Neden ‘yenilenebilir’ enerji? (2.Bölüm)

0
1092

Bütün bu etkenler sonucunda gördüğümüz gibi yenilenebilir enerjinin günümüzde önemi çok büyüktür ve bu konu ile ilgili ülkeler arasında çeşitli anlaşmalar imzalanmaktadır. Teknolojinin de hızlı bir şekilde ilerlemesiyle birlikte güneş ve rüzgâr başta olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarından alınan verim de gün geçtikçe artmakta, kurulum için harcanan büyük miktarlar azalmakta ve bu enerji türlerinin kullanım alanları da gün geçtikçe artmaktadır. Doğru kurulum ve hesaplamalar ile şu an bile yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektrik üretimi fosil kaynaklı üretimden daha avantajlı olabilmektedir. Peki yenilenebilir enerji türleri için bahsettiğimiz bu avantajlar ve dezavantajlar nelerdir?
İlk başta yenilenebilir enerji türleri arasında en yaygın olan güneş enerjisini ele alalım. Güneş enerjisi sistemleri sıcak su üretiminden elektrik üretimine kadar pek çok farklı alanda kullanılmaktadır. Trafik lambaları, sokak lambaları, şarj cihazları vb. gibi gündelik hayatta da güneş enerjisi ile sürekli karşılaşabiliriz. Kaynağı bol bulunan ve tükenmeyen bir enerji kaynağıdır. Güneş panellerinin, elektrik üretimi ve kullanımı aşamasında çevreye hiçbir zararı yoktur. Enerjiye ihtiyaç duyulan her yerde kullanılabilir. Dışa bağımlı değildir, bu yüzden doğabilecek ekonomik sorunlarda bağımsızdır. Kirlilik oluşturmamasıyla birlikte güneş panelleri sessizdir. Bu, dünyada birçok üretici tarafından tercih edilmesinin nedenleri arasındadır. Güneş santrallarını diğer santrallar ile karşılaştırdığımız zaman bakım ve onarım maliyetleri çok düşüktür. Güneş panellerinin kullanımı kolaydır, isteyen herkes gerekli şartları karşıladığı sürece panelleri kullanabilir. Ayrıca tahmin edilesi bir iklim koşuluna gerek duymaz. Güneş sabah doğar, akşam batar; bu kadar basittir. Ticaret açısından bakarsak, uzun vadede güneş panelleri üreticiler için güzel bir gelir kaynağıdır. Güneş enerjisinin az ama başlıca dezavantajlarını ise şöyle sıralayabiliriz: Güneş enerji santralları için ilk dezavantaj yatırım maliyetleridir. Güneş kuleleri dediğimiz bir üretim yöntemi göç eden kuşlar için sorun oluşturmaktadır, ancak kuşların göç rotalarına bakılarak bu sorun çözülebilmektedir. Güneş enerjisi için en önemli sorun ise depolamadır. Güneş santrallarında kullanılan depolama ürünlerinin ömürleri kısa ve dayanıksızdır. Bu yüzden kullanıcıyı ve üreticiyi enerji kalitesi yönünden olumsuz etkileyebilir. Fazla enerji üretmek için fazla güneş paneline ihtiyaç duyarsınız ve bunun için daha fazla alan kullanmanız gerekir.
Rüzgâr enerjisinde, rüzgârın fizibilite çalışması doğru yapıldığı takdirde üretimi verimli olmaktadır. Bu fizibilitenin doğru yapılması sonucunda düzenli olarak enerji üretimi yapılabilir. Rüzgâr enerjisi elektrik üretirken doğaya hiçbir zararlı gaz salınımı yapmaz. Bundan dolayı tamamen temiz enerji üretim yöntemidir. Rüzgâr türbinlerinin aralarında tarım ve hayvancılık yapılabildiğinden arazi kaybına yol açmamaktadır. Tarım ve hayvancılık alanlarında çiftçilik faaliyetlerine engel olmamaktadır. Rüzgâr santrallarının gürültüsü, kuş ölümlerine sebep olması, radyo ve televizyon alıcılarında parazitler oluşturması gibi bazı olumsuz çevre etkileri de vardır. Rüzgârın esme hızı da türbinin çalışmasını etkilemektedir; az esmesi durumunda türbin çalışmayacaktır. Rüzgâr santrallarının kurulması için ciddi ölçümler yapılması gerekir ve yatırım maliyetleri yüksektir. Bütün bu yararlara ve zararlara rağmen elde edilen enerjinin bedava ve temiz olması sebebiyle gerçek anlamda tercih edilmesi gerekir.
Jeotermal enerji ise yenilenebilir, sürdürülebilir, tükenmeyen, ucuz, güvenilir, çevre dostu ve yerli bir enerji kaynağıdır. Jeotermal enerji kaynaklarının verimi çok yüksektir ve doğrudan elde edilebilir. Termik santrallara göre çok daha az çevre sorununa yol açmaktadır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte daha düşük sıcaklıktaki bölgelerde de enerji üretimi mümkün olmaktadır. Jeotermal enerjinin zararlarından bahsedecek olursak; santrallarda kullanılan akışkan çevre sorunu yaratmaktadır. Bunu önlemek için yeraltına geri verme uygulaması yapılmaktadır. Böylelikle çevre kirliliği sorunu çözülmüştür. Jeotermal enerji santrallarının hazırlık ve araştırma maliyetleri yüksektir.
Hidrolik enerji ise enerji kaynakları arasında teknoloji gelişimi açısından en ileri düzeyde olandır. Diğer yenilenebilir enerji kaynakları gibi zararlı gaz salınımı yapmaz. Bu santralların kurulumu akarsulardaki suların boşa akmasını önlemektedir. Acil durumlarda hızla devreden çıkabilir ve bir sorunla karşılaşıldıysa hızla bu sorun çözülebilir. Tatlı su balıkçılığına ve su sporları etkinliklerinin yapılmasına zemin hazırlar. Bu avantajları yanında nadiren de olsa baraj alanında kalan bitki ve hayvan türlerini olumsuz etkileyebilir. İnşaat süresi ve yatırım maliyetleri fazladır. Ayrıca santralın faaliyeti sırasında barajlarda yüksek oranda buharlaşma meydana gelmekte, bu da çevredeki iklimi olumsuz yönde etkilemektedir.
Biyokütle enerjisi 3 temel alanda kullanılmaktadır. Bunlar; elektrik, ısı ve ulaşımda kullanılan biyoyakıt üretimidir. Biyokütle kaynaklarından elektrik, ısı ve yakıt üretimi birçok farklı teknoloji kullanımı ile gerçekleştirilmektedir. Hammadde olduğu sürece üretimi sürekli ve öngörülebilir olan bir enerji kaynağıdır. Biyokütle enerjisi, ülkeler için arz güvenliğini sağlayan bir enerji kaynağıdır. Pek çok üretim tesisine göre yatırım maliyeti düşüktür. Çevredeki atık miktarını azaltır. Taşınması güvenli şekilde yapılabilir. Ancak biyokütle kaynakları gıda sorunu meydana getirmeyecek şekilde seçilmeli ve planlı bir şekilde üretilmelidir. Üretim için çok fazla su kullanımına ihtiyaç vardır. Fosil yakıtlara göre biraz daha verimsizdir. Bu enerji kaynağı genel anlamda çevreye uyumlu bir enerji kaynağıdır ancak kullanılan biyokütle türüne göre bazı çevresel etkiler yaratabilmektedir.
Dalga enerjisi, temiz enerji kaynağıdır ve doğayı kirletmez. Ekonomik açıdan diğer yenilenebilir enerji kaynakları gibi yeni iş imkânları oluşturur ve işsizliği azaltır. Elektrik üretmenin dışında, temiz içme suyu elde etmede de kullanılır. Tuzlu suyu tatlı suya çevirebilir. Bunlarla birlikte çalıştırma ve bakım maliyetleri düşüktür; ancak kullanımı çok yaygın değildir. Diğerlerinin olduğu gibi bu enerji kaynağının da bazı dezavantajları mevcuttur. Dalga enerjisinde tasarım sorunlu olabilir. Dalga enerjisi ile elektrik üretmek için her dalga boyuna göre özel tasarımlar yapmak gerekir. Belli sabit bir tasarım kullanılamaz çünkü her dalga boyu aynı değildir. Ve bu tasarımlardaki küçük hatalar dalgalardan gelecek hasarlara yol açabilir. Ayrıca dalga enerji santralları için kullanılan jeneratörler tarafından üretilen ses, insanlar için dayanılmaz olabilir. Dalga enerjisinin avantajları ve dezavantajları yan yana koyulup bakıldığında avantajlarının daha ağır bastığı görülmektedir. Dalga enerjisi, günümüzde fosil yakıtların kullanımının azalmasına katkıda bulunmak için yararlı bir enerji kaynağıdır.
Son olarak hidrojen enerjisini ele alacak olursak; hidrojen, evrenin her yerinde rahatça bulunabilen, renksiz, kokusuz, havadan çok daha hafif ve tamamen zehirsiz bir gazdır. Hidrojen, bilinen tüm yakıtlar içerisinde birim kütle başına en yüksek enerji içeriğine sahiptir. Doğada serbest halde bulunmaz, bileşikler halindedir. En bilinen örneği ise sudur (H2O). Günümüz dünyasında üzerinde durulması gereken ve gelecekte çok yaygın olarak kullanılacak bir enerji kaynağıdır. Enerji potansiyelinin yüksek oluşu ve yakıt olarak kullanıldığı zaman dışarıya sadece su ve su buharı yayması nedeniyle oldukça çevre dostu bir kaynaktır. Bir diğer önemli özelliği ise taşınabilir olması ve taşıdığı enerjinin kolaylıkla elektrik enerjisine dönüştürülebilmesidir. Bu kadar güçlü, verimli ve çevreci bir kaynak olması nedeniyle roketlerde ve uzay gemilerinde yakıt olarak da kullanılır. Ayrıca hibrit kullanım içinde elverişlidir. Ne var ki bazı olumsuz yönleri de mevcuttur. Hidrojen üretimi ve depolanması en önemli iki sorundur. Hidrojen üretim yöntemlerinden “elektroliz” gibi özütleme işlemleri oldukça pahalıdır. Bununla birlikte hidrojen molekülleri çok incedir ve sızıntıya duyarlıdır, dolayısıyla yeterli enerji yoğunluğunun yakalanabilmesi için hidrojenin yüksek basınçta depolanması gerekir; bu da depolamada bazı sorunlara yol açar. Ayrıca yanıcı özelliği taşımacılığını da zorlaştırır. Korunmasının çok iyi yapılması gerekir. Hidrojen büyük ölçüde boru hatları veya tankerlerle taşınmaktadır. Bütün bu sorunlara rağmen hidrojen gelecekte, “sıfır emisyonlu” araçlarda, ev ısıtmasında, elektrik üretilmesinde ve yakıt kullanımında insanlık için vazgeçilmez olacaktır. Hidrojenin gelecekte daha büyük enerji rolü oynayabilmesi için yeni teknolojilerle desteklenmesi ve güncel sorunlara çözümler üretilmesi gerekir.

Günlük yaşamda yenilenebilir enerji ve kullanımı
Yenilenebilir enerjiler hayatımıza sadece santrallarla katkıda bulunmazlar. Bütün kaynaklarına doğa yardımıyla ulaşabildiğimiz yenilenebilir enerji türleri, hızlı şekilde gündelik yaşantımıza da girmiş bulunmakta. Düşük miktarda enerji üretiminden tutun telefonlarımızı şarj edebileceğimiz aletlere kadar her alanda karşımıza çıkıyor. Tabii ki bu ürünler hayatımızı son derece kolaylaştırmaya başladı. Peki, yenilenebilir enerji günlük hayatımızı ne düzeyde kolaylaştırır?
Örneğin,fotoğrafta gördüğümüz bu ürün bize yemeklerimizi herhangi bir elektriğe ihtiyaç duymadan ısıtmamıza olanak sağlıyor. Tüp içerisine yerleştirdiğiniz yemekleriniz güneş ışığı yardımıyla güzelce ısınıyor ve herhangi bir duman, koku ve zorluk olmadan hazır hale geliyor. Taşıma kolaylığı sayesinde de istediğiniz yerde istediğiniz zaman kullanma şansına sahipsiniz.
Yenilenebilir enerjinin bunun gibi kişisel giderlerimizi azaltan aletlerde kullanılmasının dışında daha büyük kitleleri ilgilendiren ama alıştığımız santrallardan daha az ölçekli yer kaplayan projeler de mevcut. Güzel bir örnek verecek olursa ülkemizde çalışmaları yapılan “ENLİL” projesinin insanlığa birçok yararı var ancak bu projenin en öne çıkan özelliği, şehir dinamiklerini kullanarak otoyolları yenilenebilir enerji kaynaklarına dönüştürebilmesidir. Doğal kaynak olan rüzgârı sadece doğadan beklemeyip otoyollarda araçların ve toplu taşıma araçlarının oluşturduğu rüzgârlardan enerji üretmemizi sağlaması nedeniyle hem insanlığın hem de yenilenebilir enerjinin geleceği için çok yararlı bir proje olmuştur.
Bu ve bunun gibi projeler bize gösteriyor ki yenilenebilir enerji gerçekten büyük bir güç ve bu gücü doğru kullanıp insanlığa büyük katkılar sağlayabilmek için çok fazla seçeneğimiz var. Yenilenebilir enerji ülkelerin dışa bağımlılığını azaltmak için son derece önemli bir role sahiptir. Bu rolü üstlenmekte yatırımcılar kadar devletin de desteği gerekmektedir. Yenilenebilir enerji alanında kullanılan ekipmanların yerli üretimden kullanılmasına önem gösterilmeli ve bizzat devlet tarafından desteklenmelidir. Devletin verebileceği desteklerden başka biri ise kamu politikalarının ve yatırımcıların önüne geçen finansal kısıtlamaların düzenlenmesidir. Yatırımcılara destek olacak politikaların izlenmesi, enerji üretiminin artması için önemlidir. Bunlarla birlikte toplumumuzun da görsel, yazılı ve sosyal medya yollarıyla yenilenebilir enerji sistemleri hakkında bilgilendirilmesi ve farkındalığının yaratılması gerekir. Bilinçli toplum, beraberinde gelişmiş toplumu getirir. (Bitti)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz