Talep etmek

0
665

İş dolayısı ile birçok ülkede kısa süreli bulunma olanağım oldu. Her farklı ülkede daima üç şeyi yapmaya çalıştım; televizyon reklamlarını izlemek, sokaktaki insanın modayla ilişkisini gözlemlemek, yaygın dinlenen müziklere kulak vermek. Sosyolojik olarak daha doğru göstergeler vardır mutlaka ama bu üçü üzerinden yürüyerek içinde bulunduğum toplum ile ilgili ipuçlarını izledim. Bana göre her birinin ayna tuttuğu bir alan vardı. Mesela; televizyon reklamlarından, tüketici profilini, yani parası olup bir şeyler satın alabilecek insanların kimler olduğunu kabaca okumak mümkündü. Arzın niteliği de bir ipucu olabiliyordu.

Bugünlerde change.org kampanyaları sık ilişiyor gözüme. Bu organizasyon aslında ABD’de Kamu Yararına Çalışan Şirket (PBC) konumunda kurulmuş. Hakkında çok çeşitli suçlamalar da övgüler de var. Bazen sosyal fayda yaratsa da daha çok kâr amaçlı ve toplumsal muhalefeti tanımlı koşullarda tutmaya da yarayan bir araç gibi duruyor. 2019 yılı sonu itibariyle ülkelere göre kullanıcı sayılarını açıklamışlar. Almanya ve Türkiye nüfusları arasında ciddi bir fark olmamasına rağmen kullanıcı rakamları çok farklı.

Almanya: 6,227,896 – Türkiye: 12,587,366

Bu durum; ‘değişiklik taleplerini ifade edebilecek başka yollar olmadığında change.org görece fazla kullanılıyor’ şeklinde düşündürebilir insanı. Tek neden bu olmayabilir ve eminim kendileri de çalışıyorlardır kullanıcı sayıları ve nedenleri üzerine.

Biz Çerkeslerin de farklı tarihlerde bu mecrada başlatmış olduğu çeşitli kampanyalar olmuş. Bazıları çok somut ve haklı nedenlerle tanımlanmış. Tamamen tepkisiz kalmasak da çok yüksek katılımlara ulaşamamışız.

Elbette talep etmenin, farkındalık yaratmanın muhtelif yolları var. Bu mecra en fazla sadece bunlardan biri olabilir. Benim merak ettiğim; somut ihtiyaçlara dikkat çeken kampanyaların yanı sıra Anavatan ve diasporası ile, bu toplumun ortaklaştırılmış taleplerini dile getirmenin bugün ne kadar mümkün, yaygın ve etkin olacağıdır.

Türkiye’de yaşayan Çerkes kimliği ile ilgili taleplerimizi 2015 genel seçimlerinde sekiz maddede toplamıştık.

1. Çerkes olarak, varlığımızın ve kültürümüzün resmi düzeyde tanınması, 2. Dilimizin ve kültürümüzün asimilasyona karşı korunması için başta anadilde eğitim hakkı olmak üzere kültürel ve demokratik haklarımızın verilmesi, 3. Mevcut kültürel değerlerimizin kayıt altına alınabilmesi, korunabilmesi ve gelecek nesillere aktarılabilmesi için gerekli bilimsel çalışmaların yapılması, bunun için ilgili bakanlıklarca bütçelerin ayrılması, 4. Anavatan Kafkasya ile sürgün dolayısıyla kopartılan tarihsel bağlarımızın daha güçlü kurulabilmesi için çifte vatandaşlığımızın önündeki engellerin kaldırılması, 5. Çerkesler’in 19. yüzyılda yaşadıkları soykırım ve sürgünün TBMM’ce tanınması, 6. Abhazya’ya doğrudan ulaşımın sağlanması, 7. Abhazya’nın bağımsızlığının tanınması, 8. Güney Osetya’nın bağımsızlığının tanınması.

Talepleri somutlaştırabilmek, çözüm odaklı olabilmek, muhatabını doğru tanımlayabilmek ve destekleyebilecek insanlarla doğru şekilde kontak kurup, yaygınlaştırabilmek önemli, bütün mecralardaki çalışmalar için.

Belki de anahtar; talepleri somutlaştırma sürecinin kendisindedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz