Bugün dünyaya baktığımızda oldukça zor bir dönemden geçtiğimizi görmek zor değil. Küreselleşme, artan karbon emisyonları, savaşlar, aşırı nüfus, gelir ve yaşam kalitesindeki eşitsizlik ve normal olmayan mevsim değişikleri ile birlikte, bir de COVID-19 gibi insanlığı çaresiz bırakabilecek yeni virüslerin ve hastalıkların ortaya çıkma ihtimali bazı insanların bu dünya dışında bir hayat arama fikrini daha da pekiştirdi diyebiliriz.
Uzaya yolculukların başladığı ilk yıllardan beri uzay bilimcileri bu arayışın hep içindeydi aslında. Ama özellikle 2012’de Curiosity aracının Mars’ta su olabileceğini gösteren ilk bulguları ve daha sonraki yıllarda bunun tam olarak kanıtlanmasının ardından Mars’a insanlı seyahat ve hatta bir koloni kurma fikri artık sadece uçuk bir hayal değil. Bu konuda NASA çok ciddi yatırımlar yapmaya ve bilimsel araştırmaları hızlandırmaya başladı bile.
Çok yakında ilk insanlı uçuş denemesi yapılacak olacak Orion uzay aracı, ayın yüzeyine ve yörüngesine kurulması planlanan uzay istasyonları, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda halen devam eden yerçekimsiz ortamda insan fizyolojisi ile ilgili araştırmalar bu çalışmaların en önde gelenleri. Güvenli bir Mars misyonu için halen cevabı bilinmeyen çok soru var. Altı ay sürecek bir yolculuk ve akabinde bir yıla yakın devam etmesi beklenen yüzey araştırmaları ve dönüş yolculuğunu da düşünürsek, insan fizyolojisi böyle bir sürece nasıl tepki verecek? Yolculuk sırasında kozmik radyasyondan astronotları nasıl koruyabiliriz? Mars’ta enerji üretebilmenin yolları var mı? Gerek NASA gerekse bu alanda yatırım yapan diğer uzay ajanslarının ve girişimci özel şirketlerin önümüzdeki on yıllık dönemde bu sorulara çözüm bulması beklenmekte.
NASA bu araştırmalara önderlik etmekle birlikte, özellikle Elon Musk’ın SpaceX şirketinin Starship uzay aracı bu konuda en agresif ilerleyen projelerden bir tanesi. Elon Musk’ın Mars’ta bir koloni kurma hayalinin ilk adımı olan 100 kişi kapasiteli Starship uzay aracı bu yarışta NASA’dan önce bir Mars yolculuğu denerse pek de sürpriz olmaz. SpaceX ile çok yakın çalışan bir mühendis olarak bunun pek uzak ihtimal olmadığını söyleyebilirim. Elon Musk risk almaktan korkmayan bir vizyoner. Ama insan hayatı söz konusu olunca NASA gibi bilimsel bir kamu kuruluşunun aşırı risk alma lüksü pek yok. Bugün devam eden çok yüksek bütçeli bilimsel araştırmalar tamamlanmadan NASA Mars’a astronot göndermeyecektir. En iyimser ihtimalle, bu yolculuğun 2030’larda olması mümkün görünüyor. Öte yandan gidip de geri gelememeyi veya Mars’ın bilinmeyen şartlarına rağmen risk almayı kabul edenler için tabii ki Elon Musk Starship uçuşlarını meraklılarına sunacaktır. Dünya’dan umudunu kesenler şimdiden yer ayırtmaya başlasınlar…