Ülkemizdeki ilk vaka açıklanana kadar geçen zamanda, COVID-19 olarak tanımlanan bu yeni tip SARS-Cov2’yi anlamaya çalıştık ve her yeni bilgiyle güncellenmeye devam ediyoruz. Bu süreç, her ne kadar kendi içinde normal dışı olsa da; evlerinde izole, olabildikçe virüsten uzak kalmaya çalışan anne adaylarının ve birkaç aylık süt çocuklarının hayatı; herhangi bir hastalık söz konusu değilse, normal seyrinde devam ediyor. Anne karnında ve hayatının ilk yılında bebekler hızla büyüyor ve bu dönemde sağlık kontrollerinin kesinlikle aksatılmaması gerekiyor.
Peki koronavirüs her yerde iken, bu nasıl mümkün olacak? Doğum hangi hastanede yapılmalı? Sezaryen veya normal doğumun bu virüs enfeksiyonunda herhangi bir üstünlüğü var mı? COVID-19 pozitif anne bebeğini emzirebilir mi? Bebekler aile sağlığı merkezleri ve hastanelere ne zaman, ne için gitmeli? İdeal olanı mı yapmalıyız, yoksa sadece zorunlu olanı mı? Tüm bunları maddeler halinde konuşalım.
-Hamilelik virüs enfeksiyonlarına karşı daha duyarlı olunan bir dönem. Özellikle gebeliğin ilk 3 ayında ateşin eşlik ettiği virüs enfeksiyonlarının fetüste sekellere yol açabildiği net bir bilgi. COVID-19 enfeksiyonunu 4 aydır gördüğümüz için, bu virüsle ilgili spesifik bir bilgiye henüz sahip değiliz. Ama şimdiye kadarki bilgimiz şu; COVID-19 enfeksiyonu, gebelerde, SARS ve MERS’e göre daha hafif seyrediyor.
-Özellikle büyük şehirlerde gebelik takipleri için mümkünse pandemi hastaneleri tercih edilmemeli.
Özel klinikler, COVID’li hasta bakmayan butik hastaneler tercih edilebilir. Eğer bu şartlar sağlanamıyorsa sabah erken saatlerde, randevu alarak, maske takarak hastaneye başvurmanız uygun olacaktır.
-COVID hastası bir gebede, enfeksiyon doğum zamanına yakın bir dönemde geçiriliyorsa, hem anne hem de bebeğin sağlığı riske atılmayacak şekilde, enfeksiyonun aktif döneminin geçirilmesi ve doğumun mümkünse sonrasında gerçekleştirilmesi uygun görülmektedir. Tabii ki gebelik süreci bireye göre değişir ve her hasta için en doğru kararı, kendi doktoru verecektir.
-Aktif enfeksiyon sırasında doğum eylemi gerçekleşecekse; doğumun normal yolla ya da sezaryen ile olmasının birbirine üstünlüğü gösterilmemiştir.
-Eğer anne sağlıklıysa, doğum sonrası, doktorunun öngördüğü en kısa sürede taburcu edilmelidir. Hastane ortamında kalış süresinin kısalması hem anne, hem bebeğin enfeksiyon etkeni ile karşılaşma riskini azaltacaktır.
-Bebek doğduktan sonra, ek bir öneri olmadıkça, 3. gün mutlaka doktor kontrolü gereklidir. Normal şartlarda bebek bir aylık olana kadar, doğum sonrası 7. ve 15. günde kontrol muayenesi gereklidir. Ancak içinde bulunduğumuz koşullarda, çocuk doktorunuz, sizi korumak adına kontrol aralıklarında değişiklik yapabilir. Bu durumda doktorunuzla iletişim kurabilmeniz çok önemlidir.
-Sağlık Bakanlığı’nın ulusal aşı programında bulunan aşılar kesinlikle aksatılmadan yapılmalıdır. Bunun için bağlı olduğunuz aile sağlığı merkezi ile iletişime geçerek, en sakin olan sabah saatlerinde başvurmak uygun olacaktır. Bu konuda aile sağlığı merkezleri, bebeklerin sağlıklarını gözeterek, ailelere yardımcı olmaktadırlar.
-Özel aşıların da yapılması çok önemlidir, bu konuda çocuk hekimleri olarak, çoğunlukla, Sağlık Bakanlığı aşıları ile aynı güne denk getirerek uygulanmasını öneriyoruz. Bu planlama, her bebeğin özelinde, doktorunun kararıyla yapılacaktır. Unutmamak gerekir ki; koronavirüs hayatımıza girdi ama morbidite ve mortalitesi yüksek olan ve aşılarla kontrol altına alınan diğer mikroorganizmalar da halen hayatımızda. Bu nedenle rutin kontroller ve aşı programlarının uygulanması her zamankinden daha da önemli.
Umuyorum ki, en kısa sürede salgını atlatır, çevreye daha duyarlı ve üretken bireyler olarak yaşadıklarımızdan, gereken dersleri çıkarabiliriz.
Sevgilerimle…
Dr. Pashko Şayegan Güven Filiz
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı