Hopa’nın Azlağa Köyü, Osmanlı döneminde Abuislah, Cumhuriyet döneminde ise Esenkıyı adıyla anılır. Burası pek çok Laz aydını yetiştirmiş, nevi şahsına münhasır eski bir köydür. Oxvame Dağı’ndaki kilise harabesi, Sultan Selim Tepesi, eski Rus yolu üzerindeki I. Dünya Savaşı’ndan kalma Rus askeri aracının hurdasıyla bütün bu dönemlere tanıklık etmiştir.
1901 yılında bu köyde doğan Aşıkhasanoğlu Memedi (Mehmet), köyün kasırgalı bir hayat sürmüş az bilinen meşhurlarındandır. Lakabına (İxi) uygun “rüzgâr” gibi geçen hayatını pasajlarla anlatmak isterim.
Aşıkhasanoğlu Mehmed, Hacı Hasan’ın dört oğlundan en küçüğü olarak 1901 yılında doğdu. Çocukluğu I. Dünya Savaşı’nın gölgesinde geçti. Savaş öncesinde ailesi Abhazya’nın Gudauta şehrinde ticaretle uğraşıyordu. Kendisi de çocuk yaşta bu şehre gitti ve savaş başlayana kadar burada kaldı.
Savaş başlayınca ailece köylerine döndüler. Azlağa Köyü’nün Kopmuş Burnu o zamanlar Osmanlı ile Rus Çarlığı arasındaki sınırı oluşturuyordu. Ruslar Batum’dan taarruza geçerek önce Azlağa’yı ele geçirip Trabzon’a doğru ilerlediler. Rusların bu taarruzlarında önce halk köyü boşalttı ve muhacir olarak Rize tarafına gittiler. Mehmed Aşık ve ailesi Trabzon işgaline kadar burada kaldılar ve daha sonra Rus egemenliğindeki Azlağa’ya döndüler. Çocukluğu Gudauta’da geçtiği için iyi Rusça bilen Mehmed Aşık günümüzde Rus yolu olarak bilinen yol inşaatında çalışmaya başladı.
Ekim Devrimi’nden sonra Türk ordusuyla Batum’a girdi. Daha sonra Gagra, Sohum, Batum, Trabzon arasında sefer yapan gemilerde çalıştı. İlkgençliğinde solculara sempati gösterse de hareketin içerisinde olmadı.
Savaş sonrasında iki yeni devlet, Türkiye ile SSCB arasındaki kısa dostluk döneminde Rusça da bilmesinden ötürü Emekçi Şark Üniversitesi’ne yazıldı. Orada okurken Nâzım Hikmet ile tanıştı. Yakın arkadaşlıkları Mehmed Aşık’ın Türkiye’ye gelmesine değin sürmüştür.
Nâzım Hikmet’in kişisel arşivinden çıkan Lazca alfabe komisyonu belgeleri ve İskenderi’nin 1929’da yayımladığı Mç̆ita Muruʒxi gazetesinin 1. sayısı, onun Sovyetler’deki Laz hareketi ile olan ilişkisinin başka bir göstergesidir.
Mehmed Aşık orada İskender Chitaşi ile de tanıştı. Hatta İskender’in hazırladığı Lazca matematik kitabı Oxesapuşi Supara’nın sorumlu tercüme redaktörlüğünü yaptı.
Orada oldukça heyecanlı bir öğrencilik yılı geçirirken kardeşinin ölümü üzerine Türkiye’ye dönen Mehmed Aşık, sınırların kapanmasından dolayı bir daha Moskova’ya dönemedi. Sovyetler’de öğrenci olması, Nâzım Hikmet’le olan dostluğu, sosyalist olması gibi gerekçelerle defalarca tutuklandı. Her olayda ilk gözaltına alınanlardan oldu. Samsun’a yerleşerek hayatını burada Mezarlıklar Müdürlüğü’ne bağlı bir bahçıvan olarak sürdürdü. Samsun’daki heykelin etrafındaki ağaçları bizzat dikip yetiştiren Mehmed Aşık olmuştur.
1974 yılında vefat eden Mehmed Aşık anılarının bir kısmını, özellikle ilkgençlik yıllarını detaylarıyla yazarak günümüze ulaştırmıştır. Kendisini ve hatırasını saygıyla anıyorum!
Mehmed Aşık’ın redaktörlüğünü yaptığı Lazca matematik kitapları
Sayı: 2020 06
Yayınlanma Tarihi: 2020-06-01 00:00:00