Kadim zamanlardan beri bazı hastalıkların tedavisinde kullanılan yöntem ve ilaçlar Çeçen halkının ortak hafızasında halen tazedir.
Sıtma için kaynatılmış kartopu çiçeği ya da nane kullanılırdı.
İshal için kaynatılmış ahlat, meşe palamudu, armut unu posası tedavi edici etki gösterirdi. Bazen de kaynatılmış haşhaş tohumu içirilirdi.
Kabızlık durumunda tereyağı-bal karışımı tüketilirdi.
İdrar söktürücü olarak karpuz ya da demlenmiş ıhlamur kullanılırdı.
Balgam söktürmek ya da safra taşı hastalıklarında kusmayı sağlamak için kaynatılmış meyan kökü kullanılırdı.
Bağırsak solucanı vakaları kavrulmamış kabak çekirdeği ile tedavi edilirdi.
Kalp çarpıntısı için günde iki kez, eşit miktarda karıştırılmış çam yaprağı suyu ve bal karışımından iki çay kaşığı içilirdi.
Kuru öksürük için omurgaya buz uygulanır, kronik öksürük için ise öğütülmüş kükürt eklenmiş iki çiğ yumurta her sabah içilirdi.
Mide üşütmesi olduğunda kurutulmuş kenevir ve turp tozu eşit miktarda karıştırılarak yenirdi.
Yara tedavileri
Yara yeri temizlenip üzerine şap tozu sürüldüğünde yara daha çabuk kapanırdı.
Yara kabuklarına öğütülmüş sülfür ve tereyağından yapılmış merhem tedavi uygulanırdı.
Derin kurşun yaralarında antimon kullanılırdı. Tereyağı ile tuz karıştırılır ve bu karışım keten bezine sürülerek yaraya uygulandığında iltihap sökücü etki gösterirdi.
Keklikotu ve üvez sapları ya da yaprakları kurşun yaralarında yara temizleyici olarak kullanılırdı.
Eklem ve omur hasarları
Parmak eklemi çıkıklarında eklem yerine yerleştirilir ve zarar gören bölgeye inek ödü sürülerek pamukla sarılır, dört tarafından tahta plakalarla sabitlenir ve 10 gün beklenirdi. Sonrasında eklem bölgesi yumurta yağı ve kâfur yağı ile ovularak bandajlanırdı.
Boyun omuru zedelenmesi vakalarında hasta oturtulur, halk hekimi dizlerini hastanın omuzlarına yaslayarak iki eliyle kafasını tutar, ani ve sert bir hareketle esnetirdi. Yumurta sarısı ve un karışımına batırılmış bez parçasının içine ıhlamur ağacı kabuğu konur ve bununla bandaj yapılarak 18 gün beklenirdi. 18 günün ardından fındıkkabuğu ezilerek suyu çıkarılır ve hasarlı bölgeye her gün masaj yapılırdı.
Kemiğin kırık olup olmadığını tespit etmek için ilginç bir metot kullanılırdı. Darı unu, yumurta sarısı ve bal karışımı hasar görmüş bölgeye sürülür ve 1 gün beklenirdi. Sürülen karışım eğer kurumamışsa kemik kırık demekti.
Halk hekimlerinin kullandığı diğer bitkiler
Horozibiği, pelinotu, papatya, kekik, sinirotu, kırlangıçotu, yabani gül, kavun, sarımsak, soğan, sütleğen, meşe kabuğu, mürver ve sarıçalı çiçekleri, karaturp, böğürtlen, akzambak, üvez…
Not: Çeçen-İnguş Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti döneminde sağlık bakanı olan Dr. Magomed T. Yandarbiyev geleneksel tıp konusunda saha araştırmaları yapmış ve binden fazla tarif ve yöntemi kayıt altına almıştı. Çevirisi yapılıp derlenen makaleler Yandarbiyev tarafından yazılmıştır.
(nochchalla.com, checheninfo.ru)
Çeviri ve derleme:
Serap Canbek