Çerkes Sarıdere Köyü

1
2579
DCIM101MEDIADJI_0284.JPG

Kafkasya’daki savaşlar nedeniyle yaşadıkları bölgeyi tehlikeli bulan bazı Kabardey ve Besni (Besleney) aileler, 1858’den sonra Osmanlı’ya göç etmek zorunda kaldılar. İstanbul Kadıköy’e yerleşen yaklaşık 30 hanelik bu kafile, burada da gördükleri baskılar yüzünden rahat edemeyeceklerini anladı. 1860’lı yıllarda, büyük sürgünler ile birlikte Osmanlı’ya gelen kafilelerin kalabalık olduğunu öğrendiler. Yaşadıkları bölgede sayıları da az olan bu aileler, yeni gelen kafilelerle birlikte kalabalık bir yerleşim kurmak umuduyla ikinci bir göç yaşadılar. Birkaç aile çocuklarının eğitimi nedeniyle Kadıköy’de kalmayı tercih etti. Düzce, Adapazarı ve Kayseri’ye yeni göçler yaşayan aileden bazı kardeşler Kayseri ilinin Pınarbaşı ilçesindeki Hilmiye Köyü’ne yerleşirken, diğer kardeşler Düzce’nin Gölyaka ilçesindeki, şimdiki adıyla Sarıdere Köyü’ne yerleştiler. Kafkasya’da Kuban Nehri’nin kaynaklarında yaşayan bu aileler, Melen havzasını oraya benzettikleri için Melen kenarına yerleşmeyi tercih ettiler.

Araştırmacı Nejat Özsoy’un çalışmalarında Çerkes Sarıdere Köyü’nün kuruluşuna ilişkin belgelerden şöyle bahsedilir: “Kabardey kabilesine mensup Çerkeslerin Düzce’de iskânına ilişkin ulaştığımız belgeler şöyledir; 20 Ağustos 1860 tarihli belge başlığı: Çerkes ve Kabardey kabilesi muhacirlerinden on beş hanenin Bolu’da iskânı. 29 Temmuz 1861 tarihli arşiv belgesi; Gümüşâbâd kazasında (Gümüşova) kendilerine kulübe inşa ederek yerleşen ve İsmail Bey takımından olan muhacirlerin yeni usule göre iskânlarının sağlanması hakkındadır. Buradan anlaşılan 1860 yılı sonlarına doğru bu bölgeye gelen İsmail Bey takımı ilk etapta sıradan kulübeler inşa etmişler ve 1861 yılının Temmuz’unda yeni usule göre iskânları sağlanarak Sarıdere köyünü kurmuşlardır.” Düzce’nin daha önce Bolu ilinin ilçesi olduğu bilgisi de bu noktada önemlidir.

Tambi, Besni ve Aşabey ailelerinden oluşan bu grup toplamda 15 haneydi. Hayvancılık ve çiftçilik ile uğraşan köy halkı, Melen kenarında sıtma hastalığına yakalanan kişi sayısının artmasıyla yer değiştirme kararı aldı. İkinci bir yerleşim yeri olarak, vadi içerisinde, bugünkü Çerkes Sarıdere Köyü’ne doğru orman eteklerine kadar geri çekildiler. Terk ettikleri bu ilk alanı da hayvancılık ve çiftçilik için kullanmaya devam ettiler.

Daha önceki göç sırasında Kadıköy’de kalmayı tercih eden fakat yıllar sonra yine diğer aileler gibi bu köye gelip yerleşenler oldu. Kadıköy’den gelen en önemli isimlerden biri Mehmet Efendi’dir. Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşlarından olan Mehmet Efendi, iyi derecede Farsça ve Fransızca bilen, Fransa’dan özel gelen gazeteleri takip eden bir Çerkesti. Köye yerleştikten sonra köy halkına okuma yazma başta olmak üzere birçok alanda eğitim vermişti. Atatürk’ün vefatından sonra köye yerleşen Bot Mehmet Efendi ile birlikte köyde yaşayan sülale isimlerinin sayısı 4’e çıkmıştır.

Çerkesçe adı Kabartay Hable olarak bilinen köy için Aşabey ve Tambi Hable de denmektedir. “Bugün Kabardey Balkar Cumhuriyeti başkenti Nalçik’in kuzeybatısında kalan Aşabey (Malka) adlı bir Adige köyü bulunmaktadır (Özsoy, 59).” Sarıdere ismini ise köyün ortasından geçen derenin renginden aldığı söylenir. Çerkes köyü olması sebebiyle resmi olmasa da halk arasında Çerkes Sarıdere ismi kullanılır.

Köy 1993 ve 1938 yıllarında Çerkesler dışında iki göç daha aldı. Sarıdere Köyü bu göçlerle birlikte Balkan göçmenleri (Muhacır), Karadeniz göçmenleri (Ordulu) ve Çerkeslerin ortak yaşam alanı haline dönüştü. 1938 göçüyle birlikte gelen muhacırlara şimdiki Kemeryanı köyü Çerkesler tarafından yerleşim alanı olarak verildi. Sarıdere Köyü böylece Çerkes Sarıdere ve Muhacır Sarıdere olarak iki ayrı isimle adlandırıldı.

Köyde yaklaşık 170 hane yaşamakta. Çerkesler kurucuları olmalarına rağmen şu an köyde yaşayan Çerkes hane sayısı 5. Köy halkının çoğu eğitim ve iş nedeniyle Düzce merkeze ve farklı illere göç etmiş. Köyde bir ilkokul, bir köy konağı, bir köy binası, bir Kuran kursu ve iki cami var. Ayrıca toplamda 4 ayrı mezarlık mevcut ve köyü kuranların mezarları da hâlâ korunmakta.


Köy halkının çok sahiplendiği ve desteklediği, “Keleme” ismini verdikleri, köy hakkında araştırma ve paylaşımlar yapılan bir sosyal medya hesapları da bulunuyor. Köyde her yıl düzenlenen aşure günü, gençleri camiye alıştırmak amaçlı her hafta hazırlanan kahvaltılar gibi gelenekselleşmiş etkinlikler de yıllardır devam etmekte. Fındık, buğday, mısır ve hayvancılık köy halkının geçim kaynaklarından.

Köyde yaşayan 5 hanenin sadece aile büyükleri Çerkesçe (Adığabzenin doğu diyalekti) bilmekte. Uzun süredir tüm evliliklerin diğer etnik kimliklerle yapılması nedeniyle köyde uzun zamandır düğün ya da benzeri özel günler, Çerkes kültürüne ait örf ve âdetler ile gerçekleşmemiş. Ancak köyden Düzce merkeze göçenler evliliklerini kendi kültüründen insanlar ile gerçekleştirme ve kültürlerini yaşatma konusunda daha başarılı olmuşlar.
Çerkes Sarıdere; Efteni Gölü’nden çıkan Büyük Melen’in batısında, Elmacık Köyü, Yazıpınar Köyü, Gölkaya nahiyesi ve Köprübaşı Ömer Efendi Köyü arasında kalır. Gölyaka kesimi ormanlık olup orman köylerinden biridir. Düzce merkeze 19 km, Gölyaka ilçesine 8 km mesafededir.


Düzce’nin hemen her köyünde görebileceğimiz doğa manzaraları Çerkes Sarıdere’de de karşımıza çıkar. Özellikle sonbaharda birçok rengi bir arada olduğu orman manzaralarına sahiptir. Birçok göç alması nedeniyle alışık olduğumuz Çerkes köyü düzenini ev yapıları ve yerleşimleri açısından da tam olarak göremeyiz. Köyün en önemli özelliği ise Düzce’nin tek Kabardey köyü olmasıdır. Ayrıca Düzce’ye kurulan ilk Çerkes köylerindendir.
Neredeyse tüm köy halkı köyün kuruluş hikâyesini biliyor ve her fırsatta Çerkes, Muhacır ve Ordulular olarak bu köyde çok mutlu bir yaşam sürdüklerini söylüyorlar.

Kaynakça:

Halman, Orhan. Kişisel Arşiv, Harita bilgisi. 9 Kasım 2020
Tokgöz, Nejla. Kişisel Görüşme. 9 Kasım 2020
Binsor, Nihat. Kişisel Görüşme. 8 Aralık 2020
Binsor, Ramazan. Kişisel Görüşme. 12 Aralık 2020
Özcan, Bahattin. Kişisel Görüşme. 12 Aralık 2020
Doğan, Recep. Kişisel Görüşme. 13 Aralık 2020
Yılmaz, Erdoğan. Kişisel Görüşme, Sülale İsimleri. 14 Aralık 2020
Özsoy, Nejat, “Düzce: Sefine-i Nuh’un Çerkes Ve Abazaları”, 55, 58, 59.

Drone çekimleri: Gubaz Tugay Yıldız – Kamera: Keçaph Mine Yalçın

1 Yorum

  1. Yaşadığımız köy. Memleketimiz. Karadeniz kökenli biri olarak yazıyorum.
    Bahsedilen Çerkes kökenli komşuları, örf ve adetlerine bağlı, komşuluk ilişkileri iyi insanlar olarak tanıdık ve bildik. Allah kendilerinden razı olsun.iyi ki bizim komşumuz, eşimiz ve dostumuz olmuşlar..

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz