‘Kırlangıcın Selamı’

1
915

“Bir avuç toprak parçası ismi ‘Vatan’; ismi her dilde ayrı tınıda, ayrı telaffuzda fakat aynı anlamda…
Gönlünden çıkarttığın kadar uzakta. Uğruna edilen vedalarla, vefalarla dolu vatan. Bir avuç toprak, bazen bir kırlangıcın kısacık ömür telaşını sığdırdığı… Kendisinden sonra gelecek nice 6 aylara, nesline, üzerinde özgürce kanat çırpma hakkını hediye bıraktığı vatan. Bir kırlangıç yüreğinde taşır tüm sevgisini, nereye giderse gitsin bilir döneceği uğruna kanat çırpacağı yuvasını.


Çırpan kanatların boşa olmadığını bilir. Bilir ki nesli de aynı telaşla, aynı sevgiyle, aynı hevesle yoğuracaktır vatanını. Bilir ki çalıştıkça, işledikçe, ürettikçe güçlü ve yıkılmaz olacağını vatanının. Bilir o uğurda kanat çırparsa mavidir gökyüzü, yeşildir o gökyüzünden baktığı vatanı. O zaman yüreğinde sevinçle, özgürce seslenebilir nesline her kanat sesinde. Kırlangıç bilir neden yaşadığını, neden öldüğünü.
Tüm Kırlangıçlara Selam Olsun…”
Bu satırları kaleme alan Kadir Tvanba’yı, Sohum-Abhazya’da “Ubıh Sokağı” duvarına resmetmiş olduğu “Kırlangıcın Selamı” isimli mural (boş bina ve duvara yapılan büyük boyutlu resim) çalışmasıyla tanıdık ve irtibat kurduk.

Düzce doğumlu Kadir Tvanba, Abhazya Ressamlar Birliği “Apsını Art” bünyesinde “Uluslararası Devlet Ressamı”.
Sanatçı, üniversite eğitimini Abant İzzet Baysal Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi “Resim” anadal üzerine tamamlayarak yurtiçi-yurtdışı resim sergileri ve sanat projelerinde yer almıştır. 2017’de anavatanına dönmüş ve ikinci üniversite eğitimini Abhazya Devlet Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi “Grafik Tasarım” bölümünde tamamlamıştır. Çocukluğunda Düzce Abhaz ve Kuzey Kafkas kültür dernekleri bünyesinde başladığı halk dansları çalışmalarına, Kandid Atarba’nın kurucusu olduğu, sanat yönetmenliğini Arvelod Tarba’nın sürdürdüğü Abhazya Devlet Halk Dansları Topluluğu “Ensemble Kavkaz”da solist olarak devam etmektedir. Genç sanatçıyı biraz daha tanımak, sizlere de tanıtmak istedik ve kendisiyle internet üzerinden sohbet ettik.

-Abhazya, bölgeyle etnik bağı olmayan pek çok arkadaşımızın da gördüğünde hayran kaldığı bir coğrafya. Doğası, dinginliği, bir nevi “yavaş yaşam”ıyla hemen herkesin hayatını sürdürmeyi arzu ettiği bir yer. Peki, sizi Abhazya’ya çeken ne oldu?
-Abhazya benim hayatıma, çocukluğumda ailemden anadilde telaffuzunu duyduğum cümlelerle ve anneannemi, dedemi ziyarete gittiğimiz günlerde duvarda asılı olan fotoğraf ile girdi. Çocuklukta sadece isminin “Abhazya” olduğunu bildiğim ve fotoğrafını gördüğüm bir yerdi. İsmi telaffuz edilir, hakkında sürekli bilgi aktarımı yapılırdı. İlerleyen zamanda aile büyüklerimden, anavatana gelip yaşayanlardan dinlediğim bir yer olarak hayatımda varlığını sürdürdü. İlk kez Düzce Abhaz Kültür Derneği aracılığıyla 2015 yılında “Ayaayra Bağımsızlık Zaferi” ulusal bayram etkinliklerinde, fotoğraf karesinde gördüğüm yerleri kendi gözümle görme fırsatı buldum. Abhazya ilk andan itibaren bana sadece burada yaşamalısın hissini yaşattı. Belki uzakta kalmış olmanın eksikliğiyle birçok soru işaretinin cevabını bulmak, belki de ait olduğunu düşündüğün yerde olma düşüncesi diyebilirim. Sanata olan tutum ve toplumun sanata verdiği değere şahsen şahit olmak da anavatanda yaşama kararımı gerçekleştirme konusunda mesleğim ile alakalı beni tetikleyen unsur oldu.

-Türkiye diasporasındaki yaşam biçimiyle anavatan arasındaki benzerlikler/farklılıklar size neler hissettirdi?
-Türkiye diasporasında cemiyetlerimizde kültürün gerektirdiği örf ve âdetleri mümkün olduğunca yaşatmaya ve kültürümüze yakışır şekilde yerine getirmeye çaba gösteriyoruz. Abhazya’da ise sadece bulunduğumuz cemiyette değil sokakta gezerken dahi kültürümüzün gerekliliklerine şahit oluyor ve içinde yaşıyor olmak insana her an bir cemiyetin içinde olduğu hissini yaşatıyor. Diaspora ve anavatan arasındaki benzerliklerin farklı coğrafyalarda yetişmiş aynı kanı taşıyan bizlerin, ortak paydada buluşarak aynı çizgide yürümemizi sağlayan en önemli unsur olduğunu düşünüyorum. Ortak paydada buluşulduğu takdirde farklılıklar konu dışı kalıyor.

-Bir yıl önce de başka bir duvar çalışmanızı sosyal medyadan paylaşmışsınız. Bu yılki çalışmanız Ubıh Sokağı’nda. Yer seçiminizin özel bir anlamı var mı?
-Ubıh Sokağı duvarlarına resmetmiş olmamın sebebi resim henüz eskiz aşamasındayken tüm Kafkasya’nın ortak değerlerini ifade etme düşüncesi ve isteğimle bağlantılı. Ubıh soydaşlarımızın maalesef kaybetmekte olduğu anadil ve kültürel değerler aslında Kafkasya’nın kaybetmekte olduğu ve bizi biz yapan ortak değerler. Bu sebepten dolayı resmin Ubıh Sokağı’nda yer almasının doğru olacağını ve resmin amacına uygun mekânın Ubıh Sokağı olacağını düşündüm.

-2018’de sizinle yapılan bir söyleşide sergiler açmayı, bir stüdyo planınızın olduğunu anlatmışsınız. İki yılda ne kadarı gerçekleşebildi? Umarım ilham periniz hâlâ sizinle… Önümüzdeki süreçteki özellikle sanat dünyası için öngörüleriniz neler?
-2018’den itibaren sanat çalışmalarım Abhazya içinde katılmış olduğum karma sergiler, sanat çalıştayları, ülke içi ve ülke dışı sanat projeleriyle kendi adıma verimli şekilde geçti. Kişisel sanat atölyem ve kişisel resim sergim ile alakalı çalışmalarım devam etmekte. İlham perim hâlâ benimle birlikte ve sürekli kulağıma yeni fikirler fısıldar halde. Önümüzdeki süreçte sanat anlamında ülke içinde olan gelişmelere dayanarak, ileriye dönük çalışmaların dünya bazında olacağını düşünüyorum. Abhazya’nın çok daha fazla sanatçı tarafından, keşfetme arzusuyla dikkati çekerek ziyaret edileceğini düşünüyorum.

-Abhazya’nın geleceğine dair neler hayal ediyorsunuz?
Abhazya’nın gelişmesini ve halkın refahını sadece, kendi istekleri için aktif ve birlik içinde hareket eden bir toplum gerçekleştirebilir diye düşünüyorum. Tarihinde birçok zorlu sınavdan ve zorluklardan geçmiş bir ulus ve bağımsızlığını ilan etmiş bir devletin geleceğe doğru attığı adımlarda coğrafi ve kültürel zenginliklerinin Abhazya’nın yükselişinde en büyük avantajı olacağı fikrindeyim.
Abhazya Cumhuriyetinin kurucusu Vladislav Ardzınba’ nın dediği gibi; “Naunagza Apsınra”. Her anlamda sonsuza kadar özgür, bağımsız ve başarılarıyla gündeme gelen bir Abhazya tek hayalim.

-Zaman ayırdığınız için Jıneps okurları adına çok teşekkür ederiz.

Kadir Tvanba’nın “Kırlangıcın Selamı” adlı çalışmasına ait video:

View this post on Instagram

ПРИВЕТСТВИЕ ЛАСТОЧКИ Горстку земли называют «Родиной», на всех языках по-своему, с разным звучанием, но всегда вкладывая один смысл. Она на том расстоянии от тебя, на которое ты удалил её от своего сердца. Полна прощаниями и привязанностями Родина. Горстка земли, иногда вмещающая в себя суету короткой жизни ласточки.Родина, которая одарила её потомство правом свободно взмахивать здесь своими крыльями добрых 6 месяцев.Куда бы не полетела, ласточка всегда несет в сердце всю свою любовь, знает, что куда бы ни улетела, вернется в свое гнездо, ради которого машет крыльями.Знает, что эти взмахи крыльев не впустую. Знает, что и её потомство будет с той же увлеченностью, с той же любовью лелеять свою Родину.Знает, что её Родина окрепнет, станет нерушимой, если трудиться, производить, созидать. Знает, что если ради этого махать крыльями, то небеса будут голубыми, и зеленым будет Родина, на которую открывается взор с этих небес.И тогда, преисполненная радостью в груди, свободно может взывать ласточка к каждому звуку крыла своего потомства. Ласточка знает, зачем живёт, зачем умирает. ДА ЗДРАВСТВУЮТ ВСЕ ЛАСТОЧКИ… САЛАМ ШӘНАҬОИТ АЖӘҴЫС!… Напык аҟара адгьыл «Аԥсадгьыл» ахьӡуп, бызшәацыԥхьаӡа аҳәашьа хазызаргьы аҵакы акоуп. Угәы иахьынӡа ҭыухуа аҟара иуцәыхароуп. Иара иазкыз аиԥырҵрақәеи, аиԥыларақәеи рыла иҭәу аԥсадгьыл. Напык аҟара адгьыл, зны-зынла ажәҵыск икьаҿӡоу аԥсҭазаара хазырҭәаауа.Иара аамышьҭахь иаауа иессы фымзқәеи, абиԥарақәеи, рхы иақәиҭны рымҵәыжәҩақәа иқәырҟьарц азы ҳамҭас ирзынрыжьыз аԥсадгьыл. Ажәҵыс абзиабара иамоу зегьы агәы иҭаҵәахны иагоит, иахьцалакгьы иахашҭӡом иахьыхынҳәыша ахәшҭаара. Амҵәыжәҩақәа баша ишамҟьо адыруеит. Иадыруеит иахылҵышьҭрақәоугьы иара убасҵәҟьа ишеиԥхыӡша аԥсадгьыл. Иадыруеит, аус аунаҵы, иаарыхуанаҵы, аԥсадгьыл ишыӷәӷәахо, ишбаагәарахо. Иадыруеит абри азы амҵәыжәҩа аҟьар ажәҩан ишыцқьахо, аԥсадгьыл ишыиаҵәахо. Убасҟан агәы хытхытуа, игәырӷьаҵәа ахы иақәиҭны абжьы рықәнаргоит ахылҵышьҭрақәа рахь амҵәыжәҩа аҟьацыԥхьаӡа. Ажәҵыс иадыруеит аԥсы зхаҭоу, зхы зықәнаҵо. САЛАМ ШӘЫМАЗ АЖӘҴЫСҚӘА ЗЕГЬЫ!… . . . . . . . . . . . . ? Ул.УБЫХСКАЯ 75 ? @cerkesalbumde "Дэ"

A post shared by Кадир Тванба (@kadirtvanba) on

Önceki İçerikKube Şaban Alfabesi
Sonraki İçerikKarantina günlerinde ne yaptılar?
Gül Yılmaz
1965 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Sosyal Antropoloji Bölümü’ndeki lisans eğitimini 1986’da tamamladı. İÜ Çocuk Sağlığı Enstitüsü Oksoloji Bölümü’nde yüksek lisansını yaparken Milliyet gazetesinde düzeltmenliğe başladı. İÜ Sosyal Antropoloji Bölümü’nde 1990 – 1992 yıllarında üstlendiği okutmanlık görevinden sonra iki yıl Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda çalıştı. Cumhuriyet gazetesiyle döndüğü düzeltmenliği, emekliliğinin ardından Radikal, Karşı Gazete’de ve serbest düzeltmen olarak çeşitli yayınevlerinde sürdürdü. “Çocuk İsimleri Sözlüğü” adlı kitabı yayına hazırladı (Epsilon Yayınevi). Bazı yurtdışı gezilerine ilişkin izlenimlerini yazdı (Cumhuriyet, Jıneps, Hürriyet Seyahat). Dönem dönem Ruhi Su Dostlar Korosu koristi ve Kafkas halk dansları oyuncusu oldu. 2018-2019’da İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin “Türkiye’de Kültürel Çoğulluğun Bağımsız Araştırmacıları ve Sivil Toplum Kuruluşları İçin Ağ Oluşturma ve Eğitimi”ne katıldı. Halen Hürriyet Gazetesi/Ekler’de yarı zamanlı düzeltmenlik yapıyor ve Aralık 2018’den bu yana Jıneps gazetesi yayın kurulu üyesidir.

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz