Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Halklar ve İnançlar Komisyonu tarafından organize edilen “Halklar Kendini Anlatıyor” başlıklı panel serisinin üçüncü oturumu gerçekleştirildi. Panelin katılımcıları “Seyfo” (Kılıç) olarak adlandırılan Süryani soykırımının 104. yıldönümü dolayısıyla Süryani halkı temsilcileri oldu.
Süryani eğitimci ve yazar Muzaffer İris, HDK Haklar ve İnançlar Komisyon üyesi Edip Arslan ve kapatılan Mezopotamya Kültür ve Dayanışma Derneği (MEZO-DER) Başkanı Tuma Özdemir’in konuşmacı olarak yer aldığı paneli, HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi takip etti.
Soykırımda hayatını kaybedenlerin anılmasıyla başlayan panelde, yaşamını yitirenler için mumlar yakıldı.
“Bizler bu coğrafya için mücadele eden bir halkız”
Panelde ilk olarak HDK Haklar ve İnançlar Komisyon üyesi olan Edip Arslan konuştu.
Arslan, “Her oturumda bir halk kendini tanıtıyor. Bugün Süryani halkının geçmişini, gününü ve inancını irdeleyeceğiz. Bugün ayrıca 104 yıl önce yine bugün başlayan ‘Seyfo’ olarak bilinen Süryani soykırımının yıldönümü. Süryaniler, 1915 yılında gerçekleşen olaylardan dolayı dünyanın her yerine yayılmak zorunda kaldı. Ama bizler bu coğrafyanın insanıyız ve bu coğrafya için mücadele eden bir halkız” diye konuştu.
“O yıllara dair aklıma olumlu bir şey gelmiyor”
Eğitimci ve yazar Muzaffer İris ise, bu coğrafyada yaşamını kaybeden bütün halklar ve bütün insanları saygıyla andığını belirterek sözlerine başladı.
1900’lü yılların başına dair aklına hep kötülük, kaçırma, tecavüz ve öldürme gibi kavramlar geldiğini söyleyen İris, “Hiç olumlu bir şey gelmiyor aklıma. Dünyanın neresinde olursa olsun katliam yapanları kınıyorum. Bu doğrultuda bütün mazlum insanları selamlıyorum” dedi.
Azınlıkta kalan halkların bu coğrafyada zor günler yaşadığını ve katliamlardan kurtulan insanların genelde kadın olduğuna dikkat çeken İris, şöyle devam etti: “İnsanların genelde anneanne veya babaannelerin Ermeni veya Süryani olduklarını söylediklerine tanıklık etmişsinizdir. Ama nedense dedesinin Süryani veya Ermeni oldukları söyleyen çok az kişiye denk gelmişsinizdir. Bu söylemler de toplumsal bir gerçekliği anlatıyor.”
“Süryanilerin 2 milyona yakın nüfusu vardı”
İris, o yıllarda gerçekleştirilen katliamlara çıkarılan kânunların hemen ardından başlandığını da dile getirdi. İris, “Ama bunların yerel uygulayıcısı Kürtlere düşmüştü. Şimdi Kürtler ‘Biz alet olduk’ diyor. Türkler de ‘Kürtler yaptı’ diyor. Sonunda yapılan bir olay var. İnsanların yok edilmesi var. Osmanlı devletinin hüküm sürdüğü 1915 yılında Süryanilerin 2 milyona yakın nüfusu vardı. O dönemlere de sadece Süryanilerin 20 tane okulu vardı. Yapılanlar çok vahim şeylerdi” ifadelerini kullandı.
Panel, yapılan konuşmaların ardından Süryani kültürünü ve inancını anlatan sinevizyon gösterimi ve müzik dinletisiyle sona erdi. (mezopotamyaajansı)
