Yeni bir araştırmaya göre kapalı alanlanlardaki havada belirli bir miktar bağıl nem bulunması virüslerin bulaşma oranını “Ciddi bir şekilde etkiliyor.” Hindistan’daki CSIR laboratuarından Sumit Kumar Mishra ve Almanya’daki Troposferik Araştırmalar Leibniz Enstitüsü’nden Alfred Wiedensohler ile Ajit Ahlawat’ın yönettiği araştırmanın sonuç raporunda kamu binaları ile toplu taşıma araçlarındaki havanın en az yüzde 40, en fazla yüzde 60 oranında nem bulundurmasının koronavirüs gibi bulaşıcı virüslerin insandan insana bulaşma riskini azalttığı kaydedildi.
Araştırmacılar araştırma kapsamında, grip virüsünün ve koronavirüsün farklı çeşitlerinin havadaki nem yoluyla yaşama, yayılma ve enfekte etme etkisini 2007 ile 2020 yılları arasında araştıran 10 farklı uluslararası araştırmayı inceledi. Araştırmanın sonucu Aerosol ve Hava Kalitesi Araştırması adlı bilimsel dergide yayınlandı.
Rapora göre virüslerin havadan yayılımına nemin üç şekilde etkisi oluyor: Damlacığın büyüklüğü, virüs yüklü aerosollerin havada asılı kalma süreleri ve bunların indikleri eşyalarda virüsün yaşama süresi.
Kuru bir havaya sahip kapalı mekânda buharlaşmayla birlikte küçülen mikro-damlacıklar hafifleşiyor ve havada süzülüyorlar. Rapora göre bu durum virüslerin “Mekânda bulunan diğer insanların solumaları veya günlerce yaşayabilecekleri bir eşyanın üstüne konmaları için ideal bir yol oluyor.” Araştırmacılar kapalı mekânlardaki nem seviyesini “camları açmak” gibi yöntemlerle yüzde 40 ile yüzde 60 arasında tutmanın virüs yüklü damlacıkların insanların geniz yolundan vücutlarına girme ihtimalini de azalttığını belirtti.
Raporda, “Bu araştırmanın sonuçlarına dayanarak diyebiliriz ki kamu binaları için bir minimum bağıl nem standardı konması sadece COVID-19’un etkisini değil, aynı zamanda diğer virütik salgınların etkisini de azaltacaktır” denildi. (DW Türkçe)