesel filmi “Kim Mihri”nin yapım hikâyesini Salt Galata’da anlattı.
Abaza Açba ailesinden ve Türkiye’nin ilk kadın ressamlarından olan Mihri Müşfik’in geniş toplumlarca bilinmeyen hayatı ve eserleri ilk andan itibaren yönetmen Berna Gençalp’ in zihninde film kareleri olarak dolanmaya başlamış. Ancak hakkındaki bilgi ve belgelerin azlığı ve ressamın birçok farklı şehirde hayatlar kurması sebebiyle çok geniş coğrafyalara dağılmış olması, hem çalışmaların uzun zamana yayılmasına hem de çeşitli zorluklarla karşılaşılmasına sebep olmuş. Ancak bu çok yönlü, girişken ve yaratıcı kadının hikâyesi her haliyle yönetmeni peşinden sürükleyebilmiş. Yönetmen Berna Gençalp, İstanbul, Paris, Roma ve New York’ta hayat kuran Mihri için “Mekânlara değil, sanata kök salmış” diyor. Bu sebeple Mihri’nin bu şehirlerdeki yaşamı sırasında sanatının nasıl değiştiğini ya da geliştiğini görebilmek için bu şehirlerin birçoğunda çekimler yapılıyor. İstanbul’da yaşadığı semt olan Bomonti’de ona dair bir iz bulmak imkânsız hale gelmişken, yaşantısının en uzun dönemini geçirdiği New York’ta birçok izi sürebiliyorlar.
Çağdaş resmin Türkiye’deki ilk kadın ressamı olarak kabul edilen Mihri Müşfik özellikle portre çalışmalarına yoğunlaşıyor. Onun portre çalışmalarının ifadeyi net veren bir yüzden dağılarak flulaşan biçimi, yönetmen Berna Gençalp ve ekibine belgesel için hazırlanan animasyonlarının anafikri hakkında yönlendirici oluyor. Bizi belgeselde, gerçek insan yüzüne sahip bir animasyon Mihri karakteri dolaştırıyor. Bu animasyon karakterin çizdiği yol boyunca bir hikâye anlatılıyor.
Kurgu çalışmaları devam eden belgeselin bu yıl içinde seyirciyle buluşması planlanıyor. Ancak Gençalp, Mihri’nin hikâyesinin sadece bu belgesel ile sınırlı kalmayacağını, halihazırda Salt Galata’da devam eden “Mihri: Modern Zamanların Göçebe Ressamı” sergisi, hakkında yazılmış ve kitaplaşmayı bekleyen tez çalışması ve oluşturulması planlanan transmedya sitesiyle çok daha geniş topluluklara yayılabileceğinin müjdesini veriyor. Oluşturulacak transmedya sitesinin “Sanatta Kadın, Kadının Varoluşu, Kamusal Alanda Kadının Görünürlüğü” gibi Mihri’den doğup kadın dünyasına yayılacak altbaşlıklar içerecek olması da bu çalışmalardan elde edilecek farklı bir kazanım gibi görünüyor.