Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Bildiği dilden haykırsın herkes: Ah şu asimilasyon var ya şu asimilasyon

Bezginlik geldi şu kelimeyi, her gün birçok kez duymaktan, okumaktan. Ben de yazdım hakkında bir şeyler yazdım, yazdım, yazdım sonu gelmek bilmiyor. Temcit pilavı gibi. Hangi kelime mi?

ASİMİLASYON…

‘‘Biz var ya biz, öyle böyle değil çok kötü asimilasyona uğradık.’’

– Neden dertlerini bilmiyor, uygulamıyorsun?- E asimilasyona uğradık ondan.

– Saygı nerede saygı?

– Ah, asimilasyona uğramasaydık aslında nasıl da saygılıydık öyle böyle değil yani.

– Hani mertlik, dürüstlük, adalet?

– Asimile olduk asimileeeeeee….

– Dilimizi de bilmiyoruz çoğumuz.

– Yahu asimilasyon dedik ya.

– Birlik, beraberlik.

– Nasıl da olurduk ama asimile ettiler bizi.

Topu topu 11 harflik bir kelime arkasına gizlenen binlerce yıllık koca bir kültür. Ne varsa olumsuz olan suçlusu belli: ASİMİLASYON.

Ne acayip şeymiş şu asimilasyon. Hem imha ediyor bir şeyleri, hem de ne zaman başımız sıkışsa imdadımıza yetişiyor.

‘‘Asimile olduk ya, hep ondan.’’

Gerçekçi olalım, birçoğumuz için bahane.

Nereye kadar bu atalet, suçlu arama, kendini mazur gösterme çırpınışları?

Yiyip bitiriyorsa eğer bizi asimilasyon, teslim olacağımıza karşı koysak ya.

Düz mantık…

BİR ŞEYİN YANLIŞ OLDUĞUNU BİLEN, DOĞRUSUNU DA BİLİYORDUR.

Madem yitirdik dediğimiz doğruları biliyoruz, doğru olanı uygulasak ya.

Yok ama.

Sen, ben, o sütten çıkmış ak kaşıklarız. Masumiyet dökülüyor üzerimizden.

Ah şu ASİMİLASYON var ya, bütün suç onda.

Süha Baytekin
Süha Baytekin
1965 Almanya doğumlu. Baba İstanbul, anne Eskişehirli. Haydarpaşa Lisesi ve Marmara Üniversitesi Uluslararası İşletmecilik mezunu. Yüksek lisansını ve doktorasını İstanbul Üniversitesi Uluslararası İşletmecilik'te yaptı. Koç Holding ile başlayıp sayısız firmada yöneticilik, Hamoğlu Holding ile sonlanan, pazarlama, iletişim kordinatörlüğü... Şu anda emekli. Uzun yıllardır sosyal medya ve çeşitli mecralarda yazarlık... 5.000 fotoğraflık eski Çerkes fotoğrafları arşivi var. Kitapları: "Diasporada Çerkes Olmak", "Çerkes Sürgünnamesi", "Kutsal Ay’ın Kızları-1". Basılacak Kitapları: "Kutsal Ay'ın Kızları-2", "Kutsal Güneşin Çocukları", "Diasporik Hikayeler". Medeni durum: Bekâr.

Yazarın Diğer Yazıları

Nauke Yakup Oğlu Reşit

Manyas’a bağlı Bolağaç Köyü’nden Nauke Yakup oğlu Reşit… Milli Mücadele’ye başından itibaren katılmış bir asker! Ölüme meydan okumuş, aç kalmış, soğukta kalmış, yılmamış, ana baba duasını...

Dile hasret…

Annesi Çerkes, babası Türk olan bir dostum anlattı bu hikâyeyi... 90 yaşına yakındı. Bizim yanımızda yaşıyordu anneannem. Köyde evi barkı kalmamıştı. Annemden başka bir evladı...

Nice kaybolan çocuk anısına…

Zaten zehir olan yaşamları çekilmez bir yük gibiydi artık. Emef olmasaydı., ölselerdi, bu hoyrat diyarlarda da olsa yerin altına girselerdi, toprak örtseydi üzerlerini, görmeseler,...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img