50 yaş çok garip, hergün geçmişte anlamadığın insanları, durumları affediyorsun. Deli dolu bir Sıhhiye Xase genciyken beğenmediğin büyükleri anlamaya başladığın gibi; ikinci yazı zamanı yaklaştıkça da bugüne kadar beğenmediğin köşe yazarlarını affediyorsun.
Günler; anladığını sandıklarının değişerek arttığı, yapabildiklerinin azaldığı, orta seviye, sakin bir cehennem tadında geçiyor…
***
Ülkemizde birçok vasat insanın, yazar, akademisyen, profesör olmasını sağlayan; Reklamcılıktan gazeteciliğe, roman yazarlığından tarihçiliğe kadar binlerce hırsıza yeni ufuklar açan, kopyala yapıştır yani “copy/paste” işleminin kısa yolunun yaratıcısı bilgisayar bilimcisi Larry Tesler hayatını kaybetti.
***
Global densizlik konusunda Trump ile çıtayı yükselten batı, liderliği maalesef doğuya kaptırdı. Artık doğunun da bir Aleksey Yerhov’u var ve Rusya sessizliğini bozdu “saçmalamayı sizden öğrenecek değiliz!”
***
Yine Rusya ile ilişkiler gerildikçe siyasilerde artan “Çerkes” duyarlılığı herkesi şaşırtıyor.
Bir tür “ayar verme” yöntemi olarak gelişen anmalara hazır olmamız gerek.
Şeyh Şamil’in doğum günü, Hacı Murat’ın ölüm günü, yok efendim Abın Kalesinin fethi, Şora Beçmırze’nın vefatı gibi beklenmedik günler, beklenmedik siyasilerce hatırlanınca! 50 yaşın rölanti hali bile şaşırmamaya yetmiyor.
***
Twitter’da rastladığım birçok Çerkes genci, harika espri anlayışları, zeka dolu yazıları ve verdikleri varoluş mücadelesiyle göğsümü kabartıyor. “Maltepe Gecelerinde”, yüzlerinde içeriye doğru gizledikleri kahkahalarıyla bizleri seyreden büyükleri yeni yeni anlıyorum.
***
Daha dün “…… Kafkas Türkleri Dayanışma Derneği” yazılı bir zarf gördüm internette. İsmi lazım değil bir partiden, ismi lazım değil bir derneğe yazılmış… Küfürlerindeki asıl mesajın hiç anlaşılmadığını kabullenmiş, yorgun bir kabadayı gibi geçtim bakmadan. 50 yaş çok garip!
***
Günler, kıyaslayamadıklarımıza değer vermeyerek geçiyor. Onu onla, bunu bunla vuruşturamadığımız hiçbir durum bize keyif vermiyor. Şehitler, acılar, soykırımlar, yolsuzluklar, katliamlar hunharca bir yarışta. Yarıştırılmadan duyumsanmıyor.
***
Yazıyı tamamladığım gün sosyal medya mahallesi kalabalık! Herkes sokakta. #özürdileyin, #anadilgünü gündem başlıkları… Biraz olsun çığlığa dönüşmenin kavgasını veriyor. İnsan sesini hem yükselten hem yutan bu dijital kalabalıkta çoğalsa da yok oluyor. Aklıma adını bilmediğim bir şairin yırtık pırtık dizeleri takılıyor; “Biz kurtlar ve biz azız köpeklere nazaran”.