Abhazya’da Bolşevik Lazların Gerilla Birliği: Laz Timi

0
2436
Lazlar 19. yüzyılın sonlarında nüfusu az, ancak oldukça verimli arazilere sahip olan Abhazya’ya gurbetçi olarak gelip çiftliklerde yarıcılıkla uğraştılar. Bu kişiler daha sonra buralardan arazi alarak yerleştiler ve kalıcı köyler oluşturdular. Abhazya’nın Lazistan’a yakın olması, Lazların gemicilik faaliyetleri özellikle Hopa ve Arhavi bölgelerinden buralara ailelerin gelip yerleşmelerine olanak sağlıyordu. 20. yüzyıl başında Abhazya’da dokuz Laz köyü vardı ve Sohum, Oçamçire, Gudauta gibi şehirlerde de hali vakti yerinde, ticaretle uğraşan, otel, gemi sahibi Lazlar kök salmışlardı.
Çarın devrilmesinden sonra, I. Dünya Savaşı’nın da etkisi ile Bolşevikler ve Menşevikler olarak Rusya halkı ikiye bölünmüştü. Gerek Batum, gerekse Abhazya’daki Laz gençleri arasında da Bolşeviklik oldukça kabul gören bir ideoloji idi. İşte Abhazya’daki Lazlar 1917 ile Sovyet iktidarının kurulduğu 1921’e kadarki iç savaş döneminde Abhaz Bolşevik lider Nestor Lakoba’ya bağlı bir gerilla birliği kurarak Abhazya ve Doğu Karadeniz sahillerindeki çatışmalarda önemli bir rol oynamışlardır. “Бригада лазов” ya da “Лазский отряд” (ben “Laz Timi” diye çevirmeyi uygun görüyorum) adıyla anılan bu birlik Lakoba önderliğinde, Abhazyalı Bolşeviklerinin kurduğu Kiaraz adlı militarist yapının bir parçasıydı.
Şamba’nın aktardığına göre, Lakoba’nın isteği doğrultusunda Laz Timinin asli görevi Kiaraz’a mühimmat sağlamaktı. Şamba Potokov Rojdenie (Selin Doğuşu) adlı eserinde Laz Timi hakkında şunları söyler:
“Kiarazcıların silahlanması zordu. Stoktaki silahlar dağıtıldı ve savaşçı sayısı arttı, Abhazya’nın tüm işçi nüfusu Menşeviklerle savaşmak için silahlanmak istiyordu. Bu yüzden Batum, Soçi, Tuapse gibi şehirlerdeki Bolşevik örgütlerle iletişime geçildi. Ancak, Abhazya’daki Menşevik yönetim işi sıkı tutuyor, silahların sevkini zora sokuyorlardı. İyi bir plan, iyi düşünülmüş bir transfer gerektiriyordu, cesur, kararlı insanlara ihtiyaç vardı.
N. Lakoba bu konuyu ele aldı. Bolşeviklerin Batum örgütünün talimatı üzerine daha önce kendisi tarafından yürütülen benzer operasyonlarda tecrübeli, defalarca zor işlerin üstesinden gelmiş kişilerin oluşturduğu bir tim oluşturuldu. Bu tim yedi kişiden oluşuyordu: Rıza Bibinoğlu (1894-1920), Halim Hazıroğlu (1887-19 Eylül 1937), Hasan Kopoğlu, Hüseyin Çemrisoğlu ve Bukrei Halimoğlu. Komutan Rıza Babinoğlu, N. Lakoba’dan şahsen görevi aldı ve görevlerini her zaman doğru ve başarılı bir şekilde tamamladı.
Laz Timi üyesi Hüseyin Çemrisoğlu ve Bukrei Halimoğlu, balıkçı feluk̆ a’sına (taka) sahipti ve silah ve mühimmatlar bunlarla Kiaraz’a transfer ediliyordu.
Lazlar, sadece mühimmatın transfer ve teslimatında gösterdikleri paha biçilmez hizmetten ötürü değil, aynı zamanda örnek çeviklik ve korkusuzlukla da başlı başına bir savaş birimi olarak görev yaptılar ve gerilla operasyonlarında hemen hemen her zaman başarılı oldular. Rıza Babinoğlu’nun Laz Timi, Menşevikler ve onların köleleri arasında tarif edilemez bir korku uyandırdı.”
Laz Timine daha sonra Argun Esat Suleymanoğlu (1894-1949) ve Çazmava Murad Çavuşoğlu (1890-1980) gibi Abhaz komünistler de katıldı.
Laz Timi iktidardaki Menşeviklere karşı düzenlenen pek çok silahlı eyleme katılmıştı. 1917 Ekim Devriminden sonra Abhazya, merkezi Sohum olan Menşevik Abhaz Halk Konseyi tarafından yönetilmekteydi. Lakoba, ilk dönemde Gudauta temsilcisi olarak bu meclise seçilmiş, ancak diğer taraftan Abhazyalı komünistlerle birlikte Gudauta merkezli bir devrimci grup kurma girişimlerine de başlamıştı. Bu girişimlerin askeri kanadını Kiaraz (Abhazca “imece”) adını verdikleri paramiliter bir askeri yapı oluşturuyordu. 16 Şubat 1918’de Bolşevikler Kasım 1917’den bu yana Abhazya’yı geçici olarak kontrol eden bu konseyi devirdiler, ancak kısa süre içerisinde Menşevikler kontrolü yeniden sağladılar. Bolşevikler Nisan ayında Konseyi bir kez daha devirdi. Bunun üzerine Menşevik Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti’ne bağlı askeri güçler Abhaz Bolşevikleri püskürterek Abhazya’da kontrolü ele aldılar. Lakoba Rusya’ya kaçmak zorunda kaldı, ancak Kiaraz Abhazya’nın kuzeyindeki dağlık bölgelere çekilerek gerilla savaşına devam etti. 1918 sonlarında Lakoba tekrar Abhazya’ya döndü, ancak yakalanarak Sohum’da hapsedildi ise de halkın muhalefeti nedeniyle kısa sürede serbest bırakıldı. 1921’de Bolşevik Rusya Kızılordusu Abhazya’yı işgal edene kadar Kiaraz ve Laz Timi gerilla savaşına devam etti. 1918’de Kodori nehri vadisindeki, Yeni Aton ve Gudauta’daki çatışmalarda, Sohum’un Bolşevikler tarafından ele geçirildiği askeri operasyonlarda önemli görevler üstlendi.
Timin lideri Rıza Bibinoğlu 1920’de gerçekleştirilen bir baskın esnasında Menşevikler tarafından ele geçirildi ve idam edildi. Timin başına Halim Haziroğlu geçerek Kızılordu’nun Sohum kuşatmasına katıldı ve Sohum’un ele geçmesi ile zafer kazanılmış oldu.
Sovyet iktidarı kurulduktan sonraki süreçte Laz Timi üyelerinin kaderi Abhazya’daki diğer Lazların kaderi ile aynı olmuştur. Savaşta gösterdikleri üstün hizmetten ötürü özellikle Lakoba tarafından korunan Abhazyalı Lazlar ve Lazca, dilbilimci ve pedagog İskender Chitaşi’nin öncülüğünde 1929-1938 yılları arasındaki Kültürel Otonomi döneminde tarihte ilk kez geniş ölçüde tanındılar. Lazca alfabe komisyonu kurularak Latin temelli Lazca alfabe oluşturuldu, Lazca eğitim veren ilkokullar açıldı, ilk Lazca ders kitapları, ilk Lazca gazete ve tiyatro eserleri ile bir altın çağ yaşandı.
Bu altın çağ, yani Kültürel Otonomi süreci, Abhazya ve Gürcistan arasındaki gerilimin Nestor Lakoba suikastından sonra (1936) iyice gün yüzüne çıkmasıyla tavsamaya başladı. Lakoba dönemindeki özgürlük ortamı, Lavrenti Beria’nın yetkiyi ele geçirmesi, Büyük Terör (ya da Temizlik) ve sonrasındaki II. Dünya Savaşı ile birlikte tamamen ortadan kalktı. Lakoba resmen “Halk Düşmanı” ilan edildi. Lakoba’ya yakın olan Lazlar tutuklanmaya başlandı. Bu arada Lazlara verilen anadili hakları geri alındı, Gürcüleştirme siyaseti uygulanmaya başlandı. Büyük Terör yıllarında İskender Chitaşi dahil, Laz Kültürel Otonomisi içerisinde yer alan pek çok kişi Türkiye ajanlığı, karşı devrimcilik gibi suçlamalarla ya idam edildiler ya da siyasi hükümlü olarak hapishanelere atıldılar. Bunları, 1949’da Abhazya’daki bütün Lazların Sibirya’ya sürgünü izledi.
Laz Timi’nin lideri Mustafa oğlu Halim Hazıroğlu Lakobacı olmak, Türk istihbarat teşkilatı adına çalışmak gibi suçlarla 19 Eylül 1937’de kurşuna dizilerek idam edildi. Onunla alakalı olan Abhazyalı Lazlar; Ali Koparmalıoğlu, Mustafa Acaraloğlu, Şükrü Bekiroğlu, Hüseyin Fırıncıoğlu gibi isimler de ya kurşuna dizilmiş ya da çeşitli ceza evlerine atılarak ortadan kaldırılmışlardır.
1938’de Abhazya’daki Lazlar büyük bir sessizliğe büründüler. Kültürel Otonomi dönemindeki ders kitapları, uzak kütüphanelerde bir iki nüsha olarak günümüze ulaşmasa, Sovyet Arşivlerinin açılması ile dönemle ilgili gün yüzü görmemiş belgeler ortaya çıkmasa muhtemelen yukarıda anlattığım hiç bir şeyden haberimiz olmayacaktı.