Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

14 Mart… Adığabze dilinin önemli günü

14 Mart 1853 tarihinde, Adige dilinin Kiril tabanlı alfabesi, Tiflis Üniversitesi Bilimler Akademisince onaylanıp yayımlandı. Adige dili ve kültürünün, yazılı birikimi ve gelişmesi bakımından bu tarih önemlidir ve son 20 yıldır, anavatanda ve diasporada kutlanmaktadır.
Ancak, bugün karşımızdaki en büyük sorunlardan biri, hızlanan asimilasyonla birlikte, anadilin değersiz ve işlevsiz hale geliyor olmasıdır. Kimliğin ve kültürel varlığın temeli olan etnik anadilimiz yok olursa, hangi varlığımızdan bahsedeceğiz?
Kimliğin ve kültürün temeli olduğuna göre, ANADİLİ kavramını öne koymak, bütün olumsuz koşullara rağmen, ANADİLİN sihirli gücünü anlamak ve mücadeleye buradan başlamak gerekiyor.
İnsanın doğumundan itibaren, ilk önce çalışmaya başlayan duyu organı kulaklardır. Doğumun ilk anından itibaren etraftaki sesleri işitmeye, hayata dair sinyalleri beynimizde hissetmeye başlarız. Zamanla beynimizde biriken sesler ve sinyaller, anadilimizin alt yapısını oluşturmaya başlar.
Daha sonra kazanılan konuşma yeteneği ile seslendirilmeye başlayan sözcükler, anamızdan bize aktarılan ifadelerdir. Zekâ kapasitemiz beynimizle birlikte gelişirken, ifade kabiliyetimiz, anadilimizin temelini oluşturmaya devam eder. Sonuçta, elde edilen bilgi birikiminin ifadesine temel olan veri tabanı anadilimizdir.
Sonradan öğrenilen diller daha fazla kullanılıyor olsa da, veri tabanını oluşturan anadili ile sentez ve analiz kabiliyeti daha güçlüdür. Bu olgu günlük hayatın içinde fark edilemez. Ancak, bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir.
Bu nedenle, günlük yaşamda ve iş hayatında, farklı dilleri kullanabilen kişilerin, daha başarılı oldukları, daha fazla bilimsel veri üretebildikleri görülmektedir.
Farklı etnik yapılara mensup ve farklı anadillere sahip insanların, yaşadıkları coğrafyalarda bu gerçeğin kanıtlarına sıkça rastlanmaktadır. Özellikle Sovyetler Birliği döneminde, ileri teknolojilerde, batı ile rekabet içersinde olan kültür ve bilim insanlarından, farklı etnik anadillere sahip olanların, tek dilli Ruslardan daha başarılı oldukları tespit edilmiştir.
Buna örnek olarak, çok sayıda bilim teknik ve kültür dâhilerinden birkaçını sayabiliriz.
-Prof. Dr. Koace Musellim. Petro kimya ürünlerinin çeşitlendirilerek sanayide kullanılmasına dair buluşları. Bu konuda yazdığı kitaplar halen üniversitelerde okutulmaktadır.
-Prof. Dr. Beleney Kaplan. Sovyetler Birliği Neft Enstitüsü’nün kurucusu ve petro kimya biliminde otorite olmuş bilim adamı.
-Prof. Dr. Namitoka Kemal. Kiev Üniversitesi. Metal ürünleri sanayinde otorite olmuş, yüksek kalitede çelik üretimini geliştiren bilim adamı.
-Yuri Temirkanov. Uluslararası üne sahip sanatçı, orkestra şefi (drijör), halen sağdır.
-Sadece Adige Cumhuriyeti’nden, ciltler dolusu şiirleri, romanları, destanları ve hikâyeleri, kendi anadili Adığabze ile yazmış bulunan Meşbaşe İshak ve onun gibi daha onlarcası.
Bu yazarların eserleri, Adığabze dilinin derinliği gücü ve zenginliğini göstermeleri bakımından çok önemlidir.
Ayrıca; Rasul Hamzatov, Cengiz Aytmatov, Fazıl İskender gibi dünyaca ünlü yazarlar ve daha birçokları.
Yeryüzünün en güçlü varlığı olan insanı daha da güçlü yapan ‘ANADİLİ’nin gücü, ne yazık ki yeni anlaşılmaya başladı. Buna karşın, insanlık tarihinde vahşi emperyalist güçlerce yok edilen ve halen etkileri devam eden, ırkçı, ulusalcı ideolojilerce yok edilmeye çalışılan diller ve kültürler mevcut.
Halen yok olma aşamasında bulunan kadim anadillerin ve kültürlerin koruma altına alınması, bugün var olan medeni ve demokrat devletlerin en ciddi görevlerindendir.
Bu konuda, kritik aşamada bulunan, bizim anadilimiz ‘ADIĞABZE’miz, son 100 yıl boyunca, anavatanda ciddi korunma ve gelişme göstermiş, kültür ve sanat dallarında çok ciddi birikim oluşturmuş bulunuyor. Buna karşın diasporada durum iyi değil.
Bu bakımdan, sadece 14 Mart gününde hatırlamak ve kutsamak yetmez. ANADİLİ kavramının hakkını vererek doğumlardan itibaren, yeni nesillerce ana dilin duyularak, konuşularak, okunarak ve yazılarak yaşatılması gerekiyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Durum muhakemesi (Wunafe) – 14

Dönüş konusu üzerine: Geçen ay kutladığımız ‘1 Ağustos Çerkeslerin Anavatana Dönüş Günü’ çok önemli. Çerkesler, her yıl 21 Mayıs anma etkinliklerinde, yaşanan soykırım ve sürgün...

Durum muhakemesi – 13

Değerli Jineps okurları... Gazetemiz yönetiminin bana ayırdığı köşede bir yıldır, Çerkes halkının temel meselelerine dair fikir ve düşüncelerimi, bazen duygularımı da katarak, DURUM MUHAKEMESİ...

Durum muhakemesi – 12

Etnisite ve diaspora kavramları hakkında Çerkes halkını doğrudan ilgilendiren bu iki kavram üzerinde durmak lazım. Bu kavramlar üzerinden DURUM MUHAKEMESİ yapmak için bu kavramları biraz...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img