Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

“Çerkes Sorunu” – 2

Çerkes sorununun çetrefilli bir sorun olduğunu yazmıştım, bu sorunun iki büyük kesimi var. Bir kesimi diaspora Çerkesleri diğer kesimi anavatan Çerkesleridir. Bu iki kesimin yaşadığı kendi gerçeklikleri vardır. Yani ne anavatanı, ne de diasporayı kendi gerçekliklerinden bağımsız tartışamayız. Tartışmaya kalkarsak işin içinden çıkamayacağımız gibi tartışmaya bir sonuç da doğuramayız. Bu yüzden, diasporanın kendi gerçekliğini, anavatanın da kendi gerçekliğini ortaya koyması lazım, ortaya konulan bu iki gerçeklik arasında bir köprü kurulması da lazım. Çünkü her ne kadar farklı gerçeklikleri olsa da, ancak iki taraf birden Çerkes halkının kaderini değiştirebilir. Diasporanın ebediyen Çerkes kalabileceği bir demokrasi biçimi yok. Hiçbir zaman da olmayacak, çünkü diasporanın yaşadığı topraklar, kendisiyle baştan aşağı farklı. Anavatan ise diasporasız hep eksik.

Daha önce Jıneps Gazetesinde yayınlanan “Kültür Çerkesçiliğinden, Siyaset Çerkesçiliğine İlişkiler: 3 – Kitlesel Dissosiyatif Bozukluk” başlıklı yazımda toplumların bireylere benzeyen hastalıklarından şöyle bahsetmiştim:

Toplumlar psikolojik olarak bireylerle aynı hastalıkları yaşayabilirler. Sonuçta toplumun temeli bireydir ve bir toplumdaki tüm bireyler aynı travmaları bir tarih olarak yaşamışsa, psikolojik olarak kitlesel bir hastalıkta kaçınılmaz olur. Dissosiyatif bozukluk psikolojik bir rahatsızlıktır ve genellikle bireyin küçükken yaşadığı bir travmaya beyninin dayanabilmek için başka bir kişilik veya kişilikler yaratması olarak açıklanabilir.

Aynı şekilde, toplumlar psikolojik olarak bireylerle aynı acıları, aynı travmaları, aynı duyguları, aynı hasretleri ve umutları da taşıyabilirler. Arada bir köprü olmadığı sürece ve bu köprü, Çerkes sorununu her iki tarafın kendi gerçekliğini dikkate alarak ortaklaştıramadığı sürece, iki tarafta birbirinin eksikliğini çekecektir.

Türkiye Diasporasının bir bölümü, anavatanın hiçbir gerçekliğini dikkate almadan bir rol üstlenmektedir. Bu rol, Çerkes sorununu çözüme kavuşturmaktan ziyade bu sorunu bir silaha, bir koza çevirmeye yöneliktir. Rusya’da Ermeni Soykırımı tanındığında, hatırlayacaksınız, “Türkiye’de Çerkes soykırımını tanısın!” gibi bazı söylemler medyaya düşmüştü. En iyi niyetle söylüyorum, eğer bu söylemleri düşünenler gerçekten Çerkes soykırımının tanınmasıyla ilgili bir şeyler yapmak isteyen kişilerse bile tam bir ilkesizlik, bir hazırcılık, bir düşüncesizlik ile kendileri yetmez gibi bütün bir halkı rezil kepaze ediyorlardı. Çerkes Soykırımının Türkiye tarafından tanınması kritik öneme sahip bir durum, fakat Çerkes Soykırımının Türkiye tarafından, Ermeni Soykırımına karşılık bir koz olarak tanınması bütün bu kritik önemi değersizleştirirdi. Kaldı ki bu söylemi destekleyen insanlar Çerkes soykırımının diğer bir aktörünün de Türkiye olduğu gerçekliğini bile kavrayamayıp, gerçekten bunun olabileceğini mi düşünüyorlardı? Biz bir grup Çerkes, “Çerkes Soykırımı Tanınsın” sloganıyla kışın ayazında farklı şehirlerde stantlar kurup, Çerkes soykırımını anlatan broşürler dağıtıp, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulmak üzere imzalar toplarken, gelip bir ucundan da biz tutalım demeyen birçok kimse, Rusya Ermeni Soykırımını tanıdığında, Türkiye’den misilleme olarak Çerkes Soykırımını tanımasını istedi. Açıkçası yüzümüzün kızardığı ender zamanlardan birisiydi bu. Çünkü Çerkesler, yaşadıkları trajediyi bir pazarlık konusu yapmamalıydılar.

Aslında ben fazla iyi niyetle de yaklaşıyorum, yoksa Türkiye ile Rusya arasındaki uçak krizi unutamayacağımız kadar yeni. O zamanı hatırlayın, o zaman bazı hayal gücü ürünleri 500 bin kişilik ordu(lar) kurup Ruslarla savaşmaya hazırlıyordu Çerkesleri. İşte hayal gücünü buraya zorlayan bir zekâdan Çerkes sorununda pozitif rol almasını bekleyemiyoruz. (Bitti)

Canberk Apiş
Canberk Apiş
Reyhanlı doğumlu, ailesi 18 yıldır Antalya’da yaşıyor. Karayolları proje uygulamalarında haritacı olarak çalışıyor. Mavi yakalı. Baba tarafından Çerkes (Abzeh), anne tarafından Oset (İron) kökenli. 14 yıldır çeşitli mecralarda makale ve şiirler yazıyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Çerkes malı

Gün geçmesin ki Çerkeslerin yoğun bulunduğu tartışma platformlarında birileri Çerkes Solu-Çerkes Sağı tartışmaları açmasın. Fakat gün geçiyor, bu tartışmalar açılıyor, süregenleşiyor, gündemdeki yerine konumlanıyor....

Diren Çerkes!

Türkiye’de gelişen olaylar elbette bir Türk kadar, bir Kürt kadar bir Çerkesi de ilgilendirmektedir. Hatta o denli bir hareketliliktir ki toplumun tüm kesimleriyle birlikte...

Yüreğinde yaşadığın bir vatan kaldıysa

Soykırımın 156. yılında dünyanın dört bir yanında hem kaybettiklerimizi andık hem de 156 yıl önce sökülüp atıldığımız vatanımızın hala yüreğimizde yaşadığını gösterdik. Sürgün yolunda...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img