Abhazya devlet başkanlığı seçimlerinde Abhazya dışında yaşayan vatandaşlar da seçme hakkına sahip. Türkiye’deki Abhazya vatandaşları ilk kez 24 Ağustos 2014’de yapılan seçimlerde İstanbul’da açılan sandıkta oy kullanabilmişti. 25 Ağustos 2019’da yapılan son seçimde ise Türkiye’de sandık açılamadı.
Prof. Dr. Erol Taymaz
1. Abhazya’nın Seçimi
Abhazya devlet başkanlığı seçimlerinde Abhazya dışında yaşayan vatandaşlar da seçme hakkına sahip. Türkiye’deki Abhazya vatandaşları ilk kez 24 Ağustos 2014’de yapılan seçimlerde İstanbul’da açılan sandıkta oy kullanabilmişti. 25 Ağustos 2019’da yapılan son seçimde ise Türkiye’de sandık açılamadı. Seçim sürecinde İstanbul’da sandık açılacağı Abhazya Merkezi Seçim Kurulu (MSK) tarafından açıklanmıştı, fakat seçimlerden birkaç gün önce yapılan açıklamada, Abhazya’nın Türkiye’deki temsilciliğinin seçim yerini değiştirmek için başvurduğu, fakat yasaya göre seçimlerden önceki bir ay içerisinde seçim yerinin değiştirilemeyeceği belirtildi. Seçim günü MSK temsilcisinin İstanbul’a gitmesine karşın sandık açıl(a)madı. Rusya Federasyonu’ndaki iki seçim sandığında (Moskova ve Çerkessk) Abhazya diasporası sorunsuz bir şekilde oylarını kullanabildi.[1]
25 Ağustos günü yapılan seçimlerde hiçbir aday oyların %50’sini alamadığı için seçimin ikinci turu 8 Eylül 2019’da yapıldı. MSK, oyların çoğunu alan Raul Hacimba’nın devlet başkanı seçildiğini açıkladı. Hacimba yemin ederek göreve başladı fakat uzun bir yasal süreç sonunda Abhazya Yüksek Mahkemesi seçimlerin ikinci turunda da seçilmek için oyların %50’sinin alınması gerektiğini söyleyerek MSK kararını iptal etti (10 Ocak 2020). Bunun üzerine MSK seçimlerin 22 Mart 2020’de yenilenmesine karar verdi.
22 Mart günü Abhazya devlet başkanı seçimleri yapılacak. Sputniknews’da çıkan habere göre Türkiye’de sandık açılmayacak.[2] Diasporanın oy hakkını kullanması/kullanamaması üzerine kapsamlı bir tartışma olmadığı için bu yazıda Abhazya’daki seçim sürecini değil, genel olarak diasporaların oy hakkı konusunu inceleyeceğiz.
2. Küreselleşen Dünya ve “Stratejik Vatandaşlık”
İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde ekonomik ve siyasi nedenlerle uluslararası göç hareketlerinde büyük bir artış gözlendi. İlk dönemlerde göçmenlerin yaşadıkları toplumlar içerisinde kaybolacakları[3] veya (misafir işçiler durumunda olduğu gibi) ülkelerine geri dönecekleri düşünülüyordu. Fakat göçmenler büyük ölçüde kendi kültür ve kimliklerini korudukları gibi, ulaşım ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler sonucu kendi ülkeleri ile olan bağlarını da korudular, güçlendirdiler.
Bir devlete hak ve yükümlülükler ile bağlı olmayı tanımlayan “vatandaşlık” kavramı da dönüşüme uğradı. “Vatandaşlık” bir aidiyeti gösteriyordu, sadece bir yere ait olunabileceği için devletler çifte vatandaşlığı kabul etmiyordu. Diasporaların yaygınlaşması, insanların ve devletlerin vatandaşlığa bakışını değiştirdi. İnsanlar, özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaşayanlar, çifte vatandaşlığı stratejik nedenlerle tercih etmeye başladı. Çifte pasaport taşımak pek çok avantaj getiriyordu.
1980’lerde devletlerin çoğu kendi vatandaşlarının başka bir devletin vatandaşı olmasına izin vermiyordu; kendi vatandaşlığına geçecek insanların da önceki vatandaşlık bağlarını koparmasını istiyordu. Diasporaların yaygınlaşması sonucu devletler diasporaları ile bağlarını korumak ve güçlendirmek için çifte vatandaşlığa olumlu bakmaya başladı. 1990’larda devletlerin sadece %30’u çifte vatandaşlığa izin veriyordu. 2010’a gelindiğinde ise çifte vatandaşlığa izin veren devletlerin oranı %80’i buldu (Harpaz ve Mateos 2019). Çifte vatandaşlığın yaygınlaşması, bekleneceği gibi diasporanın oy hakkını da gündeme getirdi.[4]
3. Diasporanın oy hakkı
Günümüzde dünya devletlerinin önemli bir kısmı, yurt dışında yaşayan vatandaşlarının (diasporanın) oy hakkını kabul ediyor, fakat oy hakkını kabul eden devletlerin de büyük bir kısmı diasporanın oy hakkına çeşitli kısıtlamalar getiriliyor.
Önce oy hakkına bakalım. Yurt dışında yaşayan vatandaşların oy hakkı üzerine en kapsamlı verileri derleyen İsveç’teki Institute for Democracy and Electoral Assistance’a göre dünyadaki (verisi derlenen) 216 devletin 125 tanesinde yasama organı (parlamento) seçimlerinde yurt dışındaki vatandaşlar oy kullanabiliyor.[5] Devletlerin 88’inde devlet başkanlığı, 73’ünde referandum ve 26’sında bölgesel/yerel seçimlerde yurt dışında oy kullanmak mümkün. Yurt dışındaki vatandaşlarına hiçbir oy hakkı tanımayan devlet sayısı ise sadece 55 ( devletlerin yaklaşık %25’i).
Diasporada yaşayanların oy hakının yaygınlaşmasının birkaç nedeni var. İlk olarak, seçme hakkı vatandaş olmanın temel haklarından biri. Yaşadığı yerden bağımsız olarak, her vatandaşın kendi ülkesinin geleceği konusunda söz hakkına sahip olması görüşü benimseniyor. Bu kapsamda, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi 2015 yılında aldığı bir kararla, üye ülkelerin diasporada yaşayan vatandaşlarına oy hakkı vermesi konusunda çağrıda bulundu (PACE 2015).
Diasporaya oy hakkı verilmesinin ikinci ve belki daha önemli nedeni diasporaların yaygınlaşması, kalıcı olması ve anavatanları ile ilişkilerini koruması. Pek çok devlet açısından diaspora önemli bir ekonomik ve siyasi güç haline geldi. Bu nedenle gelişmiş ve gelişmekte olan pek çok ülkede diasporaların anavatan ile bağlarının güçlendirilmesi için özel programlar uygulanıyor. Diasporanın anavatan ile ilişkilerinin güçlendirilmesi açısından karar mekanizmalarına katılması önemli görülüyor (Rigoni 2015).
Diasporaya oy hakkının yaygın olarak tanınmasına karşın, yasal olarak ve uygulamada çeşitli kısıtlar da gözleniyor (Turcu 2015). Bazı ülkelerde uzun süre yurt dışında kalanlar oy kullanamıyor. Örneğin Kanada ve Avustralya’da, sırasıyla, 5 ve 6 yıldan fazla yurt dışında kalanların oy hakkı bulunmuyor (bkz. Ellis 2007).
Bazı durumlarda oy kullanma biçimi bu hakkın fiilen kullanılmasını engelliyor. Oy hakkı tanıyan ülkelerin (107 ülke) büyük çoğunluğunda seçmenin oy sandığında şahsen oyunu kullanması gerekiyor. Yurt dışında çok sayıda yerde seçim sandığı açılmadığı için seçmenler ancak uzun yolculuklara katlanarak oy kullanabiliyor; bu durum seçmenlerin oy kullanmasını engelliyor. Sadece 50 ülkede posta ve 12 ülkede elektronik ortamda oy kullanmak mümkün.
Son olarak, yapılan seçimin niteliği de önemli. Ulusal referandum ve devlet başkanlığı gibi tüm seçmenlerin aynı oy pusulasını kullandığı durumlarda yurt dışı seçmenler oy kullanabilirken, bölgeden bölgeye oy pusulasının değiştiği (bölgesel düzeyde adayların değiştiği) durumlarda yurt dışında oy kullanmak fiilen mümkün olmuyor.
4. İsrail, Ermenistan, İrlanda …
Diasporaların yaygınlaşması sonucu çifte vatandaşlık ve yurt dışında yaşayan vatandaşlara oy hakkının tanınması da yaygınlaştı, fakat dünyadaki ülkelerin büyük bir kısmında hala diaspora nüfusunun toplam nüfusa oranı çok düşük. Bu nedenle diasporaya oy hakkının tanınması anavatandaki siyasal süreçleri çok fazla etkilemiyor. Diaspora nüfusunun anavatan nüfusuna göre yüksek olduğu ülkelerde durum nasıl? Bu sorunun cevabını üç ülke örneğinde, İsrail, Ermenistan ve İrlanda örneklerinde arayacağız.
4.1. İsrail
İsrail devleti, 1948’de ilan edilen Bağımsızlık Bildirgesi ile kuruldu. Bağımsızlık Bildirgesi, devletin ideolojisini ve yasal temellerini de tanımladı. Bağımsızlık Bildirgesi’nde devletin bir Yahudi devleti olduğu ve dünyanın neresinde olursa olsun tüm Yahudilerin İsrail’e dönebileceği vurgulandı. 1950’de kabul edilen Dönüş Yasası ve 1952’de kabul edilen Vatandaşlık Yasası bu doğrultuda çıkarıldı (Knesset 2020a).
1950’de kabul edilen Dönüş Yasası Yahudilere dönüş hakkı tanırken, çok tartışmalı olduğu için, kimin Yahudi sayılacağını konusuna değinmiyordu. Kimin “Yahudi” olduğu dini ve etnik-kökene göre iki farklı şekilde tanımlanabiliyor. Yahudiler dini açıdan üç gruba ayrılıyorlar: Ortodoks, reform ve muhafazakar. Ortodoks gruba göre Yahudi olabilmenin koşulu, kişinin annesinin Yahudi olması veya Ortodoks kurallara göre Yahudi dinini benimsemesi. Bu yaklaşıma göre sadece babası Yahudi olanlar veya annesi-babası Yahudi olup başka bir dine geçenler Yahudi olarak kabul edilmiyor.
Dönüş Yasası, tüm Yahudilere sadece dönüş hakkını tanıyor. Vatandaşlık Yasası ise tüm Yahudilere değil, sadece İsrail’e dönen Yahudilere vatandaşlık hakkı tanıyor. Dönüş Yasası’nda Yahudi tanımının açık olmaması ve vatandaşlık hakkının sadece dönenlere tanınması uygulamada pek çok soruna yol açtı. 1970 yılında Dönüş Yasası’nda yapılan değişiklik ile “annesi Yahudi olan veya sonradan Yahudi dinine geçenler” Yahudi olarak tanımlandı. Fakat bu tanım da bir belirsizlik içeriyor, çünkü resmi dini otorite olarak kabul edilen Ortodoks hahamlar, reformist ve muhafazakar hahamlar tarafından yapılan dine geçiş işlemini geçerli kabul etmiyor. Ortodoks Yahudilerin diaspora Yahudileri içerisinde azınlık olduğu göz önüne alındığında tanımdaki belirsizliğin önemli bir sorun oluşturacağı açık (Knesset 2020b; Knesset 2020c).
Dönüş Yasası’nda “Yahudi” tanımının belirsizliğine rağmen (daha doğrusu, bu belirsizlik sayesinde) İsrail kurulduktan sonra gerçekleşen yoğun göç Yahudi nüfusunun hızla artmasını sağladı. 1948-2016 arasında İsrail’deki Yahudi nüfusu 650,000’den 6.6 milyona, Arap nüfusu da 160,000’den 1.8 milyona çıktı. Aynı dönemde İsrail’e dönen Yahudilerin sayısı 3.2 milyon kişi (Harpaz ve Herzog 2018). Bir başka deyişle, İsrail’de doğan çocukları göz önüne alınmasa bile dönen Yahudilerin İsrail Yahudi nüfusu içindeki oranı %50’ye yaklaşıyor.
İsrail Vatandaşlık Yasası çifte vatandaşlığı kabul ediyor ve günümüzde İsrail nüfusunun önemli bir kısmı çifte vatandaş (genellikle hem geldikleri ülkenin, hem de İsrail’in vatandaşları). Çifte vatandaşlığın kabul edilmesine karşın, İsrail Parlamentosu’na seçilebilmek veya güvenlikle ilgili hassas kadrolara atanabilmek için sadece İsrail vatandaşı olmak gerekli. Çifte vatandaşlar bu pozisyonlara seçilemiyor/atanamıyor.
Çifte vatandaşlığın çok yaygın olmasına ve dünyanın her yanına yayılmış Yahudi diasporasının İsrail devletine hayati önemde destek sağlamasına karşın, İsrail devletinin, İsrail’e dönmeyenlere vatandaşlık vermediğini ve yurt dışında yaşayan vatandaşlarına oy hakkını tanımadığını belirtelim. Vatandaş olmak için İsrail’e dönmek, oy kullanmak için de İsrail’de bulunmak gerekli. Seçimlerde sadece İsrail’de olan vatandaşlar oy kullanabiliyor. Bazı diaspora örgütleri tarafından çok eleştirilen bu uygulamanın iki nedeni var.
İlk olarak, İsrail’in kurucu ideolojisi Siyonizm, İsrail’e dönmeyi her Yahudi’nin hakkı değil, görevi olarak kabul ediyor. İsrail vatandaşı olma hakkını kazanabilmek için bu görevin yerine getirilmesi gerekli. İkinci olarak, İsrail’de yaşayan Yahudiler, İsrail’deki siyasi gelişmeleri belirleyeceği için nüfusu daha fazla olan diasporaya oy hakkı tanınmasına olumlu yaklaşmıyor.
İsrail’e dönüş hızının yavaşlaması ve İsrail vatandaşı Arapların nüfus artış oranının Yahudilerden daha yüksek olmasından dolayı son yıllarda özellikle sağ siyasi partiler diasporaya oy hakkını daha fazla dile getirmeye başladı. İsrail başbakanı Netanyahu konunun incelenmesi amacıyla 2018’de bir komite oluşturdu. Oy hakkını savunanlar, yurt dışında yaşayan ABD vatandaşlarının (örneğin İsrail’de yaşayan ve çifte vatandaşlığı olan Yahudilerin) posta yoluyla ABD seçimlerinde oy kullanabildiklerini, aynı hakkın ABD’de yaşayan İsrail vatandaşlarına da tanınması gerektiğini belirtiyor. Bu tartışmalarda, ABD vatandaşlarının yurt dışında yaşasalar da her yıl vergi beyannamesi doldurmak zorunda olduğu, bu nedenle oy hakkının vergi vermek, İsrail’de mülk sahibi olmak veya İsrail Silahlı Kuvvetlerinde ihtiyat hizmetinde bulunmak gibi bazı yükümlülüklere bağlanmasını isteyenler de var (Jerusalem Post 2018)
4.2. Ermenistan
Ermenistan Cumhuriyeti 23 Ağustos 1990’da ilan edilen Bağımsızlık Bildirgesi ile kuruldu. Gerek Bağımsızlık Bildirgesi’nde, gerekse 1995’de kabul edilen Ermenistan Cumhuriyeti Anayasası’nda Ermeni halkı, devletin meşruiyetinin kaynağı olarak kabul ediliyor. Bağımsızlık Bildiregesi’nde Ermeni diasporasının Ermenistan vatandaşı olma hakkı tanınırken, Anayasa’da (Madde 19), Ermenistan Cumhuriyeti’nin diaspora ile birlikte Ermeni kimliğinin korunması, diaspora ile bağların güçlendirilmesi ve dönüşün sağlanması için çalışacağını belirtiliyor.
İsrail gibi Ermenistan da büyük bir diasporaya sahip. Diasporanın ekonomik ve siyasi katkıları da çok önemli bir düzeyde. Diasporanın büyüklüğü ve önemine karşın Anayasa ile aynı yıl, 1995’de yürürlüğe giren Vatandaşlık Yasası’nda çifte vatandaşlık yasaklandığı gibi diasporadan gelip sadece Ermenistan vatandaşı olmak isteyenler için yerleşik olma ve askerliği yapma gibi pek çok kısıtlar da konuldu. Bu engellerden dolayı 1990’larda diasporadan Ermenistan vatandaşlığına geçen kişi sayısı çok azdı (Garding 2013: 99).
Diasporanın artan talepleri/baskısı sonucu Vatandaşlık Yasası ancak 2007’de değiştirilerek çifte vatandaşlık kabul edildi. Yeni yasaya göre diasporadan gelen Ermeniler, mevcut vatandaşlıklarını terk etmeden Ermenistan vatandaşı olabiliyorlar. Fakat vatandaşlık yasası ile aynı anda seçim yasası da değiştirildi ve vatandaşların yurt dışında oy verme hakkı kaldırıldı. Bir başka deyişle Ermenistan, diasporanın vatandaş olma hakkını kabul ederken, Ermenistan’daki siyasi süreçlere katılma talebini net bir şekilde geri çevirdi (Ermenistan vatandaşlık yasasına ilişkin kapsamlı bilgi için bkz. Makaryan 2013).
Ermenistan’da yurt dışında oy kullanma hakkının kabul edilmemesinin en önemli nedeni, diasporadaki siyasi eğilimler ile Ermenistan’daki siyasi eğilimler arasında büyük fark olması. Ermenistan’ın bağımsızlığını ilan ettiği dönemde diasporadaki en güçlü siyasi hareket 20 ülkede örgütlü olan Taşnak partisiyle (Ermeni Devrimci Federasyonu). Taşnak partisi diasporada güçlü olmasına karşın Ermenistan’da ciddi bir tabana sahip olamadı. Türkiye’ye karşı daha radikal politikalar izlenmesini savunan Taşnak partisi ile Ermenistan’daki siyasi hareketler arasındaki rekabet ve çatışma sonucu Taşnak partisinin faaliyetleri Aralık 1994’de yasaklandı ve bazı yöneticileri tutuklandı. Daha sonra tekrar yasal olarak faaliyet göstermesine karşın Taşnak partisinin oy oranı hiçbir zaman %15’i geçemedi. Sonuç olarak, diaspora ve Ermenistan siyasi hareketleri arasındaki çelişki ve çatışmalar sonucu diasporanın oy hakkı günümüze kadar kabul edilmedi.
4.3. İrlanda
İrlanda Cumhuriyeti, 20. yüzyıl başlarındaki uzun mücadeleler sonucu İngiltere’den ayrılarak bağımsız bir devlet oldu. 1937’de kabul edilen İrlanda Cumhuriyeti Anayasası meşruiyetini İrlanda ulusuna dayandırıyordu (Madde 1). Anayasa, yurt dışında yaşayan İrlanda kökenlilerle paylaşılan ortak kültürel kimlik ve mirasa da vurgu yapıyordu (Madde 2, bkz. Government of Ireland 2020).
İrlanda, özellikle 19. yüzyıl ortalarındaki kıtlık sonucu büyük göçler verdi. Genellikle Güney ve Kuzey Amerika’ya giden İrlandalılar bu ülkelerde güçlü bir İrlanda diasporası oluşturdu. İsrail ve Ermenistan örneklerinde olduğu gibi İrlanda’da da diaspora nüfusu anavatanda kalan nüfustan daha fazla. Örneğin sadece ABD’deki İrlanda kökenli nüfusun, İrlanda’nın yedi katı olduğu tahmin ediliyor (Kliff 2013). İrlanda diasporası, İrlanda’nın bağımsızlığında ve daha sonra, Kuzey İrlanda’nın İngiltere’ye karşı mücadelesinden İrlanda milliyetçilerine çok önemli maddi ve siyasi destek sağladı.
Diasporanın bu önemine karşın, yurt dışında yaşayan İrlanda vatandaşlarının oy hakkı son derece kısıtlı. Sadece yurt dışındaki diplomatik ve askeri personel ile ailelerine elçilik bünyelerinde kurulan sandıklarda oy kullanma hakkı tanınıyor. Buna ek olarak, İrlanda Senatosu’nda kontenjanı bulunan iki üniversite mezunları da kendi senatörlerini seçebiliyorlar (O’Dowd ve Coutts 2014).
Yurt dışında oy hakkına getirilen kısıtlamaları ile İrlanda Batı Avrupa ülkeleri arasında bir istisna oluşturuyor. İrlanda hükümetlerinin son 10 yılda uygulamaya koyduğu yeni diaspora politikaları sonucu, diasporanın İrlanda ile bağlarının güçlendirilmesi için özel programlar uygulamaya konuldu. Bu kapsamda diasporanın oy hakkı da gündeme geldi. Diasporanın oy hakkı konusunda çalışan İrlanda Parlamentosu Avrupa Birliği İlişkileri Ortak Komitesi, 2014’de yurt dışında yaşayan vatandaşların da oy kullanma hakkının tanınması ve bu hakkın kullanılmasını sağlayacak bir sistemin geliştirilmesi yönünde tavsiye kararı aldı fakat bu öneriler henüz hayata geçirilmiş değil (Joint Committee on European Union Affairs 2014).
5. … ve Abhazya
Abhazya Gürcistan işgaline karşı direnerek 1993’de bağımsızlığına kavuştu. Abhazya Cumhuriyeti Anayasası 26 Kasım 1994’de Abhazya Parlamentosu tarafından kabul edildi. İsrail, Ermenistan ve İrlanda anayasalarından farklı olarak Abhazya Anayasası’nda egemenliğin kaynağı bir ulus veya etnik topluluk değil, Abhazya halkı olarak tanımlanıyor (Anayasa’nın giriş cümlesi “Biz, Abhazya halkı, kendi kaderini tayin hakkını kullanarak…” ifadesi ile başlıyor). Anayasanın 6. maddesine göre Abhazya Cumhuriyeti’nin resmi dili Abhazca (Abhazya Cumhuriyeti 2020).
İsrail, Ermenistan ve İrlanda gibi Abhazya’da da, tarihsel nedenlerle, diasporanın nüfusu anavatandaki nüfustan daha fazla. İsrail, sadece İsrail’e dönen Yahudilere vatandaşlık hakkı tanırken, Abhazya Cumhuriyeti, kurulduğu günden itibaren, yaşadığı yer ve mevcut vatandaşlığı ne olursa olsun dünyadaki her Abazaya vatandaşlık hakkı tanıyor. Abhazya’nın egemenliğini ortadan kaldırmaya ve anayasal düzeni zorla değişmeye çalışmayan her Abaza bu haktan yararlanabiliyor (Abhazya Cumhuriyeti 2020)
Abhazya’da seçmen listeleri ve seçim bölgeleri MSK tarafından belirleniyor. Devlet başkanlığı seçimlerinde Abhazya büyükelçilikleri veya temsilciliklerinde açılan sandıklarda MSK tarafından belirlenen sandık kurulu üyeleri görev alıyor. 24 Ağustos 2014’de yapılan devlet başkanlığı seçimlerinde Moskova ve Çerkessk ile birlikte İstanbul’da da sandık açıldı fakat son yapılan seçimlerde (25 Ağustos 2019) İstanbul’da sandık açılamadı.
6. Seçimler ve seçenekler
“Vatandaş” olmayı tanımlayan temel haklardan biri seçme hakkı: demokratik ülkelerde her vatandaş kendisini yönetecek kişileri seçme hakkına sahip. Bu kapsamda yurt dışında yaşayan vatandaşların da anavatandaki seçimlerde oy kullanması gerektiği belirtiliyor. Diasporaların yaygınlaşması ile yurt dışındaki vatandaşların oy hakkı da yaygınlaşıyor. Bu sürecin temel itici gücü anavatandaki süreçlere katılımı yoluyla diasporanın ekonomik ve siyasi desteğinin sağlanması.
İsrail ve Ermenistan’da diasporalar devletin kurulması sürecinden başlayarak günümüze kadar anavatanlarına büyük katkılarda bulundu. Diaspora nüfusunun önemli olduğu bu iki örnekte, diaspora ve anavatan arasındaki (potansiyel veya reel) siyasi farklılıklar nedeniyle diasporanın oy hakkı kabul edilmiş değil. İsrail örneğinde bunun ideolojik nedenleri de var: İsrail’e dönmek her Yahudi’nin görevi, bu görevi yerine getirmeyenlerin oy hakkı da bulunmuyor. İrlanda örneğinde, diaspora nüfusu İrlanda nüfusundan çok fazla, fakat diasporadaki İrlanda vatandaşlarının sayısı az. Bu nedenle diasporanın anavatanla ilişkilendirilmesi için oy hakkının tanınması gündemde.
Abhazya ile İsrail ve Ermenistan arasında benzerlikler ve farklılıklar var. En önemli benzerlik, her üç örnekte diaspora nüfusunun anavatan nüfusundan fazla olması. En önemli farklılık, Abhazya diasporası ile anavatan arasındaki ilişkilerin İsrail ve Ermenistan örnekleri kadar güçlü olmaması. Bir başka önemli farklılık da anavatandaki nüfus yapısı. Ermenistan nüfusu oldukça homojen. İsrail’de Yahudiler nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturuyor (yaklaşık %80’i), fakat İsrail vatandaşı Arap nüfusun artış oranı Yahudi nüfustan fazla olduğu için yeteri kadar dönüş gerçekleşmediği zaman Yahudi nüfus oranı düşme eğiliminde. İsrail’de son yıllarda diasporanın oy hakkının daha fazla tartışılmasının bir nedeni de bu. Abhazya’da ise Abhazlar nüfusun yaklaşık yarısını oluşturuyor.
Diasporanın Abhazya ile ilişkilerinin yeterince güçlü olmaması ve Abhazya’nın demografik yapısı diasporanın oy hakkının önemini artırıyor. Diasporanın oy hakkının tanınması ve aktif olarak kullanılması şüphesiz diaspora-Abhazya ilişkilerinin güçlenmesine katkıda bulunacak. Fakat İsrail ve Ermenistan örneklerinde olduğu gibi, diaspora ve anavatanın siyasi yönelimleri arasındaki makasın açılması veya açılma potansiyeli bu ilişkileri olumsuz etkileyebilecek önemli bir faktör.
Diasporanın oy hakkı ve uygulama biçimlerine ilişkin olarak, diaspora ve anavatanda, her iki kesimin talepleri ve kaygılarını göz önüne alan bir anlayışta uzlaşılması gerekiyor. Bu kapsamda vurgulanması gereken oy hakkının bir vatandaşlık hakkı olduğu, fakat vatandaş olmanın belirli yükümlülükleri de beraberinde getirilmesi. Pek çok ülke örneğinde görüldüğü gibi oy hakkının belirli vatandaşlık yükümlülüklerine bağlı olması, diaspora-anavatan ilişkilerinin güçlendirilmesini sağlayacak ve diaspora-anavatan arasında çıkabilecek potansiyel çelişkileri azaltacaktır.[6]
Notlar
1. Abhazya’daki seçim sürecine ilişkin ayrıntılı bilgi için bkz. Altınpost haber sitesi: http://www.altinpost.org/secim
2. Bkz. Sputnik haber ajansı Abhazya-Rusça servisi, https://sputnik-abkhazia.ru/Abkhazia/20200217/1029473073/TsIK-Abkhazii-v-Turtsii-ne-budet-otkryt-izbiratelnyy-uchastok.html [erişim 18 Şubat 2020
3. ABD’de bir zamanlar popüler olan “eritme potası” (melting pot) kavramı bu beklentiyi en veciz şekilde özetliyordu.
4. Çifte vatandaşlığın yaygınlaşmasına karşın bunun devletler arasındaki anlaşmalarla olmadığını vurgulamak gerekli. Uygulamaların çoğunda devletler kendi vatandaşının başka bir devletin vatandaşlığına geçmesine karışmıyor, fakat hem diğer vatandaşlığın kendisine bildirilmesini istiyor, hem de çifte vatandaşların yükümlülüklerinde bir değişikliğe gitmiyor.
5. Bilgi için bkz. Institute for Democracy and Electoral Assistance (IDEA) web sitesi: https://www.idea.int/data-tools/question-view/130351 [erişim tarihi: 15 Şubat 2020]
6. Oy hakkının hangi seçimlerde (devlet başkanlığı, referandum, parlamento, yerel seçimler) ve nasıl (sandıkta, posta, delege veya elektronik oy ile) kullanılacağı önemli. Seçme hakkı kadar, bu yazıda hiç değinmediğimiz seçilme hakkı da çok önemli ve ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konu.
Kaynaklar
Abhazya Cumhuriyeti. 2020. Закон Республики Абхазия О гражданстве Республики Абхазия [online]. Abhazya Cumhuriyeti Moskova Büyükelçiliği. http://www.emb-abkhazia.ru/konsulskie_voprosy/zakon_j/.
Abhazya Cumhuriyeti. 2020. Конституция Республики Абхазия [online]. Abhazya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı. http://presidentofabkhazia.org/. Erişim Şubat 11.
Ellis, Andrew. 2007. “The History and Politics of External Voting”. Içinde Voting from Abroad: International IDEA Handbook, editör Andrew Ellis. Stockholm: International Institute for Democracy and Electoral Assistance (IDEA), 41-64.
Garding, Sarah Elizabeth. 2013. “Courting the Nation Abroad: Diaspora Political Incorporation Policies After Communism”. PhD, Berkeley, CA: University of California, Berkeley.
Government of Ireland. 2020. Constitution of Ireland [online]. Irish Statute Book. http://www.irishstatutebook.ie/eli/cons/en/html. Erişim Şubat 11.
Harpaz, Yossi, ve Ben Herzog. 2018. Report on Citizenship Law: Israel. Global Citizenship Observatory Country Report 2018/2. Florence: European University Institute.
Harpaz, Yossi, ve Pablo Mateos. 2019. “Strategic Citizenship: Negotiating Membership in the Age of Dual Nationality”. Journal of Ethnic and Migration Studies 45 (6): 843-57.
Jerusalem Post. 2018. Will Israeli-Americans be able to vote in Israel’s next election? [online]. Jerusalem Post. https://www.jpost.com/Opinion/Who-votes-574415.
Joint Committee on European Union Affairs. 2014. Voting Rights of Irish Citizens Abroad. 31ENUA0018. Dublin: Irish Parliament.
Kliff, Sarah. 2013. The Irish-American population is seven times larger than Ireland [online]. Washington Post. https://www.washingtonpost.com/news/wonk/wp/2013/03/17/the-irish-american-population-is-seven-times-larger-than-ireland/.
Knesset. 2020a. The State of Israel as a Jewish State [online]. Knesset. https://knesset.gov.il/constitution/ConstMJewishState.htm. Erişim Şubat 11.
Knesset. 2020b. The Law of Return [online]. Knesset. https://www.knesset.gov.il/laws/special/eng/return.htm. Erişim Şubat 11.
Knesset. 2020c. Nationality Law [online]. Knesset. https://www.knesset.gov.il/review/data/eng/law/kns2_nationality_eng.pdf. Erişim Şubat 11.
Makaryan, Shushanik. 2013. Country Report: Armenia. EUDO Citizenship Observatory. Florence: European University Institute.
O’Dowd, John, ve Stephen Coutts. 2014. Access to Electoral Rights: Ireland. EUDO Citizenship Observatory. Florence: European University Institute.
PACE. 2015. Democratic participation for migrant diasporas. Resolution 2043. Strasbourg: Parliamentary Assembly, Council of Europe.
Rigoni, Andrea. 2015. Democratic participation for migrant Diasporas. Provisional version. Strasbourg: PACE Committee on Migration, Refugees and Displaced Persons.
Turcu, Anca D. 2015. “Reactive Limits to Diaspora Enfranchisement: Categories, Causes and Cases”. Içinde Congrès AFSP. Aix-en-Provence.
Sayı : 2020 02
Yayınlanma Tarihi: 2020-02-25 00:00:00